Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3263 E. 2024/2161 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tapuya tescil edilen taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve davalıların zilyetliğinin geçerliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın niteliği ve davalıların zilyetliğinin kapsamı konusunda yeterli araştırma yapılmadığı, komşu parsellerin durumu, mera tahsis kayıtları, eski vergi kayıtları, hava fotoğrafları gibi delillerin incelenmediği ve davacı iddialarının yeterince değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2008/74 E., 2013/287 K.

HÜKÜM : Ret- Davanın Açılmamış Sayılmasına

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davacının davasının reddine, müdahil davacıların davasının ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 130 parsel sayılı taşınmazın mera olarak tespit edildiğini, davalıların Kadastro Komisyonuna yaptıkları itirazın kabulü üzerine taşınmazın bu defa davalılar adına tespit edildiğini, taşınmaz mera vasfında olmakla zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kaldı ki davalıların taşınmazda zilyetliğinin de bulunmadığını ileri sürerek taşınmazın mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasını istemiştir.

2. ... müdahale dilekçesinde; dava konusu taşınmazın takriben 300,00-350,00 metrekarelik bölümünün kendisine mirasbırakanı olan babasından kaldığını, babası adına kayıtlı vergi kaydının bulunduğunu, taşınmazda eklemeli olarak 60-70 yıllık zilyetliğinin bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın nizalı bölümünün adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

3. ... müdahale dilekçesinde; dava konusu taşınmazın takriben 200,00-250,00 metrekarelik bölümünün kendisine mirasbırakanı olan babasından kaldığını, taşınmazda eklemeli olarak 60-70 yıllık zilyetliğinin bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın nizalı bölümünün adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Bir kısım davalılar ... ve müşterekleri vekili ile dahili davalı ... ayrı ayrı cevap dilekçelerinde; dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan ...’dan geldiğini, ayrıca mirasbırakanlar adına kayıtlı vergi kayıtları bulunduğunu, taşınmazın eklemeli şekilde 70 yıldır davalı tarafça kullanıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

2. Diğer davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Gazipaşa Tapulama Mahkemesinin 14.07.1987 tarihli, 1987/195 Esas, 1987/59 Karar sayılı kararıyla; eldeki davanın, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti kesinleştikten sonra açıldığı gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Görevsizlik kararı üzerine, Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2013 tarihli, 2008/74 Esas, 2013/ 287 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın mera vasfında olmayıp kadimden beri davalıların zilyetliğinde bulunan tarım arazisi vasfında olduğu gerekçesiyle davanın reddine, müdahil davacılar tarafından takip edilmeyen davanın HMK’nın 150 nci maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, yöntemince mera araştırması yapılmadığını, delil olarak dayandıkları Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının değerlendirilmediğini, taşınmazın evveli itibariyle kamu malı niteliğinde olmadığı düşünülse dahi zilyetlik araştırmasının yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 16 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Antalya ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 130 parsel sayılı 16.600,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, etrafındaki tarlaların vergi kayıtlarından anlaşıldığı üzere mera vasfında olduğu ve meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik hükümlerinin geçersiz olduğu gerekçesiyle mera vasfıyla sınırlandırılmış; ... ve müşterekleri tarafından komisyona itiraz edilmesi üzerine, Kadastro Komisyonunun 12.05.1987 tarihli, 34 sayılı kararıyla, mera olarak yapılan sınırlandırmanın iptali ile taşınmazın ... ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiştir.

2. Mahkemece, dava konusu taşınmazın mera vasfında olmayıp kadimden beri davalıların zilyetliğinde bulunan tarım arazisi vasfında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazın sınırında bulunan 126, 129, 131 ve 136 parsel sayılı taşınmazlar ile batı sınırında bulunan yoldan sonra gelen taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilmemiş, taşınmazın bulunduğu yerde mera tahsis çalışması yapılıp yapılmadığı sorularak varsa mera tahsis kayıtları, belgeleri ve mera tahsis haritası getirtilmemiş, taşınmazın tespitine esas 1944 tarih, 598, 599, 600 ve 601 tahrir nolu vergi kayıtları getirtilip mahallinde yöntemince uygulanmamış, davacının dayandığı Gazipaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/790 Esas sayılı dava dosyası getirtilip taşınmaza uygulanarak kapsamı ve hukuki bağlayıcılığı belirlenmemiş, taşınmazın niteliğinin ve kullanım durumunun belirlenmesinde hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın sınırında bulunan 126, 129, 131 ve 136 parsel sayılı taşınmazlar ile batı sınırında bulunan yoldan sonra gelen taşınmazlara (parsel numaraları tespit edilerek) ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanağı kayıtlarla (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmişse güncel tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, taşınmazın bulunduğu yerde mera tahsis çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılarak varsa mera tahsis kayıtları, belgeleri ve mera tahsis haritası ile Gazipaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/790 Esas sayılı dosyası getirtilmeli, taşınmazın tespitine esas 1944 tarih, 598, 599, 600 ve 601 tahrir nolu vergi kayıtları getirtilmeli, söz konusu kayıtların revizyon görüp görmediği araştırılarak revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilmeli, dava konusu taşınmazın kadastro tespit tarihi olan 1981 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş streoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra mahallinde dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kim tarafından, ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar - ihyaya konu edilip edilmediği, imar - ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, teknik bilirkişi eliyle tespite esas vergi kayıtları, mera tahsis haritaları, Asliye Ceza Mahkemesi kararı ve krokileri ile dosya arasında bulunan kaymakamlık men kararları uygulanıp taşınmazı kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeli, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli, Mahkeme hakiminin taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kayıt kapsamlarını gösterir krokili rapor aldırılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak, dava konusu taşınmazın niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunun ne olduğunu belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye, dosya arasında bulunan hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafarı üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya edilmişse ihyanın tamamlandığı tarihi açıklar şekilde rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.