"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/280 E., 2022/13 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; ... köyü çalışma alanında bulunan 161 ada 31 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, 161 ada 32 parselin ise davalı adına tespit edildiğini, taşınmazların öncesinde bütün iken 30 yıl önce ayrıldığını, diğer kardeşlerinden paylarını aldığını, kendisine ait olan taşınmazdan bir bölümün kendisi tarafından davalıya verildiğini, bu bölüme ilişkin bir itirazının olmadığını, tarafların taşınmazlarının tel ile çevrili olduğunu ancak kadastro tespiti sırasında kendisine ait olan taşınmazın bir bölümünün çekişmeli 161 ada 32 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiğini belirterek ve 11.03.1988 ile 15.07.1989 tarihli satış senetlerine dayanarak bu bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davacının kardeşi olduğunu, dava konusu taşınmazın öncesinde bütünken 30 yıl önce ayrıldığını, çekişmeli taşınmazın etrafının tel örgü ile çevrili olmadığını ve 30 yıldan beri odun koymak suretiyle kendisi tarafından kullanıldığını, davanın haksız olarak açıldığını belirterek reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.12.2015 tarihli ve 2014/434 Esas, 2015/435 Karar sayılı kararıyla; zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.43 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile çekişmeli taşınmazdan ifrazına, bu bölümün davacıya ait 161 ada 31 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tesciline, 161 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kalan kısmının davalı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.02.2020 tarihli ve 2016/14960 Esas, 2020/522 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olmadığı belirtilerek zilyetlik araştırmasına yönelik olarak hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; davacının kadastro tespitinin aksi iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dayanak senetlerinin dava konusu taşınmazı kapsadığını, kardeşleri ve yakın komşularının beyanlarına göre dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunun belirtildiğini, dava konusu taşınmazın müşterek mirasbırakandan intikal ettiğini, satın aldığı paylar da dikkate alınmak sureti ile kendisinin ve davalının taşınmazlarının toplanarak veraset ilamındaki paylarına göre değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek ve re’sen tespit edilecek nedenlerle hükmün bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 346,90 TL onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HMUK’un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...