Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2202 E. 2023/6490 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacıların taşınmazlardaki hak devrine ilişkin talepleri ve toplulaştırma işlemleri gözetilmeden, ayrıca hangi davacı adına tescile karar verildiği açıkça belirtilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/68 E., 2021/774 K.

DAVA TARİHİ : 15.02.2001

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.11.2016 tarihli, 2016/14441 Esas, 2016/9043 Karar sayılı kararı ile bir kısım taşınmazlar yönüyle onanmış, bir kısım yönüyle ise bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 154 ada 36; 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların müvekkilinin mirasbırakanı Bekir’den geldiğini, Bekir’in vefatı üzerine mirasçılarına, diğer mirasçıların da paylarını müvekkiline satması üzerine müvekkiline kaldığını, müvekkilinin taşınmazlarda eklemeli olarak 60 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Bozma sonrası davacı ... vekili 10.10.2017 tarihli dilekçeyle; müvekkilinin dava konusu 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlardaki haklarını dava dışı ...’e devrettiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125 inci maddesi uyarınca davaya müvekkili ... adına devam etmek istediklerini belirterek ...’in davacılık sıfatının düşürülmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı vekili duruşmalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.02.2002 tarihli, 2001/102 Esas, 2002/69 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazların ilk zilyedinin davacının mirasbırakanı olan ... olduğu, Bekir’in ölümüyle yapılan taksimat sonucunda da davacıya düştüğü, davacının taşınmazlarda eklemeli olarak 60-70 yılın üzerinde zilyetliğinin bulunduğu ancak 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların gayrisabit sınırlı olup mera parselinin sınırında bulundukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 154 ada 36 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.11.2016 tarihli, 2016/14441 Esas, 2016/9043 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile 154 ada 36 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün onanmasına; davacının 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince, Mahkemece belirtmelik tutanağında Hazine adına tapu oluşmasına neden olan 2071 parsel numaralı taşınmaza uygulanan 1448 sayılı vergi kaydı miktar fazlası olup kayıt sınırının hali okuduğunun gözardı edildiği, taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının yöntemince uygulanıp kapsamlarının belirlenmediği, davacı yararına 3402 sayılı Yasa'nın 46/1 ve 14 üncü madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu belirtilerek açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak toplanan deliller uyarınca karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 07.12.2021 tarihli, 2017/68 Esas, 2021/774 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan araştırma ve inceleme sonucunda dosya kapsamına göre dava ve temyize konu 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların mera özelliği göstermeyip özel mülkiyete konu yerlerden olduğu, taşınmazların evveli itibariyle ...’e ait olup ondan da ...’a kaldığı, taşınmazlarda davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46 ncı maddelerinde öngörülen koşulların oluştuğu, zilyetlik olgusunun dosya arasında bulunan teknik bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 157 ada 7 parsel (toplulaştırma sonrası 1779 ada 7), 157 ada 11 ve 12 parsel (toplulaştırma sonrası 1779 ada 4) sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler tarafından taşınmazların hayvan otlatılmak suretiyle kullanıldığının beyan edildiğini, yerel bilirkişilerden bir kısmının taşınmazların evveliyatını bilebilecek yaşta olmadığını, taşınmazlarda davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46 ncı maddelerinde öngörülen koşulların oluşmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1 nci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706/1 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Konya ili, Kulu ilçesi, Kemaliye Mahallesi çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 157 ada 7 parsel sayılı 33.287,89 metrekare, 157 ada 11 parsel sayılı 40.400,00 metrekare ve 157 ada 12 parsel sayılı 66.650,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluşturulan tapu kayıtları nedeniyle ayrı ayrı davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare 157 ada 12 parsel sayılı taşınmazın hükmen ifrazıyla 157 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur.

2. Mahkemece dava ve temyize konu 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlarda davacı lehine 3402 sayılı Kanun'un 46/1 ve 14 üncü madde koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli olmadığı gibi varılan sonuç da dosya kapsamına uygun değildir. Bozma sonrası davacı ... vekili 10.10.2017 tarihli dilekçeyle; müvekkilinin dava konusu 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlardaki haklarını dava dışı ...’e devrettiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125 inci maddesi uyarınca davaya müvekkili ... adına devam etmek istediklerini belirtmiştir. Mahkemece hem ..., hem de ...’in gerekçeli karar başlığında davacı sıfatıyla gösterildiği ancak davacı ...’in dava konusu 157 ada 7, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlardaki haklarının dava dışı ...’e devrine ilişkin olarak herhangi bir gerekçe de gösterilmeksizin dava konusu taşınmazların hangi davacı adına tesciline karar verildiği açıkça belirtilmeksizin, hüküm yerinde yalnızca “davacı adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmesi isabetsizdir.

Hal böyle olunca; Mahkemece mülkiyetin nakline ilişkin Türk Medeni Kanunu’nun 706 ncı maddesi göz önünde bulundurulmak ve taşınmazın bulunduğu yerde yapılan toplulaştırma işlemine ilişkin evrak da dosya arasına alınmak suretiyle infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün açıklanan nedenlerle sair yönler incelenmeksizin bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.