Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2483 E. 2024/642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacıya ait parsellerden olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, nizalı bölümün köy boşluğu olduğu iddiasıyla köy tüzel kişiliği tarafından açılan müdahalenin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın nizalı bölümlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/A maddesinde sayılan yerlerden olmadığı, köy boşluğu niteliğindeki taşınmazlar için dava açma yetkisinin Hazine'ye ait olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1063 E., 2021/825 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/198 E., 2019/244 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davasının reddine, müdahil davacının davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve müdahil davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve müdahil davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... dava dilekçesinde; 277 ada 24 ve 27 parsel sayılı taşınmazların kendisine, 277 ada 23 parsel sayılı taşınmazın ise davalıya ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında adına kayıtlı taşınmazların bir bölümünün davalıya ait taşınmaz içerisinde tespit edildiğini ileri sürerek 277 ada 23 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümlerinin tapu kaydının iptaliyle ayrı ayrı adına kayıtlı taşınmazlara eklenerek tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı 26.12.2019 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (a) ve (b) harfleri ile gösterilen bölümlerinin yola kalmasını istediğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde; davalının kardeşi olduğunu, adına kayıtlı taşınmaz ile davacı adına kayıtlı taşınmazların müşterek mirasbırakanları olan babalarından geldiğini, taşınmazların kendilerine taksimen düştüğünü, çitler ve tahta perdelerle çevrili taşınmazların taksime uygun şekilde kullanıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı 26.12.2019 tarihli duruşmada; adına kayıtlı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (a) ve (b) harfleri ile gösterilen bölümlerinin yola kalmasını istediğini beyan etmiştir.

III. MÜDAHALE

1. ... Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen muhtar Şaban Karatepe müdahale dilekçesinde; köy muhtarı olarak katıldığı keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklarca dava konusu taşınmazın nizalı kısımlarının köy boşluğu olduğunun beyan edildiğini, bu nedenle davaya katılma zorunluluğunun ortaya çıktığını belirterek dava konusu taşınmazın köy boşluğu olduğu belirlenen kısımlarının tapu kaydının iptali ile yol olarak köy tüzel kişiliği adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Müdahil davacı 10.12.2019 tarihli duruşmadaki beyanında; dava konusu taşınmazın nizalı bölümlerinin köy boşluğu olarak köy tüzel kişiliği adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

IV. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından, dava konusu 277 ada 23 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişi raporunda (a) ve (b) harfleri ile gösterilen bölümlerinin dava konusu edildiği, bu bölümlerin evvelinden beri boşluk olduğu, herkes tarafından izin alınmaksızın kullanılabildiği, davacı adına kayıtlı taşınmazlar ile bu bölümler arasında 15-20 yıl önce çekilmiş tahta avla bulunduğu, bu nedenle davacının davasını kanıtlayamadığı, müdahil davacı yönüyle ise her ne kadar taraflar bu bölümlerin yola bırakılmasına muvafakat etmişlerse de müdahil davacının talebi göz önünde bulundurulduğunda, yolların mülkiyeti Hazineye ait olduğundan müdahil davacının eldeki davayı açmak için aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, müdahil davacının davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı ve müdahil davacı tarafından müşterek dilekçeyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı ve müdahil davacı müşterek istinaf dilekçesinde; Mahkemece dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (a) ve (b) harfleri ile gösterilen bölümlerinin yol olarak terkini yerine davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu bölümlerin evvelinden beri köy boşluğu olduğunun dosya kapsamıyla sabit olduğunu, bu hususun taraflarca da kabul edildiğini, kamu malı niteliğinde bulunan yerlere ilişkin tapu iptali ve terkin istemiyle dava açmakta Köy Tüzel Kişiliğinin aktif dava ehliyetinin bulunduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu taşınmazın nizalı bölümlerinin yol olarak terkinine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, Mahkemece usulünce yapılan keşif, dinlenen tespit bilirkişi ve tanık beyanları ile bu beyanları destekleyen bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu üzere, her ne kadar asli müdahil ve davacı gerçek kişi dava konusu yerin yol olduğu iddiasıyla istinaf başvurusunda bulunmuş ise de yol iddiasıyla açılmış veya ıslah edilmiş bir dava olmadığına, köy boşluğuna ilişkin davayı yalnızca Hazine açabileceğine ve taraf koşulu sağlanmadan yapılan kabul beyanının da hükme esas alınamayacağı anlaşıldığına göre, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı ve müdahil davacının istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmişlerdir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı ve müdahil davacı tarafından müşterek dilekçeyle temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı ve müdahil davacı müşterek temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 16 ve 18 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Düzce ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 277 ada 23 parsel sayılı 76,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle müdahil davacı tarafından dava konusu taşınmazın nizalı bölümlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/A maddesinde sayılan yerlerden olduğu iddia ve ispat edilmediğine, aynı Kanun maddesi kapsamı dışında kalan köy boşluğu niteliğindeki taşınmazlar kural olarak Hazine'ye ait olup bu nitelikteki yerlere ilişkin olarak dava açma hakkı Hazine'ye ait olduğuna göre verilen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ve müdahil davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve müdahil davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.