"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının, bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda; Yerel Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanları ... ve...'un maliki oldukları 1515 ada 9, 1393 ada 1, 4, ve 3, 13898 ada 19, 1397 ada 78, 1355 ada 81 parsel sayılı taşınmazları ile 152 ada 21, 24 ve 26 no.lu parsellerdeki bağımsız bölümlerini davalılara satış suretiyle temlik edildiğini, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, çekişme konusu 152 ada 21, 24 ve 26 no.lu parseller bakımından davayı kabul ettiklerini, diğer parseller yönünden ise kök murisin borcunu ödediklerini, intikalden sonra mirasçıları tarafından temlik yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03/07/2014 tarihli ve 2013/549 E., 2014/329 K. sayılı kararıyla; 152 ada 21, 24 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kabul nedeniyle davanın kabulüne, diğer parseller bakımından ise muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 13/09/2018 tarihli ve 2017/3573 E., 2018/12302 K. sayılı kararıyla; “...Somut olayda, kök mirasbırakan ... mirasçıları .....ve ... tarafından davalılara satış suretiyle temlik edilen 1515 ada 9, 1393 ada 3 ve 4, 1355 ada 81 parsel sayılı taşınmazlardaki paylar bakımından muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinin dinlenmesine yasal olanak bulunmadığı gibi tenkis isteği de olmadığı gözetilerek anılan mirasçılardan davalılara temlik edilen paylar yönünden davanın reddedilmesine bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, kök mirasbırakan ...’den intikal suretiyle mirasbırakan...’a,... tarafından da davalılara satış suretiyle devredilen taşınmazlar bakımından mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, öncelikle yukarıda değinilen ilkelerde gözetilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlara ilişkin tüm kayıtların ve bunların intikallerine esas tüm akit tablolarının getirtilerek son durumlarının belirlenmesi, dava konusu olup, kök mirasbırakan ...’den mirasbırakan...’a intikal eden ve ondan da satış suretiyle davalılara temlik edilen paylar bakımından araştırma ve inceleme yapılması, farklı mirasçılar tarafından aynı davalılar aleyhine açılan Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/528 Esas dava dosyasının da toplanan ve toplanacak delillerle birlikte değerlendirilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, davalılar vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 16/10/2019 tarihli ve 2019/2461 E., 2019/5296 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 28/09/2021 tarihli ve 2019/599 E., 2021/526 K. sayılı kararıyla; dava konusu tüm taşınmazların tarafların kök murisi Recep oğlu ... Bayramköyü adına kayıtlı iken, ölümü ile eşi Sebile, çocukları Hazel,... (davacıların babası) ve ...' e intikal ettiği, 1975 yılında mirasçıların intikal eden paylarını davalılara 1/3' er pay oranında satış suretiyle temlik ettiği, taşınmazların satış akit belgesinde gösterilen bedeller ile satış tarihindeki güncel değeri arasında açık nispetsizlik olduğu, mirasbırakan ...'in taşınmazlarını satmaya ihtiyacı olmadığı, davalıların satış tarihindeki yaşları dikkate alındığında alım güçlerinin bulunmadığı, anılan temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazlar ve diğer bir kısım taşınmazların borç nedeniyle icra takibine konu olduğunu, borçların müvekkilleri tarafından ödendiğini, bu nedenle satışların gerçek olduğunu bu hususun tapu kayıtları ve tanık beyanları ile sabit olduğunu, davalılardan Erdinç’in yaşı küçük ise de diğer davalıların kardeşlerini kendilerinden ayrı tutmadıklarını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
6.3. Değerlendirme
Kararın (IV/2.) numaralı paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V.SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.420,84 TL bakiye onama harcının davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.