Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2674 E. 2022/5738 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında gelinine yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın tüm malvarlığını oluşturan taşınmazları düşük bedelle devretmesi, davalının beyanları ve tanık ifadeleriyle birlikte değerlendirildiğinde devrin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muvazaalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : TRABZON 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları Orhan tarafından 133 ada 16 ve 22 parsel ile 33 ada 75 parsel sayılı taşınmazların davalı gelini Seher’e devredildiğini, işlemin mirasbırakana vekaleten dava dışı oğlu ... tarafından yapıldığını, asıl amacın kız çocuklarından mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, aksi halde tenkise, olmadığı takdirde bedele karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakana ölene kadar kendisi tarafından bakıldığını, davacı kız çocukların mirasbırakan ile ilgilenmediklerini, her türlü harcamaların kendisi ve eşi tarafından yerine getirildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III.  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davaya konu taşınmazlardan başka bir malvarlığı olmayan mirasbırakanın tüm taşınmazlarını davalının eşi olan oğlu ...'e verdiği, vekaletname ile rayiç değerinden yaklaşık 10 kat daha düşük bir bedelle davalıya satış suretiyle temlik edildiği, davalının beyanı ile sabit olduğu üzere bu satışın gerçek bir satış olmayıp mirasbırakanın davadışı oğlu ...'in miras payına karşılık verildiği, dinlenen tanığın da bu beyanları doğrular şekilde beyanlarda bulunduğu, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan tarafından davacılar lehine yapılan devirlerin olduğunu, kız çocuklarından mal kaçırmadığını, tam tersine geçmiş tarihlerdeki işlemler ile ...’den mal kaçırıldığını, davalının 03.06.2021 tarihli celsedeki beyanında mirasbırakan tarafından devirlerin esasen oğlu ...’e yapılacağını, ancak eşinin piyasaya borçları olması nedeniyle kendisi lehine tescil işleminin sağlandığını, bu durumun Mahkemece yanlış değerlendirilerek muvazaalı bir işlemmiş gibi kabul edilmesinin hatalı olduğunu, mirasbırakana ölene kadar davalının ve eşinin baktığını, davacılar tarafından hiç bir zaman mirasbırakan ile ilgilenilmediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 03/02/2022 tarihli 2022/58 Esas 2022/154 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafa yapılmış bir temlik bulunmadığı, mirasbırakanın tespit edilen tüm taşınmazlarını tek oğlu olan dava dışı ...'nun eşi olan davalıya devrettiği, taşınmazların temlik değeri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğu, davalı asilin 03/06/2021 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazların eşine verilmesi gerekirken haciz tehdidi nedeniyle kendisine verildiğini beyan ettiği, dava konusu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılmış olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili    temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aksi halde tenkis, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir

3.3.2. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

Somut olayda, davalı adına olan tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline ve kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının tümden iptaline karar verilip, davacıların miras payları oranında tesciline karar verilmesi doğru değildir.

Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. SONUÇ:

1-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile; hükmün 1. bendinde yer alan; “...Davanın kabulü ile davalıya ait Trabzon ili Arsin ilçesi Yalı Mahallesi 133 ada 16 parsel, 133 ada 22 parsel ve 33 ada 75 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1031 Esas, 2020/984 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki miras payları oranında davacılar adına tesciline,” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine; “...Davanın kabulü ile Trabzon ili Arsin ilçesi Yalı Mahallesi 133 ada 16 parsel, 133 ada 22 parsel ve 33 ada 75 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1031 Esas, 2020/984 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki miras payları oranında adlarına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sair temyiz itirazlarının reddine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.