"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11/01/2022 tarihli ve 2021/202 Esas - 2022/6 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, pay sahibi olduğu 101 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 katlı çay fabrikasını işleten davalının fabrikaya ilişkin bazı işlemleri yapabilmesi amacıyla davalı kardeşinin oğlu olan dava dışı ...’u vekil tayin ettiğini, satış iradesi olmamasına rağmen hile ile alınan vekaletname kullanılarak taşınmazdaki payının satış suretiyle davalıya devredildiğini, kendisine satış bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan 1/4 payının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava dışı diğer kardeşinden de payını satış suretiyle devraldığını, davacının şehir dışında olması nedeniyle oğlu olan dava dışı ...'a pay devri için vekaletname verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEMENİN İLK KARARI
Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/10/2015 tarihli ve 2014/275 Esas - 2015/322 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar taraflar arasında para alış verişi gerçekleşmemiş olsa da, davacının vekaletnameyi rızası dahilinde verdiği, vekaletnamenin hata veya hile ile alındığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Birinci Bozma Kararı
Dairenin 12/12/2018 tarihli ve 2016/1631 Esas - 2018/15472 Karar sayılı kararıyla;“... 03/09/2015 tarihli duruşmada davacı vekili yazılı beyanlarını tekrar ettiğini bildirdiği, Mahkemece dosyanın incelemeye alınmasına karar verilerek duruşmanın 15/10/2015 tarihine ertelendiği, 15/10/2015 tarihli duruşmada davacı vekilinin Mahkemenin belirleyeceği bedel üzerinden harcı yatırmak üzere süre talep ettiği, ancak Mahkemece, tahkikatın bittiği bildirilerek sözlü yargılama aşamasına geçilmeden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; 6100 sayılı HMK'nin 186/1. maddesi hükmü doğrultusunda sözlü yargılama için gün tayin edilerek taraflara meşruhatlı davetiye gönderilmesi, belirlenen günde hazır olan taraf veya taraflara son söz hakkı verilmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/2019 tarihli ve 2019/77 Esas - 2019/223 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 12/12/2018 tarihli karardaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
5. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 01/06/2021 tarihli ve 2019/4128 Esas - 2021/2956 Karar sayılı kararıyla;“... davalının da kabulünde olduğu üzere dava konusu taşınmazın devri nedeniyle davacıya taşınmaz bedelinin ödenmediği, ( davalı 18.12.2014 tarihli celsede; çekişme konusu taşınmazdaki payları herhangi bir para alışverişi olmadan devraldığını bildirmiş), vekilin vekil eden davacının iradesine aykırı şekilde taşınmazı bedelsiz olarak babası olan davalıya devretmek suretiyle vekalet görevini kötüye kullandıği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazın satışına ilişkin dayanak belgeler de merciinden temin edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
6. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/01/2022 tarihli ve 2021/202 Esas - 2022/6 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının rızası dahilinde verdiği vekaletname uyarınca dava konusu taşınmazın devrinin yapıldığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
9.3. Değerlendirme
(IV/5.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (IV/6.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.213,47 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.