"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil istekli davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar, maliki oldukları çekişme konusu 368 parsel sayılı taşınmazın 578,42 m2'lik kısmının kamulaştırılması üzerine davalı İdare tarafından bedel tespiti ve tescil istemi ile ...Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada 2001/432 Esas - 2002/564 Karar sayılı hüküm ile davanın kabul edildiğini, ancak hükümde taşınmazın kamulaştırılan 578,42 m2'lik kısmının iptaline karar verilmesi gerekirken, hatalı olarak yaklaşık 40.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın tamamının davalı İdare adına tescil edildiğini, kaydın yolsuz olarak oluştuğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, 578,42 m2 için dava açtığını ve kamulaştırma bedelinin hak sahiplerine ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2002 tarihli 2001/432 Esas, 2002/564 Karar sayılı ilamının, eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. TemyizYoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 21.01.2019 tarihli ve 2016/3671 E., 2019/301 K. sayılı kararıyla; “... eldeki davanın davacıları, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2002 tarihli ve 2001/432 E,. 2002/564 K. sayılı, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemli açılan davada hatalı verilen karar sonucu taşınmazın yolsuz şekilde tescil edilen kısmının iptali ile adlarına tescilini istemiş olup, her iki davanın konusu ve talep sonucu farklı olduğuna göre, kesin hükümden söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Öte yandan, dosya içerisinde bulunan, davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından dava dışı ...Tapu Müdürlüğüne gönderilen 17.02.2014 tarihli yazıda, taşınmazın yalnızca 578,42 m2’lik kısmının yol yapılmak suretiyle kamulaştırıldığı, bu alan dışında herhangi bir kamulaştırma işleminin yapılmadığı, gerekli düzeltmenin yapılarak 578,42 m2’lik kısmın idare adına, geri kalan kısmın ise taşınmaz malikleri adına tekrardan tescilinin istendiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kesin hükümden bahisle davanın reddedilmesi isabetsizdir.…’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 02.07.2021 tarihli ve 2019/339 E., 2021/435 K. sayılı kararıyla; kamulaştırma işleminin yalnızca 578,42 m2 için yapıldığı ve ödenen miktarın bunun karşılığı olarak hesaplandığı ancak, hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın 578,42 m2'sinin tapu kaydının iptaline karar vermek gerekirken hatalı olarak taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline karar verildiği ve bu karara istinaden tapu müdürlüğü tarafından taşınmazın tamamının tapu kaydı iptal edilerek DSİ adına tescil işlemi yapıldığı anlaşıldığından kaydın yolsuz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, 6200 sayılı Yasa'nın 49. maddesi gereği harçtan muaf olmalarına rağmen aleyhine harca hükmedildiğini, taşınmazın tamamının kamulaştırılmasında kusurlarının olmadığını, taşınmazın değerinin resmi veriler baz alınmaksızın yüksek belirlendiğini, kusuru olmadığı için maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu-iptal tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6200 sayılı Yasa'nın 49/1. maddesinde “ Genel Müdürlük, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır.’’ hükmüne yer verilmiştir.
6.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesinde, “ Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. ’’ hükmüne yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (VI/3.) numaralı paragrafta belirtilen kararın verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, davada haksız çıkan davalı aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur.
6.3.2. Ne var ki, 6200 sayılı Yasa'nın 49/1. maddesi uyarınca davalı DSİ’nin 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan muaf olduğu gözetilerek, harç alınmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bakiye karar ve ilam harcının davalı DSİ’den tahsiline karar verilmiş olması hatalı olduğundan ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.07.2021 tarihli, 2019/339 Esas ve 2021/435 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının 15. ve 16. bentlerinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine hükme 15. ve 16. bent olarak aşağıdaki düzeltilen metnin eklenmesi gerekmiştir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilini temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.07.2021 tarihli, 2019/339 Esas ve 2021/435 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının 15. ve 16. bentlerinin tamamen hükümden çıkarılarak hükme 15. bent olarak, “ 15- Davalı DSİ, 6200 sayılı Yasa'nın 49/1. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan karar - ilam harcı alınmasına yer olmadığına,” 16. bent olarak, “ 16- Davacılar tarafından yatırılan 25,20 TL peşin harç, 15.275,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 15.300,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,” cümlelerinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.