Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2023 E. 2023/4959 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz süresi geçtikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu nedenle davanın usulden reddine dair yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2370 E., 2021/1750 K.

DAVA TARİHİ : 17.05.2019

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Arapgir Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/57 E., 2020/79 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Malatya İli, Arapgir ilçesi, Eğnir mahallesi çalışma alanında bulunan 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacının kayınbabası Mustafa oğlu ... adına tespit edilmesi gerekirken Salman oğlu ... adına tespit edildiğini, davacının bu tescilin iptali için Arapgir Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı 2008/166 Esas sayılı dava devam ederken taşınmazın kötü niyetli olarak davalı ...’a devredildiğini, Sulh Hukuk Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini belirterek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının taşınmazda zilyetliği ya da tespit malikiyle mirasçılık ilişkisinin bulunmadığını, Arapgir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/166 Esas sayılı davası ve diğer davalar nedeniyle davada kesin hüküm bulunduğunu, davalının taşınmazı tapuya güvenerek iyi niyetle satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.09.2019 tarihli ve 2019/148 Esas, 2019/334 Karar sayılı kararıyla mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde yetkili Arapgir Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir.

Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 27.10.2020 tarihli ve 2020/1311 Esas, 2020/922 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş, yetkisizlik kararı kesinleşmiş, dosya talep üzerine yetkili mahkemeye gönderilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 13.03.2006 tarihinde yapıldığı ve 21.07.2006 tarihinde kesinleştiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesine göre 10 yıllık süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mazeretleri bulunan tarafların yokluğunda ön inceleme duruşmasında tahkikata geçilmeden davanın reddedildiğini, dava devam ederken satış yapıldığını ve bu satışın hileli olduğunu, taşınmazın baştan beri hileli olarak davacıdan kaçırıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın 2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında senetsizden arsa vasfı ile tespit gördüğü ve tespitin 21.07.2006 tarihinde kesinleştiği, bu tarih ile dava tarihi olan 2019 yılı arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamıştır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davanın hak düşürücü sure geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda öngörülen usuli sürelerin tanınmasının taraflara yeni bir hak bahsetmeyeceği anlaşıldığından davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.