Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3049 E. 2023/5394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ıslah yoluyla dava konusu genişletilebilir mi ve davacının mirasbırakanı adına kayıtlı taşınmazlar yönünden kazanım koşulları oluşmuş mudur?

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu olmayıp ıslahla mevcut talebe eklenen taşınmazlar ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceğinden ıslah yoluyla dava konusu genişletilemeyeceği, ayrıca davacının mirasbırakanının belgesizden kazanabileceği taşınmaz miktarı ve taşınmazın durumu hususunda eksik inceleme yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2603 E., 2021/1871 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul- Karar verilmesine yer olmadığına / İstinaf isteminin reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/394 E., 2019/684 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, dava konusu 190 ada 32 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanından kaldığını, taşınmazda 20 yıla aşkın bir süredir nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla tarım yaparak zilyet olduğunu, kadastro tespitinin hatalı yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 14.05.2009 tarihli duruşmada dava dilekçesinde 190 ada 32 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava açılmış ise de, ayrıca keşif sonucu düzenlenen 01.11.2018 tarihli teknik bilirkişi raporunda tespit edilen 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 4162,25 m2, 190 ada 39 parsel sayılı taşınmazın 565,64 metrekare, 190 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 970,51 metrekare, 190 ada 46 parsel sayılı taşınmazın 11956,88 m2’lik kısımları ile 190 ada 26, 33 ve 38 parsel sayılı taşınmazların tamamına yönelik olarak davayı ıslah ettiklerini belirtip anılan taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu 190 ada 32 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümü üzerinde davacı yararına kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bu bölüme ilişkin davanın kabulüne, davacının yargılama sırasında ıslah suretiyle talepte bulunduğu 190 ada 26, 33 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar ile 103 ada 2, 190 ada 37, 39 ve 46 parsel sayılı taşınmaz bölümlerinin başta dava konusu olmadığı ve haklarında usulüne uygun açılıp birleştirilen bir dava da bulunmadığı gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, dava konusu 190 ada 32 parseldeki bölümün Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacının 20 yılı aşan ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının keşif sonucunda dava konusu ettiği yerleri tespit edebildiğini, ıslahın geçerli kabul edilmesi gerektiğini, belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tüm taşınmazlar yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile dava konusu 190 ada 32 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle gösterilen 5.415,49 m2’lik bölümünün davacının mirasbırakanına ait iken taksimen davacıya kaldığı, davacı tarafından arpa ve buğday ekilerek kullanıldığı, tespit tarihi itibariyle davacı yararına zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kazanım koşullarının oluştuğu; 103 ada 2, 190 ada 26, 33, 38, 37, 39 ve 46 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise, başlangıçta dava açılmayan bir yerin ıslah yoluyla dava kapsamına dahil edilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ve davalı vekilleri, istinaf dilekçelerindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176 ıncı ve 181 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda; ...İli, Merkez İlçesi, .../...Mahallesi çalışma alanında bulunan 190 ada 32 parsel sayılı 130.770,19 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, ileride tarım arazisine dönüştürülmesinin mümkün bulunmadığı ve ekonomik yarar sağlayabilecek yerlerden olmadığından bahisle “hali arazi” vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, tespitin 16.12.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Hemen belirtmek gerekir ki, davacının ıslah dilekçesi vermek suretiyle 103 ada 2, 190 ada 26, 33, 38, 37, 39 ve 46 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de tapu iptal ve tescile karar verilmesi talebi yönünden; dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı, zira başlangıçta dava edilmeyip ıslahla mevcut talebe ilave edilmek suretiyle istenen talebin ayrı müddeabihi olmakla ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği gözetildiğinde, anılan taşınmazlar bakımından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 190 ada 32 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle gösterilen 5.415,49 m2’lik bölümünün davacı tarafından arpa ve buğday ekilerek kullanıldığı, 1973, 1987 ve 2001 tarihli hava fotoğrafları üzerinde yapılan incelemede taşınmaz üzerinde uzun yıllardır tarımsal faaliyetin devam ettiğinin belirlendiği, tespit tarihi itibariyle davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacının, dava konusu taşınmazın babasına ait iken kendisine taksimen isabet ettiğini ileri sürdüğü ve davacının babasının 2016 yılında öldüğü gözetildiğinde, davacının babası...hakkında yeterli belgesiz araştırması yapılmadan sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, hükme esas alınan 01.11.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu 190 ada 32 parsel sayılı taşınmazda (B) harfiyle gösterilen 5.415,49 m2’lik bölümün taşınmazı iki ayrı parçaya böldüğü anlaşılmakta olup hüküm tesis edilirken bu husus göz ardı edilerek sadece (B) harfiyle gösterilen 5.415,49 m2’lik bölüm yönünden iptal tescile karar verilmesi, kalan iki parça yönünden ise ifraz krokisi alınmaksızın sonuca gidilmesi de isabetsizdir.

4. Hal böyle olunca, öncelikle aynı çalışma alanı içinde belgesizden kazanılabilecek taşınmaz miktarının sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemeyeceği gözetilerek davacının babası...yönünden Tapu, Yazı İşleri ve Kadastro Müdürlüğünden belgesiz araştırması yapılması, bildirilen taşınmazlara ait tutanakların onaylı örnekleri ile varsa mahkeme ilamlarının kesinleşme şerhli onaylı örneklerinin dosya arasına konulması; yapılacak araştırmada özellikle tutanak içerikleri ve hükmen tescile esas mahkeme ilamlarının içeriklerinin dikkate alınması; yine belgesiz araştırması yapılırken, davacının mirasbırakanı...yahut mirasçıları tarafından belgesiz zilyetliğe dayalı olarak açılıp hala derdest olan dava dosyalarının da göz önünde bulundurulması, anılan miktar sınırlamasının aşılmadığının tespit edilmesi halinde ise, yeni bir fen bilirkişi raporu düzenlettirilerek 190 ada 32 parsel sayılı taşınmazda (B) harfiyle gösterilen 5.415,49 m2’lik bölüm taşınmazı iki ayrı parçaya ayırdığından kalan iki ayrı kısmın yüz ölçümlerinin tespit edilmesi ve iptal tescile karar verilirken bu parçalardan birine de ayrı bir ada parsel numarası verilmek suretiyle hüküm tesis edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.