"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
.....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21/05/2021 tarihli ve 2021/74 Esas - 2021/267 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'nin 53 parsel sayılı taşınmazdaki payının bir kısmını ara malik kullanmak suretiyle oğlu davalı ...'a, geriye kalan payı ile 1253 parsel sayılı taşınmazını da oğlu diğer davalı ...'e satış yoluyla temlik ettiğini, satış işlemlerinin muvazaalı olduğu ileri sürerek pay oranında tapu iptali ve tescil istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, denkleştirme savunmasında bulunarak, temliklerin gerçek bir satış olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22/11/2012 tarihli ve 2008/17 Esas - 2012/631 Karar sayılı kararıyla; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 13/05/2014 tarihli ve 2013/21110 Esas - 2014/9799 Karar sayılı kararıyla; “Hal böyle olunca, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, davalı ...'in 26.11.2008 tarihli dilekçesinde belirttiği taşınmazların tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı, taraflar arasında Fethiye 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/8 E. sayılı dosyasında denkleştirme isteğiyle görülen davada taraflara ait beyanlar da dikkate alınarak, yukarıda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.” gerekçesiyle bozulmuş; davacılar vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 12/02/2015 tarihli ve 2014/16560 Esas - 2015/1973 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 04/10/2018 tarihli ve 2015/77 Esas - 2018/289 Karar sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 07/10/2020 tarihli ve 2018/5483 Esas - 2020/4858 Karar sayılı kararıyla; “Somut olayda, dosya içeriği ve toplanan delillerden, özellikle tanık beyanlarından temliklerin muvazaalı olduğu konusunda somut bir olgu ortaya konulamamış, bir başka ifadeyle mal kaçırma amacıyla anılan devirlerin yapıldığı iddiası usulünce ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
6. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Mahkemenin 21/05/2021 tarihli ve 2021/74 Esas - 2021/267 Karar sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davacılar, taşınmazların akitte gösterilen bedelleri ile keşfen saptanan bedeller arasında fahiş fark olduğunu, mirasbırakanın ekonomik durumu iyi olup mal satmaya ihtiyacının bulunmadığını, davalıların alım gücünün olmadığını, terekeden para vs. çıkmadığını, 1253 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin satıştan sonra da mirasbırakan ve davalı ... tarafından birlikte kullanıldığını, temlikteki amacın paylaştırmak değil kız çocuklarından mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
9.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
9.3. Değerlendirme
Dosyadaki delillere göre yapılan inceleme sonucunda (IV.5.) numaralı paragrafta belirtilen bozma kararına uyularak yapılan yargılamada aynı gerekçe benimsenerek (IV.6.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.