Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3126 E. 2023/5691 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla tapuya tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmasına rağmen, taşınmazın dava tarihinden önceki dönemlere ait hava fotoğrafları, imar ihyasının başlangıç ve bitiş tarihleri ile taşınmazın evveliyatına ilişkin araştırma yapılmadan ve yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/81 E., 2020/350 K.

HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... İli, ... İlçesi,...Köyü çalışma alanında bulunan 245 parsel sayılı taşınmazın davacının babası...’na ait olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın eksik tespit edildiğini, taşınmazın öteden beri mirasbırakan ve davacı tarafından duvar içine alınarak ev ve bahçe olarak kullanıldığını, davacıya ait evin ve imar ihya edilerek kullanılan 3,5-5 dönümlük arazinin tespit harici alanda kaldığını, mirasbırakanın diğer mirasçılarının da davaya muvafakati bulunduğunu belirterek bahçe duvarı içerisinde kalan alan ile 3.5-5 dönüm yüzölçümündeki arazinin 245 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini, davanın kanıtlanamaması halinde davaya konu taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.

Dahili davalı ... Belediyesi vekili davaya konu taşınmazlara ilişkin yetki ve sorumluluğun ilçe belediyesine ait olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2015 tarihli ve 2013/11 Esas, 2015/4 Karar sayılı kararı ile A harfi ile gösterilen kısım yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, diğer taşınmaz bölümlerinin bir kısmının dere yatağında bir kısmının ise tapulu alanda olduğu ve davacının buradaki zilyetliğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.876,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı ... tapuya tesciline, davalı Hazine’nin tescil talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 2015/13585 Esas, 2017/8830 Karar sayılı ilamıyla; gerek dava dışı mirasçılar gerekse Büyükşehir Belediyesi yönünden taraf teşkilinin sağlanması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; A harfi ile gösterilen kısım yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, diğer taşınmaz bölümlerinin bir kısmının dere yatağında bir kısmının ise tapulu alanda olduğu ve davacının buradaki zilyetliğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.845,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı ... tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davaya konu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadığının, imar ihyanın tamamlandığı tarihin belirlenmediğini, usulüne uygun hava fotoğrafı incelemesi yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve uygulama ile karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesinin 1 inci fıkrası ve 6 ncı maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosyanın incelenmesinden, 1983 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 245 parsel sayılı taşınmazın ırsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacının mirasbırakanı... adına tespit ve tescil edildiği, 10.05.2019 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen temyize konu taşınmaz bölümünün ise tescil harici alanda köy boşluğunda kaldığı, yargılama sırasında 3402 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin 2 nci fıkrasının a bendine gore yapılarak 13.08.2018 tarihinde kesinleşen uygulama ile 245 parsel sayılı taşınmazın 124 ada 1 parsel numarasını aldığı anlaşılmıştır.

2. Mahkemece zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.

Jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi raporunda 1970 tarihli hava fotoğrafında davaya konu taşınmaz üzerinde ev bulunduğu ancak bahçenin bulunmadığı, davaya konu taşınmaz ile 245 parsel arasında ark bulunduğu belirtilmiş ise de rapor ekinde incelenen hava fotoğrafında taşınmazla çakışık durumu gösterilmemiştir. Bilirkişi raporu bu haliyle denetime elverişsiz olduğu gibi 1970 yılındaki hava fotoğrafının incelenmesi de ekonomik amaca uygun zilyetliğin varlığı ve sürekliliğinin denetlenmesi için yeterli değildir. Ziraat bilirkişisi raporunda da davaya konu taşınmaz üzerinde muhtelif ağaçların varlığı tespit edilmiş ise de bu ağaçların yaşları dava tarihinden önceki 20 yıla kadar uzanmamaktadır. Ziraat bilirkişisince jeodezi bilirkişi raporuna dayalı olarak taşınmazın 1970 yılından beri kullanıldığı, daha sonra makineleşme ile kaya parçalarından temizlenip günümüzdeki hale getirildiği belirtilmiş ise de taşınmazın imar ihyasının başlangıç ve tamamlanma tarihleri açıklığa kavuşturulmamıştır.

3. Hal böyle olunca, Mahkemece davaya konu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl önceki dönemlerini kapsayan tarihlerdeki hava fotoğraflarının getirtilmesi, mahallinde usulüne uygun yapılacak keşifte yerel bilirkişilerden taşınmazın evveliyatının ne olduğu, ne zamandan beri kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, imar ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı konusunda maddi olaylara dayalı detaylı beyan alınmalı, jeodezi ve fotogrametri bilirkişisine taşınmazın hava fotoğraflarıyla paftasının çakıştırılması suretiyle taşınmazın hangi tarihte ne amaçla kullanıldığını, taşınmazın komşu parsellerden ne şekilde ayrıldığını, zaman içerisinde zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünü gösterir rapor tanzim ettirilmeli; 3 kişilik ziraat bilirkişi heyetinden taşınmazın niteliğini ve evveliyatında ne şekilde kullanıldığını, imar ihyasının dava tarihinden 20 yıl önce tamamlanıp tamamlanmadığını açıklayan rapor tanzim edilmesi ve bu rapora taşınmazın çevresinde bulunan ark, kadim sınır teşkil eden kavak ağaçları gibi unsurların fotoğraflarının da eklenmesi istenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan tanıyan ve infaza elverişli hüküm kurulmasını sağlayacak ve taşınmazın sınırında bulunan arkı da gösteren detaylı kroki hazırlatılmalı; jeolog bilirkişiden davaya konu taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik sürdürülmesine engel teşkil edecek bir unsurun bulunup bulunmadığı hususunda rapor düzenlettirilmeli ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazinenin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

2. Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin ilk hükmünü temyiz etmeyen ve son hükümle de aleyhine yeni bir durum yaratılmayan davalı ... Belediyesinin temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğundan reddine.

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.