Logo

1. Hukuk Dairesi2022/271 E. 2024/946 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

...

...

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çekişmeli 109 ada 30 parsel sayılı taşınmazın mera vasfıyla özel siciline kaydedildiğini, davacının mirasbırakanı ...,...'e ait 2 parça taşınmazın kadastro sırasında 109 ada 30 parsel içerisinde sınırlandırıldığını, oysa taşınmazın mirasbırakan tarafından zilyet edilen yerlerden olduğunu belirterek dava konusu taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde mera vasfıyla hükmen sınırlandırıldığını, bu nitelikte bir yerin özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ve öncesinde mirasbırakanının taşınmaz üzerinde en az yirmi yıl süren kesintisiz zilyetliğinin bulunmadığı, öte yandan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera ve dere yatağı vasfında olduğu, zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın bulunduğu köyde 2008 yılında tespit çalışmaları yapılırken davacının mirasbırakanı (Babası) ...'e ait olup uzun yıllardır malik sıfatı ile zilyet ve tasarrufunda bulunan dava konusu taşınmaz parçalarının ... ada 30 parsel sayılı taşınmaz içerisinde mer'a olarak sınırlandırılmış olduğunu, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/236 Esas, 2011/231 Karar ayılı ilamı ile mirasbırakan ... oğlu ...'in 2003 yılında kaybolması nedeniyle hakkında gaiplik kararı verildiğini, mirasbırakanın kaybolmasını müteakip taşınmaz üzerinde 2003 yılından sonra ara ara mirasçıları tarafından tarımsal faaliyet yapıldığını, 2008 yılında kadastro tespiti ile taşınmaz mera olarak sınırlandırılınca herhangi bir sorumlulukla karşılaşmamak adına tarımsal faaliyete ara verildiğini, ancak bu ara vermenin zilyetliğin terki anlamında olmadığını, herhangi bir nedenle tespit tarihinden sonra tarımsal faaliyete ara verilmesinin dikkate alınmayacağını, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıkların dava konusu edilen taşınmaz parçalarının davacının mirasbırakanı ...'e ait taşınmaz olduğunu ve kendilerini bildikleri tarihten bu yana ekilip biçilmek suretiyle tarımsal faaliyet yapıldığını beyan ettiklerini, jeodezi bilirkişinin zemine uygulanan hava fotoğraflarına göre krokide (A 1) harfli ile gösterilen 77.437,07 metrekare alanın 1973 yılında çekilen hava fotoğrafında kullanıldığını, ancak 2005 yılı hava fotoğrafında ise kullanım görülmediğini, 2012 yılında çekilen hava fotoğrafında ise Kroki de (C ve B) harfleri ile gösterilen 1973 yılı fotoğrafındaki (A) harfi ile gösterilen 62.966,02 metrekarelik alanda tarımsal faaliyet yapıldığını tespit ettiğini, 07.10.2019 tarihli rapor ve krokisinde (A1) olarak işaretlenen 77437,07 metrekarelik taşınmaz üzerinde davacıların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyeti iktisap ettiğini, bu kısım hakkında kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillerden davacının iddiasına konu bölümlerin mera vasfında olduğu ve mera parseli ile bütünlük arz ettiği, teknik bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde 1973 yılı hava fotoğrafına göre kullanım olduğu belirtilmiş ise de bu bölümün mera bütünlüğü içerisinde olduğu ve meradan açıldığının kabulünün gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.

2. İlgili Hukuk

1.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 16 ıncı ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera bütünlüğü içinde kaldığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...