"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/303 E., 2022/146 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/109 E., 2021/9 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, kadastro sırasında 183 ada 15 parsel sayılı taşınmazının 50 dönümüne yakın kısmının 183 ada 20 parsel sayılı taşınmaza 136 ada 52 parsel sayılı taşınmazının ise 8 dönümünün 136 ada 54 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiğini, yapılan işlemlerin hatalı olduğunu, her iki taşınmazda dava konusu edilen kısımlara eklemeli şekilde zilyet bulunduğunu ileri sürerek 136 ada 54 parsel ile 183 ada 20 parsel sayılı taşınmazlara kadastro çalışmaları sırasında dahil edilen 58 dönümlük kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu yerlerin özel mülke konu edilemeyeceğini, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.01.2021 tarihli ve 2019/109 Esas, 2021/9 Karar sayılı kararıyla; dava konusu alanlarda imar ihyanın tamamlanmadığı, uzun yıllardır kültür tarımında kullanıldığına dair özellikler taşımadığı, taşınmaz üzerinde meraya özgü bitki yapısının mevcut olduğu, işlenmemiş toprak yapısına sabit olduğu gerekçesiyle davalı Hazine yönünden davanın esastan reddine, diğer davalılar yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlarda kadim veya tahsisli mera vasfı bulunmadığını, taşınmazların uzun yıllardan beri davacının zilyetliğinde olduğunu, biçenek ve tarla olarak kullanıldığını, sınırlarının belirgin olduğunu, en az 20 yıldan beri kullanıldığını, eklemeli zilyet olarak uzun yıllardan beri davacının tasarrufunda olan dava konusu yer yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/303 Esas, 2022/146 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlarda halihazırda tarımsal kullanımın bulunmadığını, 4-5 yaşlarında meyve ağaçlarının bulunduğunu, 1958, 1988 ve 2001 tarihli hava fotoğraflarında sürülü olmadığını, mera özelliği taşıdığını, imar ihya çalışmasının bitirilmediğini, bir kısmının dereden kazanıldığını, İl Tarım Müdürlüğünün 11.03.2020 tarihli cevabi yazısında dava konusu edilen her iki kısmın da 1960 yılında yapılan toprak tevzi çalışmalarında 232 ve 250 numaralı mera parseli içerisinde kaldığının bildirildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazların bulunduğu ... ilçesi ... köyünde 2014 yılında yapılan kadastro sırasında 138 ada 20 parsel sayılı taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış, 136 ada 54 parsel sayılı taşınmaz ise tarla vasfıyla Köy Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.