Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2961 E. 2022/6381 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalılara yaptığı taşınmaz temliklerinin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçının tapu iptali ve tescil talebinin haklılığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın tüm malvarlığını eşinden olan çocuğu yerine ikinci eşi ve evlatlığına temlik etmesinin, mirasbırakanın gerçek iradesine uymadığı ve mirasçının miras hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECEMAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel istekli dava sonunda İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/04/2021 tarihli, 2018/548 Esas, 2021/166 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 15/03/2022 tarihli, 2021/1419 Esas, 2022/434 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 04/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karar bırakıldı, bilahare dosya incelenerek gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan babası ...’in 2630 ada 12 parsel sayılı taşınmazının yarısını ikinci eşi olan davalı ...’ya, diğer yarısını da intifa hakkını kendi üzerinde bırakıp çıplak mülkiyetini Meliha’nın evlatlığı olan diğer davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmaza ilişkin yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi neticesinde taşınmazdaki 4 no.lu bağımsız bölümün davalı ... adına, 5 no.lu bağımsız bölümün davalı ... adına, 3 no.lu bağımsız bölümün de yarı yarıya davalılar adına tescil edildiğini, davalıların 3 no.lu bağımsız bölümü dava tarihinden önce 3. kişiye devrettiklerini, mirasbırakan tarafından davalılara yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, uzun süreden beri Almanya’da yaşadığı için mirasbırakan tarafından sürekli dışlandığını, bunda davalı ...’nın da etkisinin büyük olduğunu ileri sürerek 4 ve 5 no.lu bağımsız bölümler bakımından miras payı oranında tapu iptali ve tescile, 3 no.lu bağımsız bölüm bakımından ise bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., taşınmazı mirasbırakan ile birlikte satın aldıklarını, çeşitli hastalıklardan dolayı özel bakıma ihtiyacı olan mirasbırakana yıllarca baktığını, taşınmazın minnet duygusu ile de temlik edildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, bedelin bir kısmını nakden bir kısmını da taşınmaza yaptığı masrafların mahsubu ile ödediğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/04/2021 tarihli, 2018/548 Esas, 2021/166 Karar sayılı kararı ile taşınmazın davalı ...’ya minnet duygusuyla temlik edildiği, diğer davalı ...’nın alım gücünün bulunduğu, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, mirasbırakanın vasiyetname ile tüm taşınmazlarını eşi olan davalı ...'ya bıraktığını, sadece vasiyetnamenin dahi mirasbırakanın iradesinin bağışlama olduğunu gösterdiğini, ancak Mahkemece vasiyetnamenin dikkate alınmadığını, davalı ...'nın satın alma savunmasını doğrulayacak delil bulunmadığını, SGK kayıtlarının dosyaya getirtilmediğini, taşınmazın satış tarihindeki değerinin keşfen saptanmadığını, gerekçenin dosya kapsamına uygun olmadığını, davalı ...'nın alım gücünün bulunmadığını, eksik inceleme ve delillerin hatalı değerlendirilmesi ile karar verildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 15/03/2022 tarihli, 2021/1419 Esas, 2022/434 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddedine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali, tescil ve bedel isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1928 doğumlu mirasbırakan ...’in 26/09/2009 tarihinde öldüğü geride mirasçıları olarak 23/02/1959 tarihinde evlendiği ikinci eşi davalı ... ile boşandığı ilk eşi dava dışı ...’den olma 1956 doğumlu davacı ...’ın kaldığı, 1986 doğumlu davalı ...’nın, davalı ... tarafından 02/07/1987 tarihinde evlat edinildiği, mirasbırakanın 2630 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tamamı adına kayıtlı iken 1/2 payını 13/09/1994 tarihinde davalı ...’ya, geriye kalan 1/2 payını ise intifa hakkını kendi üzerinde tutarak çıplak mülkiyetini 29/08/2006 tarihinde davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesi neticesinde taşınmazdaki bağımsız bölümlerden 4 no.lu bağımsız bölümün müstakilen davalı ... adına, 5 no.lu bağımsız bölümün müstakilen davalı ... adına, 3 no.lu bağımsız bölümün ise yarı yarıya davalılar adına tescil edildiği, davalıların 3 no.lu bağımsız bölümü 27/05/2013 tarihinde dava dışı 3. kişiye satış yoluyla devrettikleri, mirasbırakanın 08/01/1975 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalı ...’ya vasiyet ettiği anlaşılmaktadır.

3.3.2. Somut olayda, ekonomik durumu iyi olan mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, çok küçük yaşta iken anne babası boşanan davacının, mirasbırakan babası ile irtibatının bulunmadığı, mirasbırakanın 1975 yılında taşınmazlarını davalı ...’ya vasiyet ettikten sonra, davaya konu taşınmazlarını davalılara temlik etmekle vasiyetinden rücu ettiği, tüm malvarlığını kapsayan temlikinin, kendisi ile herhangi bir şahsi ilişkisi bulunmayan önceki eşinden olan oğlundan mal kaçırma amaçlı olduğu anlaşılmaktadır.

3.3.3. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesinin kararının 6100 saylılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın karar veren İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının davacıya iadesine, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalılardan alınmasına, 04/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.