Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2673 E. 2022/5448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazını davalıya temliki işleminin muvazaalı olup olmadığına ilişkin tapu iptal ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olduğuna dair somut delil bulunmadığı ve muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TEREKE

TEMSİLCİSİ : FERİHAN DENİZ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Mahkemece verilen 25/11/2021 tarihli 2020/57 Esas 2021/285 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaları ....ın 321 ada 14 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi ...’ın akrabası olan davalı ...’e temlik ettiğini, davalı ...’ın da devir işlemlerinde yer aldığını, devrin ilk eşinden olma çocuklarından mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, ayrıca mirasbırakana ait 359 ada 109 parselde kayıtlı 14 numaralı bağımsız bölümün de satılarak davalı ...’e taşınmaz alındığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın terekeye döndürülmesine, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişler, aşamada mirasbırakanın terekesine ... temsilci olarak atanmıştır.

II. CEVAP

1. Davalı ... ve ..., ...ve ...’in işlemlerde taraf olmadığını, ...’nin taşınmazı eşinin verdiği para ile 35.000 TL bedelle ...’dan aldığını, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

2. Davalı ..., temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kilis 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli ve 2014/214 E., 2015/731 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından mal kaçırma kastı ile devredildiği, işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalılar .... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 30.05.2019 tarihli 2016/10098 Esas 2019/3517 Karar sayılı kararıyla; “...davacı tanıklarının olaya ilişkin somut bilgilerinin olmadığı, aksine mirasçılardan Alaettin ve Ayşe Gül’ün ihbar olunan sıfatı ile verdikleri dilekçede mirasbırakan babaları ...’nin taşınmazı gerçekten ihtiyacı olduğu için sattığını, taşınmazın satışından önce kendileri de dahil tüm çocuklarını arayarak haber verdiğini, açılan davanın haksız olduğunu beyan ettikleri, yapılan kolluk araştırması sonucunda taşınmazda kiracı olarak bulunan kişinin kira bedelini son kayıt maliki ...’ye verdiğinin bildirildiği, mirasbırakanın taşınmazın tamamını temlik edebilecek durumda iken 1/2 payının kendisinde kaldığı, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olduğu yönünde somut bir olgunun da ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda muvazaa iddiasının kanıtlandığından söz etme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 25/11/2021 tarihli ve 2020/57 Esas 2021/285 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Tereke temsilcisi vekili temyiz isteminde özetle; mirasbırakanın asıl amacının muvazaalı işlem ile ikinci eş Şahinaz’a ve oğlu Abdulkadir’e daha fazla mal bırakmak olduğunu, işlemin muvazaalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

6.3. Değerlendirme

(IV/2.) paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; tereke temsilcisi vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasa ile bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, tereke temsilcisinden harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.