"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaları ...'ün kışlık evini ve yazlığını sattığını, dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını, anılan taşınmazı mirastan mal kaçırma amacıyla ikinci eşi olan davalıya devrettiğini, devrin ne şekilde yapıldığına ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını, davalının mirasbırakan ölüm döşeğindeyken müşterek hesaptaki paraları çektiğini ve bilinmeyen bir yere aktardığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, davacıların iddialarının asılsız olduğunu, eski Beyoğlu terzilerinden olup, kişisel mal varlığı ve birikimleri bulunduğunu, evlenmeden önceki kazançları ile dava dışı 8 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, varlıklı bir aileye sahip olduğunu, S.S Ada 90 Çamlık Konut Yapı Kooperatifine üye olmak suretiyle dava konusu taşınmazı edindiğini, bu tarihlerde Bakırköy'deki dava dışı taşınmazını satarak paraya çevirdiğini, mirasbırakanın hiçbir zaman büyük bir birikimi olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08/02/2021 tarihli ve 2018/258 E., 2021/74 K. sayılı kararıyla; 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı'nın, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, mirasbırakanın kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcı olduğu, bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın doğrudan bağlayıcı olma niteliği bulunmadığı, dava konusu taşınmaz satın alınırken bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiği konusunda ispat vasıtası getirilemediği, gizli bağış iddiasının yöntemince ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve terditli talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; delil listesindeki deliller toplanmadığı gibi yargılama sırasında ele geçen yeni delilin de usule aykırı şekilde toplanmadığını, davalı tarafın mahkeme içi ikrarı ve davalı tanığının ifadesinin dikkate alınmadığını, dava dosyası ile irtibatlı olan ve deliller arasında bulunan Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/263 E. sayılı dava dosyasının değerlendirilmediğini, davalı Hüsniye Küçük adına 16.04.2018 tarihinde Halk Bank A.Ş adına kırık vadeli isimli hesap açıldığı ve açılan hesaba davalı Hüsniye Küçük tarafından 70.000,00 TL yatırıldığını, bu bedelin, davalı Hüsniye Küçük tarafından mirasbırakan ... ile Yapı Kredi Bankası A.Ş.de bulunan müşterek hesaptan 16.04.2018 tarihinde çektiği 75.000,00 TL bedel ve tarih ile uyumlu olduğunu, bu paranın mirasbırakanın ortak hesaptaki parası olduğunu, davalının taşımazların satış tarihleri, satış bedelleri ile dava konusu taşınmazın satın alındığı tarih ve kooperatif ödeme bedellerinin birbiri ile uyuşmadığını, kaldı ki aynı gelirin Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/263 E. sayılı dosyasında banka hesabında bulunan para için kaynak gösterildiğini, iddialarının ispatlandığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22/03/2022 tarihli ve 2021/1455 E., 2022/497 K. sayılı kararıyla; mirasbırakandan davalıya yapılan bir devir olmadığı, dolayısıyla yapılan devrin menkul mal bağışı niteliğinde olduğu, ancak şartları varsa tenkise tabi olabileceği ve 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İBK kapsamında kalmadığı, dava konusu taşınmazın bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiğine dair davacıların bir ispatının bulunmadığı, dolayısıyla mirasbırakanın TMK.nın 565/4. maddesi kapsamında saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı bir devrin bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, 1998 yılında satılmış olan dairenin, hiçbir bankada bulunmayan bedelinin, BAM kararı doğrultusunda 2002 yılında elde edilmiş olan ve taksitle ödemesi yapılan taşınmaza mal edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, istinaf talepleri hakkında Dairece herhangi bir değerlendirme yapılmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararına, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 19/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.