"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1408 E., 2022/227 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Kısmen Kabul Kısmen Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/568 E., 2021/480 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Afyaonkarahisar ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 154 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacının babası olan mirasbırakanı ...’den davacıya intikal ettiğini, 1950’li yıllarda mirasbırakanın zilyetliğinde bulunan 154 ada 9 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından davalının babası ...’a harici senet ile devredildiğini, satış yapılırken iki taşınmaz arasındaki 60 m2’lik kısmın mirasbırakan tarafından yol olarak kullanılmak üzere bırakıldığını, bu kısmın mirasbırakan tarafından ve ölümü ile davacı tarafından aynı şekilde kullanılmaya devam edildiğini ancak kadastro çalışmaları sırasında anılan kısmın 154 ada 9 parsele dahil edildiğini, tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek 154 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 60 m²’lik kısmının iptali ile 154 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 05.06.1950 tarihli harici satış sözleşmesinde böyle bir yol boşluğundan söz edilmediğini, bu yazılı belgenin aksini davacı tarafın yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; harici satış senedinin zemine uygulandığı, senette bahsi geçen yerin 154 ada 9 parselin kuzey tarafında kalan 16 m²lik alan olduğu, davacı tarafın iddia ettiği yol olarak kullanılan yerin 154 ada 9 parselin kuzeyinde kalan 46,46 m²lik alan olduğu, dava konusu yerin davacının zilyetliğinde olduğu ve babası tarafından kendi uhdesinde bırakılarak davalının babasına devredildiği iddiasının yazılı delil ve tanık beyanlarıyla kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 05.06.1950 tarihli senette davacının babasının imzasının olmadığını, senedin sonradan düzenlendiğini, senet üzerinde bir mühür bulunsun diye köy muhtarına aslı gibi tasdik ettirildiğini, dosya kapsamında dinlenen davacı ve davalı tanıklarının uzun yıllardır dava konusu yerin yol olarak kullanıldığını beyan ettiklerini, geçerliliği olmayan imzasız bir belgeye değer verilerek karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı tarafından imzasına itiraz edilen ve kuzey yönünde yol okumayan satış senedi geçerli kabul edilse bile taşınmazın öncesine dair bilgi sahibi olmakla beyanlarına üstünlük tanınması gereken tanık ... ve ortak tanık ...’in taşınmazın öncesinde tarafların mirasbırakanları tarafından müşterek olarak yol vasfıyla kullanıldığı ve bu şekilde taraflara intikal ettiği belirtildiğinden ve davalı tarafın savunmasının aksine davacının zilyetliğinin malik sıfatıyla asli zilyetlik niteliğinde olduğundan davacının istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine; ipotek şerhi korunarak krokide (b) harfiyle gösterilen 46,46 m2 yüz ölçümlü taşınmazın ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası ile davacı ile davalı adlarına 1/2'şer paylı olarak özel yol vasfı ile tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu yerin özel yol vasfı ile tescilinin mümkün olmadığını, yazılı harici senede karşılık tanık beyanlarına üstünlük tanınamayacağını, harici senette davacının iddia ettiği gibi bir yol bulunmadığını, fen bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacının komşuluk hukuku çerçevesinde sınırlı bir kullanımı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu Afyaonkarahisar ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 154 ada 9 parsel sayılı taşınmazın senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalı ... adına 259,41 m2 yüz ölçümlü olarak “avlulu iki katlı ev ve depo” vasfı ile tespit edildiği, tespite davalının itiraz etmesi üzerine komisyon kararı ile yeniden ölçüm yapılarak taşınmazın kuzey kısmındaki yerin de taşınmaza dahil edilmesine karar verildiği ve taşınmazın 355,94 m2 yüz ölçümlü olarak davalı adına tespit edildiği, tespitin 30.01.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle fen bilirkişi raporunda (b) harfiyle gösterilen 46,46 m2 yüz ölçümlü kısmın davacı ve davalının kullanımında olan özel yol olduğu gözetilerek karar verilmesi usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.