Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3068 E. 2022/6660 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hile yoluyla devredildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Hileye dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü sürenin işletileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : IĞDIR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile vekalet ücreti yönünden hüküm düzeltilmek suretiyle davanın yeniden reddine dair verilen karar, süresi içerisinde davacılar vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

I. DAVA

Davacılar, 151 ada 48 parsel sayılı taşınmazın kök mirasbırakanları Fatma'dan kaldığını, okuma yazmalarının olmadığını, intikal işlemlerinin yapılacağı düşüncesi ile tapuya gittiklerini, mirasbırakandan intikal eden taşınmaza ilişkin tapu kaydını alacaklarını düşünerek Tapu Müdürlüğündeki belgelere imza attıklarını, ancak aslında intikal eden dava konusu taşınmazdaki payların davalıya devredildiğini 2015 yılında öğrendiklerini, söz konusu devir işleminin davalının hileli davranışları neticesinde gerçekleştiğini, devir iradelerinin bulunmadığını ve karşılığında para almadıklarını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan ... ölmüş, mirasçılarına usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davayı takip etmemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, devrin davacıların bilgisi ve rızası dahilinde yapıldığını, iddiaların yersiz olduğunu, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III.    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Iğdır 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.01.2019 tarihli 2017/195 Esas 2019/11 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında ölen davacı ... mirasçıları yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davacılar yönünden ise bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki sözde beyana tek başına itibar edilmek suretiyle karar verildiğini, davalı tarafça hak düşürücü süre veya zamanaşımı itirazında bulunulmadığını, dava dilekçesinde öğrenme tarihinin her bir davacı için aynı tarih olarak kabul edilemeyeceğini, eldeki davanın hile sebebine dayalı iptal tescil talebine ilişkin olduğu, bu tür davaların hak düşürücü süreye tabi olmadan her zaman açılabileceği hususunun Mahkemece gözardı edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin 31.12.2021 tarihli ve 2015/2221 E, 2021/1657 K. sayılı kararı ile davacılar tarafından dava dilekçesinde açıkça hile hukuksal nedenine dayanıldığı, Mahkemece 6098 sayılı TBK.nın 39. maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesine rağmen, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesinde, davanın dinlenebilmesi için kanunda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü Mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağının açıkça düzenlendiği, bu durumda eldeki dava bakımından, sözü edilen hüküm gözetilerek, davalı yararına 5.100,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle fazla vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle, HMK’nın 353.1.b.2. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile hüküm vekalet ücreti yönünden düzeltilerek, davanın yeniden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

3.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV.3) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA,  onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 13/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.