"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1831 E., 2022/110 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/137 E., 2021/803 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... Müdürülüğü vekili, dava konusu Konya ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 101 ada 23 parsel sayılı taşınmazın malikinin davacı ... Müdürülüğü olduğunu, ... Köyü İhtiyar Kurulu kararı ile Kuran kursu olması şartı ile hibe edildiğini, ... Noterliği'nin 07.11.1991 tarihli ve 1055 yevmiye nolu işlemi ile hibe senedi düzenlendiğini, davacının 20.09.1991 tarihinden itibaren taşınmazı devraldığını ve kalan inşaatı bitirip Kuran kursu olarak hizmet vermeye başladığını, taşınmaz üzerindeki yapının davacı vakfa ait olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında usulsüz olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı ... Müdürülüğü adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.05.2019 tarihli ve 2016/211 Esas, 2019/58 Karar sayılı kararı ile, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi uyarınca kamunun yararlanmasına ve hizmetine tahsis edilen ve kamu mallarından olan Kur'an Kursunun maddede açıklanan kamu tüzel kişileri dışında özel ve tüzel kişilerin (vakıf ve dernek gibi) özel mülkiyetine konu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu, süresinde olmadığından bahisle 16.05.2019 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 18.12.2019 tarihli ve 2019/975 Esas, 2019/975 Karar sayılı kararıyla, istinaf dilekçesinin süresinde olduğu gözden kaçırılarak başvurunun süre açısından reddine ilişkin 16.05.2019 tarihli ek kararın yerinde olmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapıldığının kabulüyle esas açısından istinaf talebinin incelemesine geçildiği, eksik araştırma yapıldığı, mahallinde yeniden keşif yapılarak Kuran Kursunun bulunduğu arsanın 1991 yılından önceki kullanım durumunun ne olduğu, köy tüzel kişiliğinin taşınmazda zilyetliği bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa hangi tarihten itibaren ne olarak kullanıldığı, kamu orta mallarından olup olmadığı, niteliğinin ne olduğunun araştırılarak mahalli bilirkişi ve tanıklardan ayrıca kullanım ve tasarruf durumunun müftülükten sorulması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek davacının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 02.09.2021 tarihli ve 2020/137 Esas, 2021/803 Karar sayılı kararıyla, davalı Hazine adına olan tescilin gerçek durumu yansıtmadığı, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Sebepleri
Davaclı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının tescil için gerekli koşulları taşımadığını, bilirkişi ifadelerinin dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacı lehine fazla vekalet ücreti takdir edildiğini bildirerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2022 tarihli ve 2021/1831 Esas, 2022/110 Karar sayılı kararı ile, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davalının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın geçerli bir bağışlama sözleşmesi ile davacı vakfa hibe edildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sunucu; dava konusu Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 101 ada 23 parsel sayılı, 642,88 m2 yüzölçümlü, üç katlı Kuran kursu binası ve arsası vasıflı taşınmazın "... köylüleri tarafından Kuran kursu ve lojman olarak yapıldığı, yapıldıktan sonra bu yeri ... Müftülüğü'ne verdikleri, Müftülüğün burayı halen Kuran kursu ve lojman olarak kiraya verdiği ve gelirini aldığı" belirtilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.