Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2407 E. 2022/2957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, babasından kalan ve zilyetliğinde bulunan taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edilmesi nedeniyle açtığı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu iptali ve tescil talebinin tesis kadastrosuna mı yoksa 22/a uygulamasına mı dayandığının belirlenmesi için HMK’nın 140/3 ve 31. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın tespiti ve aydınlatılması amacıyla tarafların beyanlarının alınması ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususların gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 21.01.2022 tarihli 2019/92 Esas 2022/74 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı İ.. P.. vekili, dava konusu taşınmazın davacının babasının ve sonrasında davacının zilyetliğinde olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edildiğini beyan ederek dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı A.. N.. vekili, dava konusu taşınmazla ilgili 22/a çalışması yapıldığını, bunun mülkiyet tespitine yönelik bir çalışma olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşdur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf itirazlarında; dava konusu taşınmazın 1970 yılından beri davalının zilyetliğinde bulunduğunu, 2015 yılında yapılan 22/a çalışmaları neticesinde dava konusu taşınmazın yüzölçümünde artış meydana geldiğini, davacının talebinin bu artan miktara ilişkin olduğunu, davacıya talebinden fazla yer verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tapulu taşınmazın zilyetlikle edinilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 21.01.2022 tarihli ve 2019/92 Esas, 2022/74 Karar sayılı kararıyla; davanın, kadastro tespitinden önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın hak düşürücü süreden reddi yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz itirazlarında; dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunu, davalının taşınmazının yüzölçümündeki artışın davacının kullandığı alanın davalının taşınmazına dahil edilmesinden kaynaklandığını, davalının taşınmazındaki artışın 2015 yılında yapılan 22/a çalışmaları sonucunda meydana geldiğini, yenileme kadastrosunun amacını aştığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi: "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." şeklinde düzenlenmiştir.

3.2.2. 3402 sayılı Kadasto Kanunu’nun 22. maddesi: “Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanunu'nun 1026'ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir. Ancak; a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, b) Daha önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tâbi yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz. İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz. Tapulama ve kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin tescili yapılır. Tapuya tescil edilmiş ormanlardan, haritaları teknik mevzuata uygun olanlar aynen, diğerleri ise teknik mevzuata uygun hale getirildikten sonra tapu kütüğüne aktarılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

3.2.3. HMK'nın 31. maddesi: “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

3.2.4. HMK'nın 140/3. maddesi: “Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür..” şeklinde düzenlenmiştir.

3.3. Temyiz Nedenlerinin Değerlendirilmesi

Somut olayda; davacı vekilinin dava dilekçesinden ve yargılama sırasındaki beyanlarından davanın tesis kadastrosuna mı yoksa 2015 yılında 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarına mı dayalı olduğu anlaşılamamaktadır. HMK’nın 140/3. maddesi gereğince uyuşmazlığın nelerden ibaret olduğunun belirlenmesi ve tahkikatın öninceleme tutanağı esas alınarak yapılması gerekirken bu husus gözardı edilmiştir. Diğer yandan; yine aynı Yasa'nın 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında taraflara açıklama yapma imkanı sağlanarak aralarında uyuşmazlığın hangi nedenden kaynaklandığının belirlenmesi, bundan sonra taraflarca bildirilen delillerden toplananlar ve toplanacak olanlar birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.