Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2772 E. 2022/6175 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanların davalıya yaptığı taşınmaz devirlerinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanların taşınmaz devirlerindeki gerçek iradelerinin bağış olduğu, satış görünümü altında mirasçılardan mal kaçırma amacı güttükleri ve davacıların bu iddiasını ispatladıkları gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ANKARA 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 27/09/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat İpek Seden Baykara geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...'ın Ankara ili, Çankaya ilçesi, 1168 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no.lu bağımsız bölümünü 28/02/1979 tarihinde torunu olan davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, dava dışı kızı Şefkat Lale Alkan lehine intifa hakkı tesis edildiğini, mirasbırakan Hacer Türkan Dorsan'ın ise İzmir ili, Çeşme ilçesi, 7331 ada 3, 7333 ada 2, 7093 ada 2, 7329 ada 6 parsel sayılı taşınmazlardaki payları ile 830 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 4 no.lu bağımsız bölümünü torunu olan davalıya yine satış göstermek suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanların taşınmazlarını satma ihtiyacı olmadığını, devir tarihinde yaşı küçük olan davalının alım gücü bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakan ...'ın 1976 yılında eşi, kızı ve 2 torununu yanına alarak aracıyla Antalya'ya tatile giderken trafik kazası yaptığını, kaza nedeniyle kendisinin 2 yıl boyuncu bir dizi ameliyat geçirmek zorunda kaldığını, kazayı yabancı birinin yapmış olması halinde maddi ve manevi tazminat alabileceklerini söyleyerek dava konusu 2 no.lu bağımsız bölümü kendisine temlik ettiğini, böylece kaza nedeniyle yaşanılan maddi-manevi zararı gidermeye, üzüntüsünü ve vicdan azabını hafifletmeyi amaçladığını, mal kaçırma kastının bulunmadığını, satış bedelinin mutlaka para olmayıp hizmet ya da emek de olabileceğini, bu temlikten sonra mirasbırakan Hacer Türkan Dorsan'ın da diğer torunlarına birer daire verilmesini istediğini, mal kaçırmayı değil mal paylaştırmayı amaçlayarak 2543 ada 13 parseldeki 1 no.lu bağımsız bölümü mirasbırakan Şeref'in davacı ... adına tescilini sağladığını, davacı ...'e de Bahçevlievler Önder Sokak No:19/4'deki dairenin devrinin yapıldığını, mirasbırakanların Ankara'daki dükkanlarını ve apartmanda bulunan paylarını eşit olarak çocuklarına paylaştırdıklarını, mirasbırakan Hacer Türkan'ın dava konusu 830 ada 1 parseldeki 4 no.lu bağımsız bölümü veraset vergisinden korumak için kendisine devrettiğini, yapılan tadilatlar ile taşınmazın değerinin arttığını, Amerika'dan her yıl mirasbırakanı görmeye geldiğini, davacıların ise mirasbırakanla hiç ilgilenmediklerini, evlenmesi ve çocuğunun doğumu nedeniyle taşınmazın kendisine devredildiğini ve mirasbırakanın gönül borcunu ödediğini, tenkis talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli ve 2016/149 E., 2019/319 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan ...'ın 2 nolu bağımsız bölümü devrinin, sebebiyet verdiği trafik kazasında torunu Ağan'ın yaralanmasından duyduğu üzüntü ve sorumluluktan kaynaklandığı, bu tasarrufundan sonra da yine oğlu Kaya Toktamış Dorsan'ın çocuklarına da taşınmaz devrettiği, bu devirlerdeki diğer amacının da az vergi ödemek olduğunu mirasbırakan ...'ın davacı mirasçılardan mal kaçırmak amacı taşımadığı, diğer mirasbırakan Hacer Türkan Dorsan'ın tasarruflarının aslında bağış olup, davacı mirasçılarının tasarrufunu önlemek maksadıyla satış gösterip gerçek iradesini gizlediği gerekçesiyle, 2 no.lu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin soyut ve yanlı tanık anlatımı ile iddia olunan trafik kazası sonucu davalının yaralandığını kabul ederek 2 no.lu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, mirasbırakanlar Şeref ve Hacer Türkan Dorsan’ın, taşınmazlarını muvazaalı olarak davalıya ve dava dışı kızı Şefkat Lale Alkan ile dava dışı torunu Sanem Alkan’a devrettiklerini, kendilerine hiçbir taşınmaz temlikinin yapılmadığını, mal kaçırma kastı ile hareket edildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 2 no.lu bağımsız bölüm ile ilgili verilen karara ilişkin bir istinaf talebi bulunmadığını, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın ispatlanamadığını, mirasbırakanın başka bir amacı olup olmadığı hususunun değerlendirilmediğini, Mahkemenin eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verdiğini, mirasbırakan Hacer Türkan’ın hiçbir zaman mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, gerek eşi gerekse de kendisinin sağlığında mallarını çocuklarına eşit şekilde paylaştırarak veraset intikal vergisi ödemelerinin önüne geçmek istediklerini, eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen kararın kaldırılması gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23/12/2021 tarihli ve 2019/1633 E., 2021/2439 K. sayılı kararıyla; dava konusu 7093 ada 2, 7329 ada 6, 7331 ada 3, 7333 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar ve 1 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün davalıya satış suretiyle temlikinin 01/04/1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davacıların muris muvazaasına yönelik iddialarının sabit olduğu dikkate alınarak anılan parseller bakımından davanın kabulüne karar verilmesinin kural olarak doğru olduğu, ancak kabul kapsamına alınan taşınmazlar bakımından infazı kabil karar verilmesi bakımından mirasçılık belgesine atıf yapılarak, miras payı gösterilmek ve mirasçılık durumu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, öte yandan dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazdaki (2) no.lu bağımsız bölümün davalıya temlikinin de muvazaalı olduğu gözetilerek bu taşınmaz bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakan Şeref'in emekli albay olduğunu, büyükelçilikle bir alakası bulunmadığını, dosyada bulunan davacıların üzerine yapılan ve mirasbırakanları tarafından intifa hakkı tesis edilen tapu kayıtları, mirasbırakanları paylaştırma ve veraset intikal vergisinden kaçınma iradesi gibi pek çok konunun inceleme dışı bırakıldığını ve hükme esas alınmadığını, mirasbırakanların mal kaçırma kastıyla hareket ettiklerine ilişkin en küçük bir delil dahi bulunmadığını, 45 yıl önce olmuş bir kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı yada polis raporu bulmanın imkansız olduğunu, dinlenen tanık beyanları ve ekteki fotoğraflar incelendiğinde bu iddianın ispatlandığını, 830 Ada 1 parseldeki 4 nolu bağımsız bölümün değeri tespit edilirken davalının ve ailesinin yaptığı tadilat ve düzenlemelerin değerinin düşürülerek hesaplama yapılması gerektiğini, mirasbırakanların mal kaçırma kastının ispatlanamadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 14.429,92 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 27/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.