"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar süresi içinde davacılar vekili tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; kadastro tespiti çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan bölümün kendilerine ait tapu kayıt sınırları içerisinde olduğunu, ayrıca 50-60 yılı aşkın bir zamandır nizasız olarak kullandıklarını ileri sürerek, dava konusu bölümün 2/3 payının Derviş ... mirasçıları, 1/3 payının ise ... ... mirasçıları adına veraset ilamındaki miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Çardaklı Köyü tüzel kişiliği vekili cevap dilekçesinde açılan davanın hak düşürücü süreye uğramış olması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir,.
III. MAHKEME KARARI
Göle Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/02/2013 tarihli ve 2010/119 E. 2013/95 K. sayılı kararıyla; taşınmazların bulunduğu yörede kadastro çalışmaları henüz tamamlanmamış olduğundan hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Göle Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili ve Çardaklı köyü tüzel kişiliği vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05/02/2015 tarihli 2014/21979 E., 2015/534 K. sayılı kararı ile, çekişmeli bölümün 1980 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakıldığı, kadastro çalışmalarının 1980 yılında tamamlanmış olması nedeniyle davacıların tescil davası açmakta hukuki yararlarının bulunduğunun kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Göle Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Göle Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/12/2017 tarihli ve 2017/254 E., 2017/290 K. sayılı kararıyla; yapılan yargılama neticesinde davacıların dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu ve davacıların zilyetliği altında olduğunun anlaşılması nedeniyle davanın kabulü ile 25/12/1017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 100.730,77 metrekarelik kısmın hüküm yerinde gösterilen paylar ile davacılar adına çayır vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir
4. Bozma Sonrası Göle Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Göle Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kendileri üzerinde bırakılmasının yerinde olmadığını belirterek, hükmün tescile yönelik bölümünün onanmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.
Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan olunur.
Son ilandan başlayarak üç ay içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hâkim tescile karar verir. Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.
Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler.
Kararda, tescili istenilen taşınmazın niteliği, yeri, sınırları ve yüzölçümü belirtilir ve karara, uzmanlarca düzenlenen teknik bilgileri içeren krokisi de eklenir.
Özel kanun hükümleri saklıdır.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. TMK'nın 713/4. ve 5. fıkralarında davanın konusunun Mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunacağı, son ilândan başlayarak üç ay içinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hâkimin tescile karar vereceği düzenlenmiş olup, dosya kapsamından gereken yasal ilanların yapılmadığı anlaşılmıştır.
6.3.2. Mahkemece anılan yasal düzenlemeler uyarınca ilanlar yapılarak, üç aylık ilan süresinin dolması beklenilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi