Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2274 E. 2024/2372 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaz bakımından, toplanan deliller ve bozma kararına uygun yapılan yargılama neticesinde davacının mülkiyet iddiasını ispatladığı gözetilerek, davanın kabulüne ve taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi onanmış, 126 ada 68 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise, önceki kararlarda davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/93 E., 2021/166 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava konusu ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 68 ve 117 ada 18 parsel sayılı taşınmazlar ... oğlu ... adına kayıtlı iken 29.10.1994 tarihinde taşınmazları harici senetle satın aldığını, o tarihte ... köyünde öğretmenlik yaptığını, sonra Kozan'a tayini çıktığından taşınmazların kullanımını kayınpederi ...'e bıraktığını, taşınmazları devraldığına ilişkin senetleri dava dilekçesi ekinde sunduğunu, bu taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edildiğini, yapılan tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi, katıldığı duruşmalarda davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.06.2012 tarihli ve 2009/136 E., 2012/100 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, dava konusu 126 ada 68 nolu parselin fen bilirkişinin 9.6.2012 tarihli raporunda (A) harfiyle gösterilen 13.654,91 m2'lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile ayrı bir parsel numarası verilerek davacı adına tesciline, dava konusu 117 ada 18 nolu parselin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 04.02.2014 tarih ve 2013/2515 E., 2014/1559 K. sayılı kararı ile; " ...10.07.2000 tespit tarihinden geriye doğru 20-35 yıllık (1970-1980) zaman dilimi içinde çekilmiş 1/20000 veya 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskopla incelenmesi taşınmazın niteliğinin ayrıca, 117 ada 18 parsele revizyon gören tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin getirtilerek bu parsele tüm sınırları ve miktarı itibariyle uyup uymadığının denetlenmesi, haritası varsa haritasından yararlanılması, yoksa, nizalı taşınmazları ve çevresini iyi bilen Kaymakamlık aracılığıyla seçilecek yaşlı ve tarafsız üç yerel bilirkişi huzuruyla keşif yapılması, yerel bilirkişilere öncelikle 29.10.1994 tarihli harici satış senedinin uygulattırılması, senette yazılı olan her sınır hakkında her yönde kapsamlı bilgiler alınması, 117 ada 18 parsele uygulanan tapu kaydının da aynı şekilde uygulamasının yaptırılması, bundan ayrı, varsa taraf tanıklarının mümkün olduğunca keşif mahallinde hazır edilerek dinlenilmesi, tanıklardan zilyetlik konusunda kapsamlı bilgiler alınması, taşınmazların niteliği gereği uzman ziraat mühendisinin görevlendirilerek tescili istenen yerlerle ilgili olarak toprağın sınıfı, kuru ve sulu durumu hakkında bilimsel içerikli rapor istenmesi, bu tür davalarda jeolog bilirkişi dinlenmesine gerek olmadığından ve davaların en az masrafla en kısa sürede bitirilmesi amaçlandığından keşif heyetine bu sıfatı taşıyan bilirkişilerin alınmaması, tüm bu bilgi ve saptamaların keşfi izlemeye, infazı sağlamaya elverişli tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz uzman bilirkişiye düzenlettirilecek ölçekli ve koordinatlı rapora yansıttırılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 20.05.2015 tarih ve 2014/35 E., 2015/724 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, çekişmeli 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ile 126 ada 68 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... Kılıç adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 14.10.2019 tarihli ve 2016/11206 E-2019/6351 K sayılı kararıyla; "...126 ada 68 parsel sayılı taşınmaz yönünden; infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verildiği; 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davacının, çekişmeli taşınmazın 1994 yılında dava dışı ...’den satın aldığını ve taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle dava açtığı, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Tufanbeyli Kadastro Mahkemesinin 2001/147-2003/12 Esas, Karar sayılı dava dosyasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar hazır edilmek suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılması ve bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu; taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi, önceki zilyedin davacının satıcısı olduğu iddia edilen ... mi yoksa aleyhine hüküm bulunan ... mi olduğu, ...'e ait ise, davacının zilyetliği devralmış olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılması; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 10.11.2021 tarihli ve 2020/93 E., 2021/166 K. sayılı kararıyla; dava konusu 126 ada 68 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan değerlendirmede; mahalli bilirkişi beyanlarına göre toprak tevzi komisyonunun köye geldiği 1963 yılından evvel olacak şekilde dava dışı ... tarafından ıslah çalışmalarına başlandığı, bu taşınmazın tevzi komisyonu tarafından tespit dışında bırakıldığı, kadastro çalışmalarında da taşınmazın senetsizden tespitinin gerçekleştirildiği, 1985 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın zeminin tarımsal amaçlı kullanıldığı ve kadastro çalışmalarından önceki 20 yıl içerisinde imar ihya koşullarını oluşturacak şekilde ... tarafından taşınmazın ziraat edildiği, mevki ve sınırları itibarı ile bu taşınmaza uyan 29.10.1994 tarihli senetten ve birbiri ile uyumlu mahalli bilirkişi beyanlarından dava konusu taşınmazın ... tarafından davacıya devredildiği ve bu tarihten itibaren de dava konusu taşınmazın aralıksız olarak olarak davacı ve davacının akrabalarının ekip dikmek suretiyle zilyetliğinde bulundurduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 01.07.2021 tarihli fen bilirkişi raporunda; (A) ve (C) harfi ile gösterilen kısımların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, (B) ve (D) harfi ile gösterilen kısımların ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş; dava konusu 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ise kadastro tutanağının 1963 tarihli toprak tevzi komisyonu tarafından tutulan kayıtlara uygun olarak düzenlendiği; 1963 tarih ve 464 sıra nolu tapu kaydı ile davacı tarafından ibraz edilen 29.10.1994 tarihli senetlerin bu taşınmazı kapsadığı, 1956 tarihli memleket haritasında taşınmazın tarımsal amaçlı olarak kullanılan arazi şeklinde gösterildiği, 1985 ve1999 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın tarım arazisi olarak görüldüğü, komşu parseller olan 16, 17, 20 ve 19 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarının da yön olarak bu taşınmazı okuduğu, bu taşınmazın da 68 parsel sayılı taşınmaz gibi dava dışı ... tarafından 1980 yılından evvel olacak şekilde, zilyetlikle mülkiyet iktisabını sağlayacak surette kullanıldığı, daha sonra birbiri ile uyumlu mahalli bilirkişi beyanlarından da anlaşıldığı üzere 1994 yılında davacıya devrinin gerçekleştirildiği, bu tarihten itibaren davacı ve davacının akrabaları tarafından ekilip dikilmek suretiyle davacının zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 117 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın aleyhe olan kısımlarının usul ve yasalara aykırı olduğunu, eksik inceleme neticesinde hüküm kurulduğunu, delillerin hatalı değerlendirildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci, 46 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 117 ada 18 nolu parsel sayılı taşınmazın 14.06.1963 tarih ve 464 nolu tapu kaydı esas alınarak tarla niteliğiyle 19.741,89 m2 olarak, 10.7.2000 tarihinde Hazine adına tespit edildiği ve itiraz edilmekle Kadastro Mahkemesinin 2001/147 Esas sayılı kararı ile hükmen ifraz neticesinde 10.267 m2 miktarı ile 25.01.2010 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, dava konusu 126 ada 68 sayılı parsel sayılı taşınmazın ise senetsizden, “ham toprak” niteliğiyle, 59.946,39 m2 olarak 27.07.2000 tarihinde Hazine adına tespit edildiği, söz konusu tespitin 10.01.2001 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Hemen belirtmek gerekir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (IV/D.) numaralı bentte açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasına göre çekişme konusu 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemiş olup, davalı vekilinin temyiz itirazının reddiyle 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden kararın onanması gerekmiştir.

2. Davalı vekilinin diğer dava konusu 126 ada 68 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Mahkemece bozma ilamları öncesinde verilen 20.05.2015 tarihli ve 13.06.2012 tarihli kararlarda; fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline tesciline karar verildiği, (C) harfi ile gösterilen kısım yönünden bir hüküm bulunmadığı ve söz konusu kararların sadece davalı Hazine tarafından temyiz edildiği, bu durumda (A) harfi dışında kalan kısımlar yönünden davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşacağı anlaşılmakla; Mahkemece yalnızca fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi, (C) harfi ile gösterilen kısmın ise davalı Hazine adına tesciline hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine temsilcisinin dava konusu 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 117 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden ONANMASINA,

2. Davalı Hazine temsilcisinin 126 ada 68 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının değinilen yönler itibariyle kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,21.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.