"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan Hatice’nin 6 parsel sayılı taşınmazdaki 252/1011 payını davalı torunu Muhsin’e satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, aynı taşınmazdaki davacı ...’nin payını da aynı tarihte satın aldığını, bu satışın gerçek olduğunu, mirasbırakanın çekişme konusu yeri satarak Kadınhanı ilçesindeki toprak evinde onarım yaptığını ve alt katını dükkan olarak kiraya verdiğini, parasının bir kısmını da hayır işleri için kullandığını belirterek davanın reddini savunmuş, ıslah dilekçesi ile mirasbırakanın satışı davacı kızı Serpil’e bir ev verilmesi amacıyla yaptığını, babası tarafından davacı ...’e 04.10.1996 tarihinde 13215 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 12. kat 15 nolu bağımsız bölümün verildiğini, yine babası tarafından toprak evin onarılarak alt katın mirasbırakan tarafından kiraya verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2019/189 Esas - 2021/120 Karar sayılı kararıyla, çekişme konusu taşınmazın mirasbırakana ait başka bir taşınmazın tadilatı ve davalının babasına ait evin davacı ...’ye devredilmesi suretiyle ödendiği savunmasına itibar edilmediği belirtilerek; mirasbırakanın ekonomik durumunun iyi olup mal satma ihtiyacının olmadığı, davalının ödeme savunmasını kanıtlayamadığı, bedeller arası fahiş fark bulunduğu ve mirasbırakanın asıl amacının hibe olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava tüm mirasçılar tarafından açılmadığından reddi gerektiğini, delillerim hatalı değerlendirildiğini, dava konusu taşınmazda bulunan evin davalının babası tarfından yapıldığını, iki farklı payın satın alınmasının satışın gerçek olduğunun kanıtı olduğunu, en son alınan raporda değerler arası farkın çok az olduğunu, yapılan tadilat ve ev vermek suretiyle bedelin fazlası ile ödendiğini, ispat yükünün davacıda olup dinlettiği tanıklarla muvazaanın varlığını kanıtlayamadığını, davalı tanığı Mehmetin işlemi yapan kişi olması nedeniyle ifadesine itibar edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2021 tarihli ve 2021/1118 E., 2021/1450 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan ile taraflar arasında dargınlık olmadığı, satış bedeli karşılığında davalının babasının mirasbırakana ait toprak taşınmazı betonarme yaptığı, bu yerin alt katını mirasbırakanın kiraya verdiği, yine davacı ...’ye davalının babası tarafından daire verildiği, Sevgi’nin de dava konusu taşınmazdaki payını davalıya devrettiği ve mirasbırakana ait bir adet taşınmazında mirasçılara intikal ettiği nazaraalındığında temlikin mirasçılardan mal karçırmak amacıyla yapıldığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine dair yeniden karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, Bölge Adliye Mahkemesince satış bedelin mirasbırakana ait taşınmazın tadilatı yapılmak suretiyle ödendiği kabul edilmiş ise de, belediyeden gelen kayıtlara göre tadilatın satıştan 8 yıl önce 1988 yılında yapıldığını, davalının savunmalarının çelişkili olduğunu, hem gerçek satış olduğunu beyan edip hemde ödemeyi babasının yaptığını söylediği, bu durumun muvazaanın delili sayılması gerektiğini, cevap dilekçesi ile ödemeyi ve tadilatı kendisinin yaptığını belirtmesine karşın ıslah ile babasının yaptığını belirttiğini, davacı ... tarafından davalıya yapılan satışın davayla ilgisi olmadığını, Sevgi’nin davalıdan aldığı para ile davalının babasından taşınmaz aldığını, mirasbırakana ait payın dava konusu olduğunu, bedeller arası fahiş fark bulunduğunu, davalının ödemeyi kanıtlayamadığını, davalı tanığı Mehmet’in birden fazla ifade verdiğini, taraf gibi davrandığını, bedeli ödediğini ve mirasbırakanın büyütüp yetiştirdiği oğluna taşınmazın kalmasını istediği için bedelini ödeyerek taşınmazı oğluna aldığını belirtmesinin muvazaanın kanıtı olduğunu, ıslah hakkının kullanılmasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, IV/3 no.lu paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan, 30/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.