Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2610 E. 2024/1406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, terekeye dahil taşınmaz için tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi nedeniyle aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kök mirasbırakanın terekesinin paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu ve davacıların terekeye döndürme istemiyle açtıkları davanın, diğer mirasçıların davaya katılımı sağlanmadan veya terekeye temsilci atanmadan karara bağlanamayacağı gözetilerek, aktif dava ehliyeti noksanlığı nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/521 E., 2021/2598 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret / Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/353 E., 2018/554 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ile ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 141 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın evveli itibariyle kök mirasbırakan ...’ya ait olduğunu, ...’nın vefatıyla da mirasçılarına kaldığını, mirasbırakanın terekesinin taksim edilmediğini, davalının taşınmazda hiçbir zaman tek başına zilyet olmadığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı vekili duruşmalardaki beyanında, mirasbırakandan gelen taşınmazların taksim edildiğini, dava konusu taşınmazın müvekkiline ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davalı tarafından 3. kişilerden satın alındığı, kalan bölümünün ise tarafların kök mirasbırakanı ... ...’den geldiği ve mirasbırakanın terekesinin taksim edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 141 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 04.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporu ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümü yönüyle davanın reddine, taşınmazın geriye kalan 2.909,741 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise tapu kaydının iptali ile ... ...’den gelen miras payları ayrı ayrı hüküm yerinde gösterilmek suretiyle davacılar adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamının kök mirasbırakan ...’dan mirasçılarına kaldığını, taşınmazın davalı ile bir ilgisi bulunmadığı halde Mahkemece taşınmazda davalıya pay verilmesinin yanlış olduğunu, öte yandan müvekkillerin bir kısmının mirasbırakanı olan ...’in mirasçılarından ...’ın davaya dahil edilmediğini, bu durumda taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde davacılar adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğunu, bu durumun dahi mirasbırakanın terekesinin taksim edildiğini gösterdiğini, keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin de bu durumu dile getirdiğini ileri sürerek istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların dava konusu taşınmazın ortak mirasbırakan ... ...'e ait olduğunu iddia ederek kendi hisseleri oranında adlarına tescil talebi ile dava açtıkları, mirasbırakanın davacılar dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu, mirasbırakanın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkının ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunduğu, TMK'nın 640 ve 702 nci maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği arandığı, kural olarak dava açmanın da tasarrufi bir işlem olduğu, terekeye dahil taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının adlarına tescil istemiyle dava açamayacağı, bu istekle açılan davalarda, tüm mirasçılar adına (tereke adına) tescil istenilmediğinden dava dışı diğer mirasçıların davaya katılımlarının sağlanması veya miras şirketine temsilci tayin edilmesi yoluyla dava şartının sağlanması ve davaya devam edilmesinin mümkün olmadığı, aktif dava ehliyetinin sonradan giderilemeyeceği, dava tarihi itibariyle davalı ...'in ortak mirasbırakan ... ...'in mirasçısı olmadığı, davalının mirasbırakanının yargılama sırasında vefatı ile davalı ... ortak mirasbırakan ...'nın mirasçısı durumuna gelmişse de dava tarihi itibariyle davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından ve bu eksiklik sonradan giderilemeyeceğinden, davacıların dava açmakta aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın uzun yıllar boyunca kök mirasbırakan ... tarafından kullanıldığını, mirasbırakanın vefatı ile de taşınmazın mirasçılarına kaldığını, taşınmaz tereke malı olduğu için her bir mirasçının tek başına dava açabileceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640, 702 ve 705 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Kars ili, Sarıkamış ilçesi, Boyalı köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 2 parsel sayılı 3.993,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince, dava tarihi itibariyle davalının ... terekesine karşı 3. kişi konumunda olduğu, mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılımı veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak bulunmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan değerlendirme ve varılan sonuç usul ve yasaya aykırıdır.

Davacılar ... ile ... ve müşterekleri, davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan ... ...’den intikal ettiğini ve mirasçılar tarafından mirasbırakanın terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek terekeye iade istemiyle dava açmışlardır. Kök mirasbırakan ... ..., Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce 1910 yılında vefat etmiş olup ölüm tarihine göre terekesi paylı (müşterek) mülkiyet hükümlerine tabidir. Bu mülkiyet şeklinde paydaşların her birinin payları belirli olup aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamakta ve taraflar birbirlerine karşı üçüncü kişi konumunda bulunmaktadırlar. Davacıların bir kısmının müşterek mirasbırakanı olan babaları ...'in terekesi ise, ölüm tarihi itibariyle elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan, terekeye döndürme istemiyle açılan eldeki davanın, davacıların bir kısmının müşterek mirasbırakanı ...'e ait payla ve davacı ...’un payıyla sınırlı olarak yürütülmesi gerekir.

Hal böyle olunca Mahkemece, ...’in bir kısım mirasçıları olan davacılara, müşterek mirasbırakanları ...’in diğer mirasçılarının davaya muvafakatlerini almak ya da mirasbırakanlarının terekesine temsilci atanmasını sağlamak için süre ve imkan tanınmalı, bu şart sağlandığında işin esasına girilerek adı geçenler yönüyle davaya müşterek mirasbırakan ... terekesi ve davacı ... adına devam edilerek tarafların iddia ve savunması çerçevesinde delilleri toplanıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Bölge Adliye Mahkemesince bu husus gözetilmeksizin hüküm kurulması isabetsiz olup davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacılara iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.