"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1070 E., 2022/196 K.
DAVA TARİHİ : 06.06.2017
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Emet Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/114 E., 2020/116 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde,... köyünde bulunan 136 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunu, bu taşınmazın davacının eşi...'ın atalarından kaldığını, 15.04.2015 tarihinde... tarafından davacıya satıldığını, komşu 136 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait olduğunu, arada bulunan kısımda ise 1960 tarihinde davacının eşi Hasan'ın dedesi tarafından bir duvar örüldüğünü, kadastro çalışmaları sonrasında komşu olan iki parseldeki şu an davalıya ait olan yerin 2,13 m2'lik kısmının aslında... adına tescil edilmesi gerekirken davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek çekişmeli kısmın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taşınmazlar arasındaki sınırın doğru belirlendiğini, davacının kocasının ve kayınbabasının kadastro tespiti sırasında taşınmazının başında olup sınırları
gösterdiğini, davacının tespit maliki olmayıp kadastrodan sonra taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 136 ada 6 parsel sayılı taşınmazda (A) harfi ile gösterilen 5,23 m2'lik yerin davacı ve davacının eşi... ve davacının eşinin babası ...tarafından kullanıldığı, bu yerde bulunan yıkılmış durumdaki duvarın davacının eşi... ve davacının eşinin babası ...tarafından tamir edildiği, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve hemen hemen tüm tanıklarca duvarın onarımının davacının mirasbırakanı tarafından yapıldığı, sınırın yıkılmış durumdaki duvarın olduğu yerden başladığı, davacının iddiasını ispat ettiği, dava konusu yeri eklemeli zilyetlik yoluyla davasız ve aralıksız şekilde en az 20 yıldır kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 5,23 m2'lik kısmın 136 ada 6 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek tapu kaydının iptaline, kerpiç ev ve arsası vasfı ile davacı adına aynı yerde kayıtlı 136 ada 7 parsel ile tevhidine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dilekçesinde açık ve net olarak 2,13 metrekare talep edilmiş olmasına rağmen kabul kararında 5,23 metrekarelik bir kısım üzerinden talep aşılarak karar verildiğini, dava konusu duvarın 1960'lı yıllarda yapıldığını, dinlenen tanıkların yaşına bakıldığında duvarı bilebilecek yaşta bile olmadıklarını, bildiklerinin kulaktan dolma bilgiler olduğunu, yine tüm tanıkların davacının birinci derece yakınlar olup bu yerin sınırını en iyi davacının kayınpederi olan ve aynı zamanda bilirkişilik yapmış olan Yakup Yılmaz'ın bildiğini, onun da köydeki kadastro çalışmaları sırasında bu sınırı davalıya ait olarak gösterdiğini, Mahkemenin eski sınırları tespit etmeden eldeki kararı vermesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı adına kayıtlı taşınmazın öncesinde ...adına tespit ve tescil edilip sonrasında adı geçenin oğlu...'a, onun da davacıya devir etmesi ve devir süreleri ile devir eden ve alanların birbiri ile olan yakın akrabalık bağı gözetildiğinde davacının çekişmeli bölüm yönüyle kadastrodan önceki nedene dayalı dava açma hakkını da satın aldığı, keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı, 713/1 inci ve 719/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
Hisarcık ilçesi,... köyünde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu 136 ada 6 parsel sayılı 237,57 m² yüz ölçümlü taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Aynı kadastro çalışma alanında bulunan 136 ada 7 parsel sayılı 694,30 m² yüz ölçümlü taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ...adına tespit edilmiş daha sonra 2011 yılında... adına satış suretiyle tescil edildikten sonra 15.04.2015 tarihinde kayden satış suretiyle bu kez davacı ... adına tescil edilmiştir.
Somut olayda çekişmeli taşınmazların kadastro tutanağının kesinleşme tarihi 15.09.2008 olup davacı, adına kayıtlı 136 ada 7 parsel sayılı taşınmazı 15.04.2015 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 719/1 inci maddesi uyarınca çapa bağlı olarak kayden satın almıştır. Bir taşınmazı çapa dayalı olarak kayden satın alan kişinin hakkının, kayden satın aldığı taşınmazın çapıyla sınırlı olduğu, tapulu taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin de hukuken değer taşımayacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.