Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2874 E. 2024/158 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tescil davasında, taşınmazın davacı adına tescili yerine mülkiyetin tespiti yoluna gidilip gidilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmekle birlikte, taşınmazın yol vasfında olması ve kamulaştırma planı içerisinde bulunması nedeniyle tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığı, bunun yerine mülkiyetin tespiti yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/79 E., 2021/159 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ...,

..., ..., ..., ... vekili

Avukat ...

...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.06.2017 tarih, 2015/10695 Esas, 2017/4843 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalılar Hazine, ..., ... Belediyesi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... Mahallesi çalışma alanında bulunan toplamda yaklaşık 700 m2'lik yerin kadimden beri davasız aralıksız olarak malik sıfatı ile davacı tarafından kullanıldığını, birkaç yıl kadar önce ... tarafından ödemenin yol çalışması bittikten sonra yapılacağı vaadi ile dava konusu taşınmaza yol yapıldığını, ... tarafından düzenlenen zilyetlik belgesi olduğunu, kamulaştırma bedelinin ödenmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, aşamada davacının ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil olmuşlardır.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemişler, aşamada davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.12.2014 tarih, 2013/269 Esas, 2014/460 Karar sayılı kararı ile, davacı tarafından dava edilen yerlerin satın alınmasından sonra aynı şekilde bahçe vasfıyla kullanılmaya devam edildiği, ...'nün yazısında da dava edilen bölgede kamulaştırma işlemi yapılmadan yol genişletme çalışmalarının yapıldığı, dava edilen yerlerin bir kısmının kamu hizmeti amacıyla fiili zeminde genel yol olarak kullanıldığı davacı lehine zilyetlikle edinme koşulları gerçekleştiği gerekçeleri ile krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen yerlerin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.06.2017 tarih, 2015/10695 Esas, 2017/4843 Karar sayılı karar ile; uyuşmazlığın çözümünde uydu ve hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, soyut beyanlara itibar edilerek eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın öncesinde bahçe olup üzerinde davacı tarafından uzun zamandan beri tarımsal faaliyet gerçekleştirildiği, 2008 yılında ... tarafından yolun genişletildiği, dava konusu yerin 1984-2004 yıllarına ait hava fotoğraflarından imar-ihyaya 1984 yılından önce başlandığının anlaşıldığı, imar-ihyaya dayalı zilyetlikle iktisap koşullarının dava tarihine göre davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen yerlerin davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine, ... ve ... Belediyesi vekilleri temyiz talebinde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; belgesiz araştırması yeterli olarak yapılmadan karar verildiğini, komşu parsellerin hukuki durumu, kimin adına tescil edildikleri, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup olmadığı noktasında eksik inceleme yapıldığını, imar ihya olgusunun kanıtlanamadığını, zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kamu hizmetine tahsis edilen yerlerden olduğunu, bu alanlarda imar ve ihya yoluyla mülkiyetin kazanılmasının mümkün olmadığını, imar ihyanın tamamlanmadığını, bilirkişi raporunun bu yönden eksik değerlendirme ile düzenlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yol olarak kullanılan dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların İdarenin kamulaştırma planı içerisinde yer aldığını ve kamu yararı kararı bulunduğunu, tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 nci maddesi, 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümküdür.

2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu da göz önüne alınarak davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gözetilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Ancak; 2010 yılında ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazların “yol” vasfında olduğundan bahisle tescil harici bırakıldıkları, ...’nün 02.06.2014 tarihli cevabında yörede yapılan kadastro çalışmaları tamamlanmadan önce 2008-2009 yıllarında yol çalışması yapıldığı, bu çalışma sırasında zemindeki fiili yolun genişletildiği ve yola kalan kısımların kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakıldığının belirtildiği, 09.11.2020 tarihli cevabında da dava konusu taşınmazların Ayrım-Serdarlı yol inşaatı nedeniyle düzenlenen kamulaştırma sahası içerisinde kaldığının ve ilgili kamulaştırma planı hakkında 05.12.2012 tarihinde kamu yararı kararı alındığının bildirildiği, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımların fiili zeminde yol ve yol boşluğunda kaldıkları dikkate alınarak dava konusu edilen taşınmazlar yönünden tespit hükmü ile yetinilmesi gerekirken davacı adına tescil hükmü kurulması doğru değildir.

4. Ne var ki; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının yukarıda değinilen yön itibariyle kabulü ile; hükmün ikinci fıkrası hükümden tamamen çıkarılarak yerine (2.) fıkra olarak “2-Fen Bilirkişisi ...'ın 30.10.2020 tarihli raporunun krokisinde "A" harfi ile gösterilen 324,39 m²’lik bölümün ve "B" harfi ile gösterilen 512,48 m²’lik bölümün mülkiyetinin davacı ...’a ait olduğunun tespitine” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.