"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/25 E., 2021/87 K.
DAVALILAR : ..., ... ..., ..., ... ..., ... ... vekilleri Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Davanın Kısmen Kabul-Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'ın kardeş ve diğer davalıların ise ...'ın çocukları olduğunu, ... Mahallesinde bulunan 121 ada 18 ve 19 parsel, aynı ilçe ... Mahallesi 101 ada 20, ... ve 190 parsel sayılı taşınmazlar ile aynı yer 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacı ile davalı ...'ın babası ...'ya ait olmasına rağmen kadastro çalışmaları sonucunda davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların miras payı oranında tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini, 2008 ila 2012 yılları için faiziyle birlikte toplam 500 TL ecrimisil ve tapu iptali ve tescil davası reddedildiği takdirde faiziyle birlikte 500 TL tazminat talep etmiş, davacı vekili yargılama sırasında 101 ada 38 ve 190 parseller yönünden bu taşınmazda davacının pay sahibi olduğunu, tapu iptali ve tescil talepleri olmadığını yalnızca ecrimisil talepleri olduğu yönünde ıslah talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ... tarafından tüm çocuklarına fiilen taksim edildiğini, kadastro çalışmalarının da bu taksime göre yapıldığını, nitekim dava konusu edilen 101 ada 38 ve 190 parsel sayılı taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 06.04.2016 tarihli ve 2013/56 Esas, 2016/84 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...’ya ait olduğu, taşınmazların mirasbırakan tarafından davalı ... ...’ya zilyetliğin devriyle birlikte hibe edilmemiş olduğu, tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış bir taksim de bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu 101 ada ..., 121 ada 18, 19 ve 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının 1/9 payının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 101 ada 163 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunup 09.11.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda ve eki krokisinde (C) harfi ile gösterilen 2 katlı betonarme binanın davalılar ..., ... ve ... ...'ya ait olduğunun 3402 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi gereği tapunun ilgili hanesine kaydına; dava konusu 101 ada 38 ve 190 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki tapu iptali ve tescil davası yönünden feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına; davalı ... ...'ya karşı açılan tapu iptali davası yönünden davalı sıfatı bulunmadığından davanın husumet yönünden reddine; 101 ada 38, 115, 190 , 121 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar için 2008 ila 2012 yıllarına ait olmak üzere hükümde gösterilen miktarda ecrimisil tazminatının her yılın 31 Aralık tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ...’dan tahsili ile davacı ...’ye ödenmesine; 101 ada 20, 28, ... ada 8 parsel sayılı taşınmazlar için 2008 ila 2012 yıllarına ait olmak üzere hükümde gösterilen miktarda ecrimisil tazminatının her yılın 31 Aralık tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 2008, 2009, 2010 yıllarına ait olanların davalılar ..., ... ve ...’dan, 2011, 2012 yıllarına ait olanların ...,... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...’ye ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.03.2020 tarihli ve 2020/287 Esas, 2020/903 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 101 ada 38 ve 190 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacı vekilinin tapu iptali ve tescil talebini ecrimisil ödenmesi olarak ıslah ettiği, davacının ecrimisil talebi yönünden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkemece feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün 1 inci bendinin karardan çıkartılarak hükmün bu şekilde düzeltilerek onanmasına; dava konusu 101 ada ... 163 ve 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının mirasbırakan babası ...'dan intikal eden miras hakkına dayalı olarak dava açtığı, davalı ...,... ve ...'nun kök mirasbırakan ...'nun mirasına babaları ... ...'nun sağ olması nedeniyle üçüncü kişi konumunda oldukları ve kök mirasbırakan ... terekesinin elbirliği hükümlerine tabi olduğu böylece mirasçılardan birisinin kendi payı hakkında açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam ettirilerek sonuçlandırılması da mümkün olmadığından davacının miras payı oranında açtığı tapu iptali ve tescil ile bu talebe bağlı tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği; dava konusu 101 ada 115, 121 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, taşınmazlar üzerindeki fındıkları mirasbırakanın sağlığında davalı ... ...'nun dikip toplaması, 101 ada 38 ve 190 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...’nun bağışı sonucu davacı ... ve dava dışı diğer mirasçılar adına tespit ve tescil edilmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazların mirasbırakan ... tarafından sağlığında davalı ... ...’ya hibe edilip zilyetliğin teslim edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş; davacı vekilinin karar düzeltme talebi aynı Dairece 20.01.2021 tarihinde reddedilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak davacının tapu iptali ve tescil ile tazminat talebi yönünden davanın reddine; ... ada 38 ve 190 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ecrimisil talebinin kabulü ile davalı ... ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılar ...,...,..'nin kök mirasbırakan ...'nun torunları olduğunu, bu nedenle terekeye üçüncü kişi konumunda olmadıklarını, diğer mirasçıların davaya muvafakat etmeyeceklerini bu nedenle davacının hak arama hürriyetinin zedeleneceğini, diğer mirasçıların kadastro tespitinden sonra herhangi bir dava açmamasının taşınmazların terekeye dönmesini istemediklerini gösterdiğini böylece terekeye dönme talebinin pratikte bir önemi bulunmadığını, diğer yandan dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ... tarafından davalı ...'a sağlığında hibe edildiğine dair tespitin de hatalı olduğunu, Mahkemeye sundukları 29.09.2021 tarihli dilekçe ile usul ekonomisi açısından davaya devam edebilmek için taleplerini "tapu iptal tescil olmadığı takdirde tenkis" olarak açıkladıklarını, terekeye temsilci atanması için açacakları davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini ancak Mahkemenin bu taleplerini dikkate almadığını, ayrıca yargılama gideri, vekalet ücreti yönünden de hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat ile ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...