Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2188 E. 2024/19 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tescil dışı bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayanarak tescili istemiyle açılan davada, mahkemenin kazandırıcı zamanaşımı hükümlerini uygulayıp uygulamayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mülkiyetinin kazanılıp kazanılmadığını tespit etmek için gerekli araştırmaları eksik yapması, özellikle hava fotoğrafları ve eski tarihli belgeleri incelememesi, ayrıca taraf tanıkları ve bilirkişi incelemesini yeterince derinleştirmemesi ve taşınmazın vasfını hatalı belirlemesi bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/581 E., 2021/640 K.

DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., Kahramanmaraş Maliye Hazinesi vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Kısmen Kabul

vekili

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince karar, taraf teşkili yönünden bozulmuş; Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili, davalı ... Belediyesi ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ... mevkiinde bulunan, doğusunun yol ve ötesinde davacının kullandığı taşınmaz, batısının yol ve yoldan sonra ormanlık alan, kuzeyinin öncesinde ...'in kullandığı şu anda Hazineye ait boşluk, güneyinin yol ve sonrası mezarlık ile çevrili 8174,46 m2 yüz ölçümlü, içerisinde ahır, zeytinlik ve bir kısmı boşluk niteliğindeki taşınmazın yaklaşık 30 yılı aşkın zamandan beri nizasız, aralıksız malik sıfatıyla davacının zilyetliğinde olduğunu, içerisine 28 yıl önce zeytin ağaçları diktiğini, ahır yapmak suretiyle kullandığını, bu yerde Hazinenin ve Köy Tüzel Kişiliğinin üstün bir haklarının olmadığını, bu yerin köyde 1960 lı yıllarda kadastro geçerken tespit dışı bırakıldığını, açıklanan nedenlerle 8174,46 m2 yüz ölçümlü ahır, zeytinlik ve boşluk niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23.06.2015 tarih ve 2015/355 Esas 2015/379 sayılı kararıyla; zilyetlikle kazanım şatlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, "1-) Fenni bilirkişi ...'nın 16.09.2013 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2907,81 m2 mesahalı yerin aynı ada son parsel numarası verilerek ...,... oğlu ... doğumlu ... T.C. kimlik numaralı davacı ... adına tesciline, 2-) (B) harfi ile gösterilen 851,59 m2 mesahalı yere ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 2017/4782 Esas 2020/27/28 Karar sayılı kararıyla; "Tescil davası yönünden Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığının da ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım sıfatını kazandığı halde anılan belediye başkanlığının da davada yer alması gerektiğinin Mahkemece gözden kaçırıldığı, bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği, taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartı olduğu, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına ilişkin hüküm kurulmasının hukuken mümkün bulunmadığı, Mahkemece öncelikle, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmesi," gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile ... Mahallesinde kain 11.08.2021 tarihli Fen ve Harita bilirkişi raporuna ekli Ek-1 krokide (A) harfi ile işaretli alanların toplam 2.227,68 m2 yüz ölçümü ve ev ve bahçesi vasfı ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın 1990 yıllarındaki durumunun netleştirilmediğini, 2011 yılında imar planına alındığını, ziraat bilirkişi raporunun tespitinin gerçeği yansıtmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2011 yılı itibariyle taşınmazdaki ağaçların yaşının 20'den küçük olduğunu, salt ev ahır yapmanın zilyetlikle kazanım için yeterli olmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma sonrası daha az yerin kabulüne karar verildiğini bu hususunda neden kaynaklandığının tespit edilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerin tescili talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Davacı; ... Mahallesinde kadastro sırasında "taşlık" vasfıyla tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.

2. Somut olayda; Mahkemece verilen gerekçeli karar davacı vekiline 31.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiş, HUMK'un 427 nci maddesi gereğince 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz dilekçesi 16.02.2022 tarihinde verilmiş olduğundan temyiz dilekçesi süre yönünden reddedilmelidir.

3. Davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; bozma öncesinde alınan ziraat raporu ile bozma sonrasında alınan ziraat raporunun çeliştiği, 1985 yılına ait hava fotoğrafı bulunduğu halde incelemediği, yalnızca 1999 yılına ait hava fotoğrafı incelendiği, hava fotoğrafı incelemesi yetersiz olup bu şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulduğu görülmektedir.

4. O halde Mahkemece, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait(özellikle 1978 ve 1985 yılına ait) hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre imar tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli,

5. Bundan sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, özellikle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;

6. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, değerlendirme tarihi açıkça yazılmak suretiyle üzerinde bulunan ağaç türü ve yaşlarını belirten, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hâkiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;

7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;

8. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

9. Kabule göre de, taşınmazın içerisinde ev bulunmadığı halde vasfının "ev ve bahçesi" olarak belirtilmesi de isabetsizdir.

Hal böyle olunca; yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE;

2.Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

İstek halinde davacıdan ve davalı Belediyeden alınan peşin temyiz harçlarının iadesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.