"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 2012- Haziran 2018 yılları arasında birlikte yaşadıklarını, müvekkilinin 1995 yılından beri maliki olduğu 15033 ada 198 parsel sayılı taşınmazın çıplak mülkiyetini ölünceye kadar bakımı karşılığında davalıya bedelsiz olarak devrettiğini, intifa hakkının saklı tutulmasının da bakım şartının ispatı olduğunu, bu hususta tanıkların bulunduğunu, davalının müvekkilini terk ederek sözleşmeye uymadığını, bu nedenle iade yükümlülüğünün bulunduğunu, satış bedelinin çok düşük olduğunu, ayrıca işlem sırasında sağlık raporu alınmadığını, müvekkilinin davalı tarafça aldatıldığını, davalı hakkında nitelikli dolandırıcılık nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmazsa taşınmazın gerçek bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Mahkemenin yetkisiz olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının iddialarının çelişkili olduğunu, taraflar arasında bakım sözleşmesinin mevcut olmadığını, resmi senedin aksinin aynı mahiyette delille kanıtlanması gerektiğini, davacının fiil ehliyetinin bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17/09/2020 tarihli ve 2018/324 E. 2020/161 K. sayılı kararıyla; dava konusunun bakım sözleşmesine aykırılık ve hile nedeni ile tapu iptal ve tescil talebine yönelik olduğu, taraflar arasında şekil şartına uygun bir sözleşme bulunmadığı, davalının davacıyı sözleşme yapmaya sevk eden, iradesini sakatlayan hileli davranışlarda bulunduğu hususunun kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada hile hukuki sebebine dayanılmasına rağmen davanın sebebinin hatalı tespit edildiğini, hile iddiası hakkında gerekçeye yer verilmediğini, tanıkların bu iddiayı doğrular nitelikte beyanlarının bulunduğunu, devreden lehine intifa hakkı kurulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, satış bedelinin düşük olduğunu, terditli olarak tazminat talebine ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, resmi senetteki bedelin ödendiğinin kanıtlanmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29/11/2021 tarihli ve 2020/1509 E. 2021/1640 K. sayılı kararıyla; davanın hile hukuki nedenine dayalı olduğu, davacı tarafın davalının Haziran 2018'de evi terk ettiğini ve hileye bu tarihte vakıf olduğunu bildirdiği, davalı tarafın aksini ileri sürmediği, bu nedenle davanın süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği, davalının hileli davranışlarda bulunduğu hususunun kanıtlanamadığı, esasen davacının birlikteliğin temini için taşınmazı davalıya iradi olarak verdiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanları ile hile iddiasının kanıtlandığını, basit hilenin varlığının tescil için yeterli olduğunu, taşınmaz bedelinin ödenmediğini, terditli bedel talebine ilişkin gerekçe ve hüküm bulunmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
3.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (III) ve (IV/3.) no.lu paragraflarda gösterilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ...nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, alınması gereken 80,70-TL onama harcı peşin olarak alındığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, 12/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.