"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... köyü çalışma alanında bulunan 199 ada 42, 203 ada 6, 7 ve 20 parsel sayılı taşınmazlardan, 199 ada 42 ve 203 ada 7 parsel sayılı taşınmazların davalılar ... ve müşterekleri adına, 203 ada 6 ve 20 parsel sayılı taşınmazların ise davalı ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edildiğini, 6, 7 ve 20 parsel sayılı taşınmazların davacıların mirasbırakanı ... tarafından dava dışı...'ten satın alındığını, 42 parsel sayılı taşınmazın ise taksim ile mirasbırakan ...'e kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak davalılar adına tespit gördüğünü ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına payları oranında kayıt ve tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, 203 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin Cide Kadastro Mahkemesi 2008/544 Esas 2010/83 Karar sayılı dosyada hüküm verilerek kesinleştiğini, tarafların mirasbırakan ...'in davacıların mirasbırakaın ... 'e ve davalılara paylaştırma yaptığını, davacıların dayandığı köy senedinin 1969 tarihli olduğunu ve ilgili kişilerin imzalarının yer almadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Cide Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2014 tarihli ve 2013/34 E 2014/434 K sayılı kararı ile; 199 ada 42 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine, 203 ada 6, 7 ve 20 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.02.2018 tarihli ve 2015/21403 Esas, 2018/1302 Karar sayılı kararıyla; “...davacılar vekilinin 199 ada 42 parsel sayılı taşınmaza yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına, 203 ada 6, 7 ve 20 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazlar başında, taşınmazın öncesini bilebilecek yaştaki kişiler arasından seçilecek üç mahalli bilirkişi ile önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, tutanak ve taraf tanıkları eşliğinde yeniden keşif yapılarak öncesi... ...'a ait olduğu bildirilen çekişmeli taşınmazların... ...'dan kim tarafından satın alındığı, parasının ...,...,... 'ın babaları tarafından ödenip ödenmediği, ... tarafından alındığının beyan edilmesi halinde bu alımın müstakilen kendisi adına mı yoksa diğer kardeşleri ile beraber hepsi adına mı olduğu, tespite kadar kim tarafından ne şekilde kullanıldığı hususlarında somut olgu ve olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmalı, beyanlar arasında çelişki olması durumunda gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, Cide Kadastro Mahkemesi'nin 2008/544 Esas, 2010/83 Karar sayılı dosyasında ileri sürülen taraf beyanları, kullanım durumu ve ...'in tek başına satın aldığının saptanması halinde bu alımın kardeşleri ...,... adına da olup olmadığı hususları değerlendirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın çelişkili ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olmayan beyanlara itibar edilerek hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup..." gerekçesiyle karar bozulmuş, davacılar vekilinin karar düzeltme isteği Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.12.2018 tarihli ve 2018/3744 E., 2018/8190 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
B. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile;mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tanık anlatımlarına göre dava konusu taşınmazlardan 203 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kök mirasbırakandan kaldığı, davacıların mirasbırakanı ... tarafından satın alınmadığı, 203 ada 6 parsel ve 7 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (D) harfi ile gösterilen kısımlarının davacıların mirasbırakanı ... tarafından... ...'dan satın alındığı, ...'ın bu taşınmazları kendi adına satın aldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşen 199 ada, 42 parsel sayılı taşınmaza yönelik davada karar verilmesine kurulmasına yer olmadığına, 203 ada 20 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine, 203 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporuna ekli krokide (D) harfi ile gösterilen 130.61 m2 ile 203 ada 7 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 219.12 m2 vc (C) harfi ile gösterilen 212.33 m2 miktarlı kısımların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına payları oranında tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davaya dayanak yapılan köy senetleri ile davanın ispatlandığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kısmen ret kararının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespiti öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Cide Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
...