Logo

1. Hukuk Dairesi2022/255 E. 2022/2816 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Isparta 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21/09/2021 tarihli 2020/53 Esas 2021/229 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaları...’ın 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 3, 4 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerini 5/11/1993 tarihinde satış göstermek suretiyle davalı oğlu ...’ya devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın 2 numaralı bağımsız bölümü satış sureti ile diğer bağımsız bölümleri ise ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, bankadan kredi çekerek satış bedelini mirasbırakana verdiğini, taşınmazları kardeşleri ile paylaştıklarını ve buna dair anlaşma senedi yaptıklarını, taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümleri kendisinin oturulabilir hale getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Isparta 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/03/2016 tarihli ve 2014/194 E., 2016/204 K. sayılı kararıyla; devrin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 02/12/2019 tarihli 2019/4432 Esas 2019/6196 Karar sayılı kararıyla; “...davacıların, davalının delil olarak dayandığı 15/05/2014 tarihli anlaşma metninin zorla imzalattırıldığı iddiası bulunmakla; öncelikle bu iddianın ön sorun olarak araştırılması, davacıların zorla imzalamadıkları anlaşılırsa bu belgede geçen taşınmazların hangi taşınmazlar olduğu, bir başka ifade ile dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca; yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, dava konusu taşınmazların başında keşif yapılması, taraf tanıklarının ayrıntılı olarak dinlenilmesi, toplanan ve toplanacak tüm delillerin değerlendirilmesi, mirasbırakanın iradesinin terekeden yada başka deyişle mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21/09/2021 tarihli ve 2020/53 Esas 2021/229 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle 15/05/2014 tarihli anlaşma metninin tarafların ortak iradesi ile hiç bir baskı altında kalmadan rızaları dahilinde imzaladıkları ve mirasbırakanlarından intikal eden taşınmazlar yönünden aralarında rızai taksim yapmış oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece sadece taraflar arasında imzalanan anlaşma senedi üzerinde durulduğunu, davalının devir tarihi itibariyle dava konusu taşınmazları alabilecek ekonomik gücünün olup olmadığının, mirasbırakanın devir tarihinde taşınmazları satmaya ihtiyacının bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, 15/05/2014 tarihli anlaşma senedinin infazı kabil maddeler içermediğini, bahse konu sözleşmenin taksim sözleşmesi olarak kabulü halinde dahi işlemin yapıldığı sırada mevcut olan muvazaayı ortadan kaldırmayacağını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 6100 sayılı HMK’nın 313. maddesi,

"Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.

Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.

Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. "

315. maddesi ise, "Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.

İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir." hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1940 doğumlu mirasbırakan...’ın 20/07/2011 tarihinde ölümü üzerine, mirasçı olarak eşi ... ile birlikte davacı kızları ...ve ...ile davalı oğlu ...'nın kaldığı, mirasbırakan ...'in çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazını 05/11/1993 tarihinde intifa hakkını üzerinde bırakarak davalı oğlu ...'ya temlik ettiği, taşınmaz üzerinde 5 adet bağımsız bölüm bulunduğu, 15/05/2014 tarihli anlaşma senedine göre mirasçılar arasında taksim yapıldığı, mirasçılar arasında düzenlenen 15/05/2014 tarihli sözleşmenin sulh sözleşmesi olduğu, dava konusu taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümlerin bahse konu sözleşme kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

6.3.2. Mahkemece taraflar arasındaki sulh sözleşmesine göre karar verilmesini istemeleri halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 315/1. maddesi gereğince 15/05/2014 tarihli sözleşmeye göre hüküm kurulması, tarafların sulhe göre karar verilmesini istememeleri halinde, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davacıların iradesi yanlış değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.