"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/40 E., 2021/299 K.
Avukat ...
DAVALILAR : Hazine vekili Avukat ...,
... Büyükşehir Belediye Başakanlığı vekili
Avukat ..., ... vekili
Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.11.2020 tarih, 2017/1377 Esas, 2020/5104 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı Hazine, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ve 460 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde yer alan 754 m² yüz ölçümlü taşınmazı 07.05.2014 tarihli köy satış senedi ile dava dışı ...’dan aldığını, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığını, ... Köyü Muhtarlığının 01.01.1988 tarih ve 16 sayılı kararıyla dava konusu taşınmaz için satış kararı verildiğini, sonrasında köy muhtarlığının bu kararını ve talebini ... Köy Hizmetleri Müdürlüğü’ne ilettiğini, ... Köy Hizmetleri Müdürlüğü’nün, 20.01.1988 tarih ve 366 sayılı yazısında söz konusu yol fazlalıklarının satışının yola zarar vermeyeceğinin tespit edildiğini ve ilgili toprak parçalarının köy camisine gelir getirmek maksadıyla satışında bir mahsurunun olmadığı yönünde görüş bildirdiğini, ... Valiliği Mahalli İdareler Bürosu’nun 21.06.1988 tarih ve 693 sayılı yazısıyla da söz konusu yol fazlalığı olarak bulunan yerlerin satışında mahsur olmadığının belirtildiğini, davalı İdarece önceki zilyet ...'a satışı yapılan ve yine belirlenen bedeli ... tarafından ödenen dava konusu taşınmazın davacı tarafından ...'dan satın alındığını ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili, taşınmazın kadimden beri yol olarak kullanıldığını, yanlış uygulama sonucunda 3. kişiler tarafından haksız işgal yapılana kadar taşınmazın orta malı vasfında olduğunu, taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Hazine temsilcisi; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin orman alanında kalabileceğini, aksi durumda ise taşınmazın yol boşluğu olduğunu, evveliyatının oldukça geniş bir yol olması nedeniyle zamanla bu vasfını kaybetmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
3. Dahili davalı ... Belediyesi vekili; aşamada, zilyetlikle kazanım koşullarının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.04.2016 tarih, 2014/147 Esas, 2016/51 Karar sayılı kararı ile, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile krokide (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.11.2020 tarih, 2017/1377 Esas, 2020/5104 Karar sayılı kararı ile; çekişmeli taşınmazın niteliğinin ne olduğu ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü açıkça belirlenmeden, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; hava fotoğraflarının incelendiği, yeniden keşif yapılarak tanıkların dinlendiği ve iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve davalı ... vekilleri temyiz talebinde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın köy orta malı niteliğinde olduğunu, planlamalarda yol olmasına rağmen yol mevkii değiştiğinden köyün yararına kullanılan çayırlık olduğunu, 20 yıllık sürenin dolmadığını, önceki zilyet olduğu ileri sürülen ...’nun beyanının alınmadığını, dava konusu yerin yol olma vasfını kaybederek işgale uğramasının ise Köy Muhtarlığı işlemleri ile gerçekleştiğini, taşınmazın yol olma vasfını kaybettikten sonra özel mülkiyete tabi olamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 nci maddesi, 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümküdür.
2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ancak; davacının, 1968 yılında ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu olduğundan bahisle tescil harici bırakılan dava konusu taşınmazın davalı tarafından zilyedine satıldığını ve satış bedelinin ödendiğini, kendisinin de önceki zilyet olan dava dışı 3. kişiden taşınmazı satın aldığını, eklemeli olarak 20 yılı aşan süredir malik sıfatı ile zilyet olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın adına tescilini talep ettiği anlaşılmakta olup; Mahkemece, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen hükümde ayrıca, davalı Hazinenin onayı ile taşınmazın önceki zilyedine satıldığı iddiası yönünden aynı taşınmaza ilişkin olarak davanın reddine karar verilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi doğru değil ise de; değinilen bu husus, yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar vekillerinin temyizi üzerine re’sen yapılan inceleme sonucunda; hükmün birinci fıkrasının “a” bendinde geçen “Dava konusu kuzeyi yol, doğusu, batısı tescil harici bırakılmış, güneyi ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... deresi mevkii, 460 parsel sayılı taşınmaz ile çevrili fen bilirkişisinin 26/06/2015 tarihli raporunda A harfi gösterdiği 704,34 m²'lik yere ilişkin satış işlemine dayalı olarak TAPU İPTAL VE TESCİLİ TALEBİNİN REDDİNE” cümlesinin hükümden tamamen çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz talebinde bulunan ... Belediye Başkanlığına iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.