Logo

1. Hukuk Dairesi2022/245 E. 2024/126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası davasında, temyiz incelemesi için gerekli olan kesinlik sınırının tespitinde, dava dilekçesinde gösterilen değer mi yoksa taşınmazın gerçek değeri mi esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her mirasçının kendi payı oranında dava açma hakkı bulunduğu ve bu davalarda dava değerinin her bir mirasçının payına isabet eden miktar olacağı gözetilerek, davacıların paylarına isabet eden değerin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1528 E., 2021/1726 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...

DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ..., Avukat ... , ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/265 E., 2020/360 K.

Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.

Dosya içeriğine göre; davacılar tarafından eldeki davanın 80.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılamanın hiç bir aşamasında taraflarca bu hususta bir itiraz olmadığı gibi temyiz dilekçesinde de bu yönde bir beyanda bulunulmadığı, bu haliyle davacı ...'in 1/4 miras payına isabet eden değer 20.000,00 TL, davalı ...'nin 1/8 miras payına isabet eden değer 10.000,00 TL ve davacılar ... ile ...'nun 1/16 şar miras paylarına isabet eden değer her biri için 5.000,00 TL olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının tarihi itibari ile her bir davacı yönünden kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kalmaktadır.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin değer yönünden REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

- KARŞI OY -

Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Dava dilekçesinde dava değeri olarak 80.000,00 TL gösterilmiş, ancak taşınmazın gerçek değeri keşfen saptanmamıştır. Dairemiz Çoğunluğunca dava konusu değerin temyiz kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Sayın Çoğunluk ile aramızda olan uyuşmazlık davanın gerçek değerinin keşfen belirlenmeden dava dilekçesinde gösterilen değer esas alınarak davanın temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Anayasa’nın 36. maddesinde “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” denilmek suretiyle hak arama özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Hak arama özgürlüğünün temel unsurlarından biri de mahkemeye erişim hakkıdır. “Mahkemeye erişim hakkı, hukuki bir uyuşmazlığın bu konuda karar verme yetkisine sahip bir mahkeme önüne götürülmesi hakkını da kapsar. Kişinin uğradığı bir haksızlığa veya zarara karşı kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir uygulama veya işleme karşı haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin, zararını giderebilmesinin en etkili ve güvenceli yolu yargı mercileri önünde dava hakkını kullanabilmesidir. Kişilere yargı mercileri önünde dava hakkının tanınması hak arama özgürlüğünün ön koşulunu oluşturur” (AYM, E.2018/99, K.2021/14, 3/3/2021, § 21). Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28/4/2023 tarihli ve E. 2021/5, K. 2023/2 sayılı kararında da açıkça ifade edildiği üzere “Davanın bir mahkeme tarafından görülebilmesi ve kişinin adil yargılanma hakkı kapsamına giren güvencelerden faydalanabilmesi için ilk olarak kişiye mahkemeye erişim imkanının tanınması gerekir (YİBBGK, s. 23-24).

Belirtmek gerekir ki Anayasa’da güvence altına alınan hakların geniş, bunlara getirilen sınırlamaların dar yorumlanması en önemli yorum ilkelerindendir. Diğer taraftan usul kurallarının mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacak şekilde katı uygulanmaması gerekir(YİBBGK, E. 2021/5, K. 2023/2, 28/4/2023, s. 25).

Bilindiği üzere, dava değeri üzerinden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken bedelin tespit edilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu hususta taraflarca ileri sürülme ilkesi uygulanmaz. Bir başka ifadeyle yargı mercilerinin alınması gereken harcı gerçek dava değeri üzerinden re'sen tespit etmeleri gerekmektedir.

Somut uyuşmazlıkta her ne kadar dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden harç tahsil edilmiş ise de taşınmazın gerçek değerinin taşınmazın bulunduğu yer de dikkate alındığında söz konusu değerin farklı ve de muhtemelen yüksek çıkması mümkündür. Bu kamu harçlarının doğru olarak tahsil edilmesi açısından önemli olduğu gibi bireylerin mahkemeye erişim hakları açısından da kritik öneme sahiptir. Bu çerçevede somut uyuşmazlıkta dava değerinin 2023 yılı temyiz kesinlik sınırının üzerinde tespit edilmesi durumunda mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) kararı temyizen incelenebilecek ve şartları oluşmuş ise kararın bozulmasına hükmedilebilecektir.

Harçlar Kanunu uyarınca hukuk muhakemesinde davanın gerçek değerinin saptanmasının kamu düzenine ilişkin bulunması, diğer taraftan gerçek değerinin altında tespit edilen dava değerinin kişilerin hukuken tanınmış kanun yollarına başvurmalarını engellemesi karşısında gerçek dava değerinin usulüne uygun şekilde bilirkişi tarafından tespit edilmesinin aranması ve tahsil edilecek harç ile kararın kesinlik sınırının buna göre belirlenmesi gerekir. Temel hak ve özgürlüklerin geniş, buna getirilen sınırlamaların dar yorumlanması gereğine ilişkin yorum ilkesi ile usul kurallarının mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacak şekilde katı uygulanmaması yönündeki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun içtihadı (bkz. YİBBGK, E. 2021/5, K. 2023/2, 28/4/2023, s. 25) dikkate alındığında da aksi kabulün davacının mahkemeye erişim hakkına ölçüsüz bir müdahalede bulunma riskini taşıyacağı açıktır.

Bu itibarla, somut uyuşmazlıkta bozma kararı verilerek öncelikle uyuşmazlık konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesinden ve buna göre gerekli harçlar ikmal edildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmesi gerekirken dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi yönündeki Sayın Çoğunluğun kararına iştirak edemiyorum.