"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, ... ili ... ilçesi ... mahallesinde bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazı davacının yaklaşık 60 yıldır nizasız fasılasız malik sıfatı ile zilyet olarak uhdesinde bulundurup ekip biçtiği, ev yapıp içerisinde yaşadığını ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine Davanın reddini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/05/2017 tarihli 2016/383 Esas 2017/261 Karar sayılı kararıyla, 27/02/2017 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin, dava konusu taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 30 yıldan fazla süre ile davacı tarafından koşullarına uygun olarak tasarruf edildiğini bildirdikleri, ormancı bilirkişinin orman sınırlama hattının dışında orman sayılmayan, ziraatçı uzman bilirkişinin de zilyetlikle iktisabı mümkün ve özel mülkiyete konu olan yerlerden olduğunu açıkladığı ve bu açıklamalara göre davanın kanıtlandığı, hükmen tescili talep edilen yerde davacı haricinde hak iddia eden bir başka kişinin bulunmadığı, dolayısıyla açılan davanın haklı ve yerinde olduğu, bu yerin Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereği masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli arazi haline getirildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile ... ili ... ilçesi ... mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın hazine adına olan tapu kaydının iptaline, davacı İ.. F.. adına tesciline dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini, davada hak düşürücü ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, hava fotoğrafları ile ilgili mahkemece yeterli araştırma yapılmadığını, zirai bilirkişi raporunun taşınmazın fiili durumunu yansıtmadığını, davacının 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığını, açıklanan ve resen ele alınacak nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 20/04/2018 tarihli 2018/22 Esas 2018/272 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tesis kadastro çalışmasında devletin hüküm ve tasarrufu altında olması nedeni ile tespit dışı bırakıldığı, taşınmazın 26.12.2008 tarihinde ... parsel numarası ile ihdasen Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, 29.01.2009 tarihinde ... parselin imar uygulamasına tabi tutulması sonucu dava konusu ... ada ... parsel numarası ile arsa vasfında Hazine adına tescil edildiği, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşıldığı ve Hazine adına ihdasen tescil tarihine kadar 3402 sayılı yasanın 14.maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili, kararın (V/2) bendinde yer verilen istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulması gerektiğini savunmuştur.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, TMK'nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2.İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17. maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “ düzenlemeleri yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Kadastro sonucu ... Merkez ilçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan ... parsel sayılı 142,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kargir ev vasfıyla, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Mustafa aksay adına tespit ve 25.02.1961 tarihinde tescil edilmiş, bilahare taşınmaz satış işlemleri neticesinde kayden İ.. F..’na devredilmiştir. Aynı çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmı, 1961 yılında yapılan tapulama çalışmalarında tescil harici bırakılmış 26.12.2008 tarihinde etrafındaki parsellerle birlikte ... parsel numarasıyla 480.284 metrekare yüzülçümü ile ihdasen Hazine adına tescil edilmiş, 29.01.2009 tarihinde ... parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulması sonucunda ... ada ... parsel numarasıyla ve ... parsel sayılı taşınmazla birleştirilerek kargir ev ve arsası vasfıyla 46370/51483 pay ile davalı Hazine, 5113/51483 pay ile İ.. F.. adına tescil edilmiştir.
3.3.2. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
3.3.3. Şöyle ki, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliği ile kullanım şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olup, somut olayda olduğu gibi çekişmeli taşınmazın idari yoldan tapuya tescil edildiği durumlarda, tapu kaydının oluştuğu tarihten 15, 20, 25 yıl öncesine ait farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet steroskopik hava fotoğrafının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye incelettirilmesi ve çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki nitelik ve kullanım durumunun belirlenmesi gerektiği halde, hava fotoğrafı incelemesi bu konuda uzman olup olmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişisi tarafından sadece taşınmazın orman vasfında olup olmadığıyla sınırlı olarak incelenmiş; çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları getirilip yöntemince uygulanmak suretiyle keşifte alınan beyanların doğruluğu denetlenmemiş; taşınmaz üzerinde bina bulunmasına rağmen inşaat bilirkişinden rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
3.3.4. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazın idari yoldan davalı Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten 15, 20, 25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu tüm parsellerin tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen ya da ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, davalı olanların dava dosyaları getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir fen bilirkişisi, bir inşaat bilirkişisi, bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile davalı iseler bu dava dosyalarında alınan beyanlarla denetlenmelidir.
3.3.5. Ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki tarımsal niteliğini bildiren, gerçekleştirildiği iddia edilen imar-ihyanın tamamlanma tarihi ile zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini irdeleyen, taşınmaz üzerindeki ağaçların cinsini, adedini ve yaşlarını belirten önceki ziraat bilirkişi raporunun da değerlendirildiği, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;
3.3.6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğinin ne olduğunu, kullanım şeklini ve varsa imar-ihya çalışmalarının tamamlandığı tarihi açıklar mahiyette ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli;
3.3.7. İnşaat bilirkişinden, taşınmaz üzerindeki binanın niteliğine ve yaşına ilişkin rapor alınmalı;
3.3.8. Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden ve komşu parseller ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde çekilmiş yakın plan panoramik fotoğrafları dosyaya eklenmeli; mahkeme hakiminin, taşınmazın konumu ve niteliği ile çevre parsellerle karşılaştırmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı ve davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddelerinde yazılı iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı ve bundan sonra da iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
3.3.9. Kabule göre de dava tapu iptal ve tescil davası olduğu ve davanın kabulüne karar verildiği halde harcın davacıya yükletilmiş olması da isabetsizdir.
VI. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.