"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: BUCAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 20/01/2022 tarihli 2021/832 Esas, 2022/42 Karar sayılı karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, 15/03/2022 tarihli ek karar ile davalılar vekilinin temyiz yoluna başvurma talebinin süre yönünden reddine ilişkin olarak verilen ek karar süresinde davalılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 04/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ile temyiz edilen davcılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacılar, mirasbırakanları ...'in .... olduğu 1018 ada 1, 2 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarını satış göstermek suretiyle davalı oğlu ...’e devrettiğini, davalı ...'in de 1 no.lu parseli muvazaalı olarak dava dışı komşusu ... adlı kişiye, bu kişinin de davalı ...’ın eşi olan diğer davalı ...'e muvazaalı olarak temlik ettiğini, yapılan tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, birleştirilen davada davacılar aynı iddialarla anneleri olan .....'in 24/03/2016 tarihinde öldüğünü, her ne kadar ..... tarafından dava konusu parsellere ilişkin dava açılmamış ise de, sağ kalan eşin ölümü ile dava açma hakkının kendilerine geçtiğini belirterek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile annelerinden gelecek payın miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar asıl davada, dava konusu taşınmazların muris tarafından satılmak istenmesi üzerine bedeli karşılığında davalı ... tarafından, davacıların da bilgisi ve rızası dahilinde satın alındığını, bu taşınmazları edinirken aldığı borçları ödeyemeyince 1 parsel sayılı taşınmazı dava dışı ...’ye sattığını, daha sonra dava dışı .....’nın ev almak için dava konusu taşınmazı satışa çıkarması üzerine davalı ...’nın bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, muvazaalı bir işlemin söz konusu olmadığını, birleştirilen davada davalılar, dava konusu taşınmazlarla ilgili tarafların anneleri olan.....'in sağlığında kendileri aleyhine dava açmadığını, bu nedenle anneye ait olan bir hak nedeniyle ölümünden sonra mirasçıların onun yerine geçerek dava açamayacaklarını, kendi evlerinde ölünceye kadar murise ve anne ...'a baktıklarını belirterek, asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/05/2018 tarihli ve 2015/279 E., 2018/130 K. sayılı kararıyla; asıl dava yönünden muris muvazaasına ilişkin iddianın toplanan deliller itibariyle sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, birleştirilen dava yönünden ise, esas davanın açıldığı tarihte murisin eşi...'in hayatta olduğu ve böyle bir iddiada bulunmadığı halde, onun ölümü üzerine davacılar tarafından onun miras hakkına yönelik böyle bir iddiada bulunulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Kaldırma Kararı
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 02/05/2019 tarihli ve 2018/1489 E., 2019/604 K. sayılı kararıyla; “ ...Somut olayda asıl dava ve birleştirilen dava muris muvazaası sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talepli dava olup; birleştirilen dava yönünden dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazların değerleri belirlenmemiş, eksik peşin harç tamamlattırılmamıştır. Bu husus ...nın 353/1-a-4. maddesinde belirtilen dava şartlarına ilişkin olup; buna göre İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazların birleştirilen dava tarihi itibariyle belirlenmesi ve keşfen belirlenen dava değeri üzerinden, var ise eksik harcın tamamlattırılarak Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 1997/10570 E., 1997/11956 K. sayılı kararında belirtildiği gibi araştırma yapılarak hüküm kurulması gerekirken, harç hususunda eksiklik tamamlanmadan hüküm kurulmuş olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının ...nın 353/1-a-4. ve 6. maddeleri hükmü gereğince kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılmış, dosya Yerel Mahkemesine gönderilmiştir.
3. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda; muris ile davalı ... arasındaki taşınmaz devir işleminin muvazaalı olduğu, davalı ...'ın, 10/03/2013 tarihinde muristen satın aldığı 1 no.lu parseli aradan geçen 8 ay sonra ödeme şekli ve satım sebebi ispatlanamayan bir şekilde ve düşük bir bedelle dava dışı ...’ye devretmesinin de gerçek bir satım işlemi olduğundan bahsedilemeyeceği ve dava dışı...’nın dava konusu 1 no.lu parseli, yine ödeme olgusu ve satım sebebi ispatlanamayan bir şekilde ve düşük bir bedelle davalı ...'ın eşi olan davalı ...'ya devretmiş olmasının da yazılı hususlar kapsamında muvazaadan ari olamayacağı, birleştirilen davaya ilişkin olarak da davacıların, müteveffa annelerinden kendilerine intikal eden miras payı oranında iş bu davayı ikame edebilecekleri gerekçesiyle, asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
4. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
5.İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili, Muris ...'in 2005 yılında by pass ameliyatı olduğunu, kendisinin ve eşinin tüm bakım ve ihtiyaçlarının davalılar tarafından karşılandığını, diğer muris ...'ın da eşinden altı ay sonra vefat ettiğini, sağlığında ... tarafından bir dava açılmadığını, mirasçıların onun yerine geçerek dava açmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı Ummuhan'a verilen Bucak'taki evin değerinin tespit edilmediğini, davalı tarafın taşınmazlar için ödeme yaptığının sabit olduğunu, murisin maaşı dışında bir gelirinin bulunmadığını, muvazaanın söz konusu olmadığını, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20/01/2022 tarihli ve 2021/832 E., 2022/42 K. sayılı kararıyla; murisin 2015 yılında vefat ettiği, dava konusu taşınmazların davalıya 2013 yılında devrolunduğu, 1 no.lu parselin aynı yıl dava dışı...'ya devrolunarak...'nın da 2015 yılında bu taşınmazı davalı ...'ın eşi ...'ya devretmiş olduğu, murisin taşınmazı satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalı ...'ın da alım gücünün bulunmadığı, yapılan devirlerin muvazaalı olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, söz konusu kararın davalılar vekili tarafından süresinden sonra temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 15/03/2022 tarihli ek karar ile Daire kararının davalılar vekiline 07/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar vekilinin ise 22/02/2022 tarihinde temyiz yoluna müracaat ettiği, oysa davalı tarafın karara karşı en geç 21/02/2022 tarihinde gün bitimine kadar temyiz yoluna başvurması gerektiği gerekçesi ile davalılar vekili Av....’in 22.02.2022 tarihli temyiz yoluna başvurma talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davalılar vekili asıl karara ilişkin olarak, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
2.2. Davalılar vekili ek karara ilişkin olarak, avukat ile takip edilen davalarda dosya taraflarından birinin vekaletnamede ismi yazılı vekillerinin e-tebligat UETS adresi var ise, dosyadan yapılan tüm tebligatların bu vekile e-tebligat yolu ile yapılmasının kanun gereği zorunlu olduğunu, Yerel Mahkeme dosyasında bulunan davalılara ait vekaletnamede vekil olarak Av.... ile Av. ... isimlerinin mevcut olduğunu, bu vekillerden ...’nın UETS’de kayıtlı elektronik tebligat adresinin olduğunu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi birinci fıkrasının tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kıldığını ve posta yolu ile yapılan tebligatın yok hükmünde olduğunu, bu nedenle Av. ...’e yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
3.2.2. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Vekil ve Kanuni Mümessile Tebligat” başlıklı 11. maddesinde; “ Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu'nun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır.” düzenlemesi yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre ve özellikle her ne kadar davalılar Bucak ..... Noterliğinin 30/05/2016 tarihli ve ..... yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Av.... ile Av. ...’yı vekil olarak tayin etmişler ise de; yargılama aşamasında (Dairece yapılan duruşmaya kadar) dosyanın Av.... tarafından takip edildiği ve adı geçen avukata her aşamada Tebligat Kanunu'nun 11. maddesine göre normal tebligat yapıldığı, daha önce bu hususa bir itirazda bulunulmadığı göz önüne alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının da Av....’e tebliğinde bir usulsüzlük bulunmadığı, temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/6) numaralı paragrafta yer verilen gerekçe ile yazılı şekilde ek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına,, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 04/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.