Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2498 E. 2024/344 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacıların miras paylarını davalıya devrettikleri iddiasının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, miras paylarını devrettiklerini gösteren tanık beyanları ve davacıların yargılama aşamasındaki beyanları ile davalıya devrettikleri sabit görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1194 E., 2021/941 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Devrek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/250 E., 2020/25 K.

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak değişik gerekçe ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ... köyü çalışma alanında bulunan 133 ada ... ve 103 ada 3, 7, 104 ada 3, 12 ve 39 parsel sayılı taşınmazların, cahilliklerinden istifade edilerek hile ile alınan bağış senedine dayalı olarak kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ayrıca belirtilen bağış senetlerinin davalı tarafça düzenlendiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ...; davacıların dava konusu taşınmazlardaki miras haklarını kendisine devrettiklerini, bu hususta beş adet hibe senedi hazırlandığını, senetlerin davacılarca okunarak imzalandığını, hibe senetlerinin davacıların annesi ... öldükten sonra düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Devrek 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.01.2020 tarihli, 2012/250 Esas, 2020/25 Karar sayılı kararı ile; davacılarca hilenin 2009 yılında öğrenildiği, eldeki davanın ise 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ...’nın ölümü üzerine tüm mirasçılara intikal ettiğini, davacıların taşınmazlardaki miras paylarını devir iradelerinin bulunmadığını, yapılan hibe senetlerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafça senetlerin davacıların iradelerine uygun düzenlenmediğini, senetlerdeki şahit, aza ve muhtar imzalarının sonradan atıldığını, senetlerdeki tarihlerin de sahte olduğunu, tüm bu hususların senetlerin davacıların iradelerine uygun düzenlenmediğini gösterdiğini, davalı tarafça kadastro çalışmalarında sunulan senetlerin sahte olduğunu, bu nedenle bu belgelere dayalı olarak yapılan tespit ve tescil işlemlerinin de yolsuz olduğunu, davalının taşınmazları kullanımının tereke adına olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/1194 E. 2021/941 K. sayılı kararıyla; Mahkemece, davacının iddiasının hile hukuksal nedenine dayalı olduğu, davacıların dava konusu taşınmazlara uygulanan senedi 2009 yılında öğrendikleri ve Türk Borçlar Kanunu'nunda öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunmadığı, davanın kadastro öncesi nedenlere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, davacıların çekişmeli taşınmazların mirasbırakan ...’dan intikalen geldiğini,kadastro tespitinde uygulanan senetlerin sahte olup yapılan devirlerin geçersiz olduğu iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açtıkları, bu durumda iddianın ileri sürülüşüne ve dosya kapsamına göre davacıların talebinin kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu, Mahkemece işin esasına girilmesi gerektiği, incelenen dosya kapsamına, Mahkemece usulünce yapılan keşif, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bu beyanları destekleyen davacı beyanları ile sabit olduğu üzere dava konusu parsellerin ortak mirasbırakan ...'dan geldiği konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın mirasbırakan öldükten sonra mirasçılar arasında hisse devri olup olmadığı ve zilyetliğin davalıya devredilip devredilmediği noktasında olduğu, tapusuz taşınmazların menkul mal hükümlerine tabi olup yanlar arasındaki uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümleneceği, dayanılan senet tarihi farklı olsa bile tapusuz taşınmazlarda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15/3 üncü maddesi uyarınca mirasçılar arasındaki hissenin diğer mirasçılara devir ve temlikinin bilirkişi, tanık beyanları ve her türlü delille kanıtlanabileceği, somut olayda da davalı tanıkları ... ve ...'nın beyanları ve bu beyanları destekleyen yargılama aşamasındaki davacıların dava konusu taşınmazlardaki paylarını devrettiklerine ilişkin beyanlarına göre kadastro çalışmalarından önce davacıların dava konusu taşınmazlardaki paylarını ve zilyetliklerini davalıya devrettikleri, davacıların paylarını devrettikleri tarihten beri zilyetliğin davalıda olduğu, dava konusu taşınmazın ortak mirasbırakanın terekesinden çıktığı ve davacıların miras paylarını devrettikleri göz önünde bulundurularak davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile gerekçesi düzeltilmek suretiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu, ... köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 29, 33, 50, 65, 69 ... parsel, 103 ada 3 ve 7 parsel, 104 ada 12, 39 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümündeki taşınmazlar intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle müstakilen davalı ... adına, 133 ada 148, 174, 182 parsel, 104 ada 3 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümündeki taşınmazlar intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 40/320 payı davalı ... adına, 133 ada 22, 100 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümündeki taşınmazlar intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ½ payı davalı ..., 133 ada 61 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümündeki taşınmaz intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 80/240 payı davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılan bakiye temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...