Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2572 E. 2024/687 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi ve sonrası harici satış iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescili ile terditli olarak tazminat talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Harici satış iddiasının ispatlanamaması, kadastro sonrası satış ve ödemenin ispat edilememesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasındaki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1108 E., 2021/1338 K.

HÜKÜM/KARAR: Ret/Başvurunun Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/308 E., 2021/19 K.

Taraflar arasındaki tapu ipt... tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Sivas ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 247 ada 10 ve 12 parsel sayılı taşınmazlarda babası ...'in dedesi olan ... ve ...'un kardeşleri paydaş iken ...'un 1935 yılında diğer paydaşların paylarını haricen satın aldığını, ancak tapuda tescil yapılamadığından kayıtların müşterek kaldığını, ...'un ölümü üzerine 1985 yılında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinin 1985/109 Esas, 1993/62 Karar sayılı kararıyla bu iki parça taşınmaz yönünden kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, dava konusu taşınmazlarda kendi mirasbırakanları haricinde diğer paydaşların haklarının olmadığının mahkeme içi ikrarlar ve kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğunu, taşınmazların uzun yıllardır mirasbırakan babası ... ve kendisi tarafından kullanıldığını, babası ...'in ölümünden sonra dava dışı mirasçılarının taşınmazlardaki hak ve hisselerini satın aldığını, her ne kadar daha önce kayıt m...klerinden ...ve ... taşınmazlardaki paylarını satmış iseler de aradaki akrabalık bağı gözetilerek bu kişilerin mirasçılarına da paylarının karşılığında cüzi miktarda ödeme yaptığını ancak davalının bu ödemeyi kabul etmediğini ve ortaklığın giderilmesi davası açtığını, davanın halen derdest olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının ipt... ile adına veya babası ...'in mirasçıları adına tesciline karar verilmesini aksi halde mirasbırakanları tarafından davalının mirasbırakanına ödenen bedelin günümüzdeki değeri olan 30.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesini talep etmiştir. Aşamada dava dışı mirasçılar davaya muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, tüm mirasçılar adına tescil isteği bulunduğundan dava dışı mirasçıların da muvafakatlerinin alınması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapuya kayıtlı olan dava konusu taşınmazın devrinin resmi şekil şartına tabi olduğu, resmi şekilde yapılmış bir satış sözleşmesinin dosya içerisinde yer almadığı, keşifte dinlenen tanık beyanları ile Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1985/109 Esas sayılı dosyasındaki tarafların mirasbırakanlarının beyanları değerlendirildiğinde, devrin resmi şekil şartına uygun yapılmadığı, davacının terditli talebi bakımından miktar itibariyle senetle ispat zorunluluğu kapsamında yer aldığı, bu hususlar birlikte ele alındığında yazılı delille ispat edilemediğinden tanık beyanlarına üstünlük tanınmadığı, ayrıca dava dilekçesinde de açıkça yemin deliline dayanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dosyada bulunan deliller ve sunulan belgeler değerlendirilmeden hukuka aykırı karar verildiğini, davalının mirasbırakanının Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinin 1989/109 Esas sayılı dava dosyasına sunduğu 23.10.1985 tarihli dilekçe ile miras taksimi yapıldığını ve taşınmazların davacının mirasbırakanı ... 'ya kaldığını beyan ettiğini, bu hususun 10.03.1993 tarihli duruşmada belirtildiği gibi anılan Mahkemenin gerekçesinde de kabul edildiğini, davacının babasının taşınmazları ikinci kez satın aldığına ilişkin en güçlü delilin ise belirtilen mahkeme kararı olduğunu, tanık beyanlarının da bu doğrultuda bulunduğunu, tüm deliller değerlendirildiğinde harici satış yapıldığının anlaşıldığını, davalının mirasbırakanının imzasını taşıyan belge ile taşınmazın davacının mirasbırakanına ait olduğunun kabul edildiğini, bunun ikrar mahiyetinde resmi belge olduğunu, dava dilekçelerinde sair delil denilerek yemin deliline başvurduklarını, karar duruşmasında ise mazeretleri, delillendirilmediği gerekçesiyle reddedilmiş ise de Mahkemece mazerete konu duruşmayı teyit etme imkanının bulunduğunu, yeni atanan hakimin yokluklarında karar verdiğini belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kayıt m...kinin mirasbırakanının taşınmazların davacının mirasbırakanına ait olduğuna ilişkin kabul beyanının kadastrodan önce yapılan taksime ilişkin olduğu, taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği 1961 yılı ile dava tarihi (16.05.2017) arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, kadastrodan sonra yapılan satış ve ödemenin ise ispatlanamadığı, ayrıca davacı vekilinin vekâletinde tevkil yetkisinin bulunduğu ve mazeretini belgelendirmediği, belirtilen nedenlerle sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, davalının mirasbırakanının Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinin 1989/109 Esas sayılı dava dosyasına sunduğu 23.10.1985 tarihli dilekçe ile miras taksimi yapıldığını ve taşınmazların davacının mirasbırakanı ... 'ya kaldığını ifade ettiğini, bu hususun 10.03.1993 tarihli duruşmada belirtildiğini, ... 'nun 24.08.1989 tarihli dilekçesinde taşınmazların davacının babası ...'e satıldığını beyan ettiğini, bu beyanının kadastro öncesi bir durum değil kadastro sonrası satın almaya ilişkin bir durum olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin ikrarın kadastro öncesine dayandığı yönündeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, terditli taleplerinin değerlendirilmediğini, dosyada mevcut olan evraklarda görüldüğü üzere davacının mirasbırakanlarının iki defa ödeme yaparak taşınmazları satın aldığını, bunun en büyük kanıtının da kesin hükümle kesin delil niteliği kazanan ikrarlar olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararında mazeretlerini gerekçelendirmedikleri ve vekaletnamede tevkil yetkisinin olduğu belirtilmişse de bu hususların doğru olmadığını, mazeretlerini gerekçelendirdiklerini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi ve sonrası harici satın almaya dayalı tapu ipt... ve tescil, terditli tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri; TMK'nın 6 ncı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Sivas ili, Şarkışla ilçesi, Kayalıyokuş Mahallesi çalışma alanında 1959 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında 247 ada 10 (eski 136 ada 9) ile 247 ada 12 (eski 136 ada 10) parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarına dayalı olarak 1/2 paylarının tarafların kök mirasbırakanı ... oğlu ... , geriye kalan 1/2 paylarının ise ... kızı ... adlarına tespit gördükleri, tespitlerin itiraza uğramadan 08.05.1961 tarihinde kesinleştiği, yapılan intikaller ve satış işlemleri neticesinde davanın taraflarının ve dava dışı ... kızı ... 'nun taşınmazlarda paydaş oldukları; tarafların kök mirasbırakanı ... oğlu ... 'nun 1916 yılında, eşi ...'nin 1919 yılında öldüğü, geriye mirasçıları olarak çocukları ... (Davacının babasının dedesi), ... (davalının babası), ...ve ...'nın kaldıkları, davacının mirasbırakan babası ...'nun 05.12.2012 tarihinde öldüğü geride mirasçıları olarak dava dışı eşi ... ile çocukları davacı, dava dışı ... ve ...'ın kaldıkları anlaşılmaktadır.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.