"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/793 E., 2019/333 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/47 E., 2018/262 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacılar ... ve arkadaşları, Marmaris Kadastro Mahkemesinin 2009/1 Esas sayılı dosyasındaki beyanlarında; Muğla ili, Marmaris ilçesi, ... köyünde bulunan ve dilekçelerinde hudutlarını bildirdikleri davaya konu taşınmazların evveliyatı mirasbırakanlarına ait 3 çiftlik arazisine dair tapu kayıtları kapsamında kaldığını, davalı, bayii veya mirasbırakanlarının 1952 yılına kadar bu arazilerde fer’i zilyet sıfatıyla ziraat ettiklerini, davalıların söz konusu taşınmazlara yönelik senetsizden tescil davası açarak aynı taşınmazlara mükerrer tapu aldıklarını, davalılar Ayşe Şimşek ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış oldukları tapu iptal ve müdahalenin meni davasının yapılan yargılaması aşamasında davaya konu taşınmazın kadastro tespiti görerek 366 ada 27 parsel numarası aldığını ve malik hanesi boş bırakılarak tespit yapıldığını, dosyanın görevsizlikle Kadastro Mahkemesine gönderildiğini belirterek dava konusu taşınmazın adlarına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Müdahil davacı ... vekili, Marmaris Kadastro Mahkemesine ibraz ettiği müdahale dilekçesinde özetle; Muğla ili, Marmaris ilçesi, ... köyünde bulunan davaya konu 366 ada 27 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden olan ...'tan 1.646,80 m2'lik kısmın 29.12.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile ... tarafından satın alındığını, ...'ten de 09.02.2015 tarihli sözleşme ile müvekkilinin satın aldığını belirterek taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Marmaris Kadastro Mahkemesinin 2009/1 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; müdahil davacı ... yönünden davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine, müdahil davacı ...'ın davası Marmaris 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda yazılı esasına kaydedilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, aşamalardaki beyanlarında; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2017 tarihli, 2017/115 Esas ve 2017/354 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın hükmen tesciline esas davada tüm delillerin toplandığı, tarafların zilyetliğe ilişkin iddialarının değerlendirildiği ve mülkiyetin esasına ilişkin hüküm kurularak bu hükmün kesinleştiği, ortada dava konusu parselin aidiyeti konusunda kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu gerekçesiyle müdahil davacı ...'ın davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı müdahil davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Kaldırma Kararı
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 07.026.2018 tarih, 2017/443 Esas, 2018/91 Karar sayılı kararı ile: müdahil davacı ...'ın davaya konu ettiği ve taşınmazın hükmen tesciline esas dava dosyasında alınan fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.571,65 metrekare bölüm yönünden müdahilin iddiası kapsamında delillerin tartışılıp değerlendirilmediği, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle esas yönünden hüküm kurulmadığı, hal böyle olunca taşınmazın mülkiyetinin belirlendiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, müdahil davacı ...'ın davaya konu ettiği bölüm dikkate alınarak davalı Hazine ve var ise güncel tapu malikine husumet yaygınlaştırılıp taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının da isabetsiz olduğu belirtilerek kararın kaldırılmasına hükmedilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı, davacının taşınmazda satın alma suretiyle sürdürdüğü eklemeli zilyetliğin iktisaba elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 366 ada 69 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
D. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı şartları ile iktisabının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın objektif kriterler esas alınarak vasfının belirlenmediğini, taşınmaz üzerinde zilyetlik şartlarının oluşmadığını, bu yerin niteliği itibariyle taşlık ve kayalık olup tarımsal getirisinin olmadığını, kısa süre önce açılıp temizlendiğini, raporların eksik ve yetersiz olduğunu, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
E. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen temyiz konu kararıyla; dava konusu 366 ada 69 parsel sayılı taşınmazın, Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.1977 tarihli, 1976/125 Esas-1977/67 Karar sayılı Mustafa Şimşek adına oluşturulan tapu kapsamında kaldığı, davalı Hazine ile bir ilgisinin olmadığı, kesinleşen Kadastro Mahkemesi kararında taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının malik hanesinin doldurulması ve bir hak kaybına neden olunmaması için Hazine adına tespit ve tescil kararı verildiği, taşınmaza ait olan Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.1977 tarihli, 1976/125 Esas-1977/67 Karar sayılı ilamı ile oluşan tescil tapusunun maliki mirasçılar arasında yapılan taksim ve pay devirleri neticesinde taşınmazın mirasçı Ayşe Yığınak'a intikal ettiği, kadastro tespit gününden önce 29.12.2005 tarihinde Ayşe Yığınak tarafından ...'e; ... tarafından ise kadastro tespit gününden sonra 09.02.2015 tarihinde dosya davacısı ...'a satıldığı, satın alma tarihinden itibaren müdahil davacı ... tarafından malik sıfatıyla zilyet ve tasarruf edildiği ve kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; yapılan keşfin hüküm kurmak için yeterli olmadığı, bilirkişi raporlarının eksik ve yetersiz olduğu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Çekişmeli Muğla ili, Marmaris ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkiinde bulunan 366 ada 27 parsel sayılı taşınmaz hakkında arazi kadastrosu çalışmaları sırasında düzenlenen 24.03.2008 tarihli kadastro tutanağı ile taşınmazın 18.679,20 metrekare yüz ölçümlü tarla vasfı ile sınırlandırma ve tespit işlemlerinin yapıldığı, taşınmazın Marmaris 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/478 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu gerekçesiyle mülkiyet hanesinin boş bırakıldığı;
2.Marmaris Kadastro Mahkemesinin 2009/1 Esas-2015/87 Karar sayılı dosyasında; çekişmeli 366 ada 27 parsel sayılı taşınmazın, davalıların tutunduğu Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.1977 tarih ve 1976/125 Esas-1977/67 Karar sayılı kararına istinaden Mustafa Şimşek adına oluşan tapu kaydına itibar edilerek tapu kayıt maliki Mustafa Şimşek'in vefatı ve bazı mirasçılarının paylarının devri sonucunda hükme esas alınan krokide (C) harfi ile gösterilen kısımdaki devir işlemlerinin tespit tarihinden öncesine dayalı olması nedeniyle bu kısmın davalı Ömer Kaz adına, (A1) ve (A2) harfleri ile gösterilen kısımların Marmaris, Datça yolu kamulaştırma sahasında kalması nedeniyle haritasında yol olarak gösterilmesine karar verildiği; (B) harfi ile gösterilen 1.571,65 metrekarelik kısmın öncesinde tapu maliki ...'a ait iken 29.12.2005 tarihinde adı geçenin bu kısmı müdahil davacı ...'e sattığı, 09.02.2015 tarihinde de (kadastro tespit tarihinden sonra) ... tarafından müdahil davacı ...'a satıldığı, buna göre müdahil davacı ...'ın kadastro tespit tarihinden sonraki bir hakka dayandığı gerekçesiyle müdahil davacı ...'ın davası yönünden görevsizlik kararı verildiği; hak kaybına neden olmamak ve sicil kaydının doldurulması amacıyla bu kısmın Hazine adına tespit ve tesciline karar verildiği; dosyada bulunan güncel tapu kaydına göre, anılan Kadastro Mahkemesi kararının kesinleşmesinden sonra, krokide (B) harfi ile gösterilen ve dosyamızda dava konusu olan 1.571,65 metrekarelik bölümün 366 ada 69 parsel numarası altında 15.03.2017 tarihli tescil işlemi ile tarla vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, halen Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
3.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
4.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davacı ... lehine öncesi tapulu taşınmaz yönünden tapu dışı satın alma ve eklemeli zilyetlik yoluyla (3402 sayılı Kadastro Kanunu 13/B-b) iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına göre temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.