Logo

1. Hukuk Dairesi2022/24 E. 2024/67 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/31 E., 2021/498 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...

DAVALILAR : Hazine vekilleri Avukat ..., Avukat ..., ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakanları ... tarafından eklemeli ziyetlik ile 50 yılı aşan bir süreden beri nizasız fasılasız tarım arazisi olarak kullanılan 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın taksim sonucu mirasbırakanları ...'a intikal ettiğini, ölümünden sonra da kendilerine intikal ettiğini ileri sürerek adlarına payları nisbetinde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir. 03.07.2015 tarihli beyan dilekçesi ile; taşınmazın maddi hata nedeniyle parsel numarasını yanlış belirttiklerini taşınmazın parsel numarasını ... ada 15 parsel sayılı taşınmaz olarak düzelttiklerini bildirmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; davacıların herhangi bir tapu kaydına dayanmadıklarını, zilyetliği ne şekilde kullandıklarına dair açıklama yapmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, fen bilirkişisinin raporunda (A) ile gösterilen kısmın 20 yılı aşkın zamandır eklemeli zilyetlikle davacılar tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığı belirlenerek davanın kabulü ile ... köyünde ki ... ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmaz içerisinde bulunan ve 15.05.2015 havale tarihli fen bilirkişisinin raporunda (A) ile gösterilen kısmın verasette iştirak hükümlerine göre davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 108 da 15 parsel nolu taşınmaz içerisinde bulunan ve 15.05.2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda belirtilen (C) ve (D) ile gösterilen kısımların ayrı ayrı olmak üzere tapuda son parsel numaraları verilerek Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.09.2020 tarihli ve 2020/2838 Esas, 2020/3243 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın karar için yeterli bulunmadığı,çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümlerinin niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadığı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve zilyetlik süresinin yöntemince araştırılmadığı, keşif esnasında dinlenilen mahalli bilirkişi ...'ın dava konusu taşınmazın 5-10 yıldır ekilmediğini belirtilmesine karşın zilyetliğin terk edilip edilmediği üzerinde durulmadığı, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması gerektiği belirlenerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının mevcut olduğu ve davacıların taleplerinin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Yargıtay bozma kararında belirtilen taşınmaza ilişkin evvel tarihli hava fotoğraflarının incelenmediğini, çelişkili mahalli bilirkişi beyanları ile yetinildiğini, teknik bilirkişi raporlarında "A" harfi ile gösterilen kısmın bazı bölümlerinde yonca ekili olduğunu, tarımsal faaliyet yapılmayan kısımlarında geven otu bitkisinin görüldüğünün rapor edildiğini, geven otunun çok yıllık bir bitki olup uzun sure tarımsal faaliyet yapılmayan yerlerde yetiştiğini, dava sürer iken davacıların taşınmaza müdahale ederek yonca ekmesinin mahkeme heyetinin kanaatini değiştirme çabası olduğunu, Köy muhtarı ... tarafından düzenlenen 11.08.2020 tarihli taşınmaz tespit tutanağında taşınmazın mevcut halinin boş ve işgalsiz olduğu, tamamının hayvan otlatmak amacı ile kiralanmak istendiğinin belirtildiğini davacılar tarafından aralıksız sürekli ekilip biçildiği iddiasının aksinin taşınmaz tespit tutanağı ile ispatlandığını kurulan hükmün eksik incelemeye dayandığını belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 nci maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda; ... köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 15 parsel sayılı 153.037,84 metrekare yüzölçümlü taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2.Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece hükme esas alınan ziraat bilirkişi heyet raporu yetersizdir.

3.Şöyle ki dava konusu taşınmazın sınırında mera parseli( 109 ada 18) bulunduğu halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen ve kabulüne karar verilen bölümünün tarım arazisi olduğu belirlenmesine rağmen reddedilen (C) ve (D) harfleri ile belirtilen bölümleri birbirinden ayrıcı unsur olup olmadığı belirtilmediği gibi komşu mera ve ham toprak vasfındaki parseller ile ayırıcı bir unsur olup olmadığı da belirlenmemiştir.

4.Mahkemece, taşınmazın üzerindeki zilyetliğin başlangıcını ve sürdürülüş biçimini belirlemede en etkili yöntem hava fotoğrafları olduğu halde yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

5.Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalıdır.

6.Taşınmazın bulunduğu yerde mera tahsis kararı ve haritaları olup olmadığı araştırılmalı, varsa mera tahsis karar, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek aynı köy ve komşu köylerden tespit edilen yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, komşu 109 ada 18 parsel mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı Mahkemenin taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle aykırılık giderilmelidir.

7. Üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalıdır.

8. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden, hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, yapılan araştırma ve inceleme sonucu taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08 01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.