Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2007 E. 2023/7195 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen zilyetliğin, hava fotoğrafları ile çelişen bilirkişi beyanlarına dayandığı ve davacının 20 yıllık kesintisiz zilyetliğini kanıtlayamadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2489 E., 2021/2269 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/197 E., 2021/278 K.

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının Kocaeli ili, Kandıra İlçesi, ... mahallesi 154 ada 8 parsel sayılı taşınmazı 1986 yılında ...'ten satın almak suretiyle nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla 20 yıldan uzun süredir kullanmaktayken kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit edildiğini, ... Köyü'nde ikamet ettiğinden haberi olmadığını belirtip tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2017 tarih ve 2016/24 Esas, 2017/513 Karar sayılı kararı ile, tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği 15.08.2008 tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar zilyetlik kesintiye uğradığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, davacının istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 12.04.2019 tarih 2018/1428 Esas, 2019/522 Karar sayılı kararıyla, zilyetlikle kazanım koşulları yönünden araştırma yapılması için karar kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesinin 25.03.2021 tarih ve 2019/197 Esas, 2021/278 Karar sayılı kararı ile, davacının 1986 yılında taşınmazı üçüncü kişiden satın aldığı, dava konusu taşınmazın 20 yıldan uzun zamandır davacı tarafından bazen tarımsal faaliyetler bazen taşçılık faaliyetleri için malik sıfatıyla ve aralıksız olarak kullanıldığı, kadastro tespiti sırasında taşınmazın hatalı olarak davalı Hazine adına tescil gördüğü anlaşıldığından davanın kabulüne, Kocaeli İli, Kandıra İlçesi, ... Mahallesi 154 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili, istinaf dilekçesinde, dava şartı olan 20 yıllık sürenin geçmediğini, TMK'nın 713/1 inci ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17 nci maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığını, imar planlarının kapsadığı alanlarda bu hükmün uygulanamayacağı belirtilmiş olmasına rağmen bilirkişi raporu tanzim edilirken bu yönde herhangi bir araştırma yapılmadığını, taşınmazın zilyetlikle edinilebilmesi için yasanın aradığı gerekli koşulların oluşmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazın davacı tarafından davasız, aralıksız, malik sıfatıyla eklemeli zilyetlikle 50 yılı aşkın bir zamandır kullanıldığı, bilirkişi heyetince hava fotoğrafları ile taşınmazın 1971 yılında da sürülü olduğunun ve taşınmazın en az 40-50 yıldır işlemeli işlemesiz tarım arazisi olarak kullanıldığının, taşınmazın imar ihya ile kazanılan yerlerden olmayıp tarımsal amaçlı kullanılan yerlerden olduğunun, toprak karakterinin tarım toprağı niteliğinde olduğunun, Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden bulunmadığının tespit edildiği, taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve TMK'nın 713 üncü maddesi gereğince kazanım koşulları davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava şartı olan 20 yıllık sürenin geçmediğini, eksik hususların tam olarak ikmal edilmediğini, Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16 ncı ve 17 nci maddelerince zilyetlikle kazanım koşullarının araştırılmadığını beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16 ncı ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Çekişmeli Kocaeli İli, Kandıra İlçesi, ... Mahallesi 154 ada 8 parsel sayılı taşınmaz 29.05.2007 tarihinde Hazine adına taş ocağı olarak tescil edilmiştir.

2. Mahkemece, davacının 1986 yılında taşınmazı üçüncü kişiden satın aldığı, dava konusu taşınmazın 20 yıldan uzun zamandır davacı tarafından bazen tarımsal faaliyetler bazen taşçılık faaliyetleri için malik sıfatıyla ve aralıksız olarak kullanıldığı, kadastro tespiti sırasında taşınmazın hatalı olarak davalı Hazine adına tescil gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.

3. Hükme esas alınan jeodezi ve fotogrametri raporunda 1971, 1980, 1992 ve 1998 yılına ait hava fotoğraflarının incelendiği, 1971 yılına ait hava fotoğrafında taşınmazın sürülü olduğu, 1980, 1992 ve 1998 yıllarına ait hava fotoğraflarında sürülü olmadığı, başka bir anlatımla taşınmazda kullanım olmadığının tespit edildiği, her ne kadar mahalli bilirkişiler aksini söylese de hava fotoğraflarının mahalli bilirkişi beyanlarını doğrulamadığı, bu sebeple davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi kapsamında çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla en az yirmi yıl ekonomik amaca uygun zilyetliğin olmadığı, dolayısıyla kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap şartlarının oluşmadığı açıktır.

4. Hal böyle olunca; Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.