Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3405 E. 2022/7040 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın davacı mirasçılara mı yoksa davalıların murisine mi ait olduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalıların murisi tarafından bilinen en eski zamandan beri kullanıldığı, davacı mirasçıların ise taşınmaz üzerinde kullanım ve zilyetliklerinin bulunmadığı ve davalıların mülkiyetinin taksime dayandığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ARAPGİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, kök mirasbırakanları .....’e ait 128 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile kök mirasbırakan ..... adına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada kök mirasbırakanın mirasçıları adına payları oranında tescil talep ettiklerini belirtmişler, yargılama sırasında davacılardan ..., ..., ..., ... davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, dava konusu taşınmazın ... ve ...’ün mirasbırakanı ... .... tarafından kadimden beri kullanıldığını, taşınmaz üzerindeki binanın 1963 depreminden sonra onarıma tabi tutulduğunu, 1982 yılında da halen ikamet edilen binanın ... tarafından yapıldığını belirterek davanın reddine savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın Berber .... lakaplı mirasbırakana ait olduğu, davalı ...’ın taşınmazı kadastro tespiti sırasında müşterek kullandığı, ...’e taşınmazın yarısını fiili durumun resmiyet kazanması için devrettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, eksik araştırma ile hüküm verildiğini, davalılara ait evin dava değeri hesabına katılmasının hatalı olduğunu, taşınmazın davalıların murisi ... tarafından kadimden beri kullanıldığını, davacıların malik sıfatı ile taşınmazı hiç bir zaman kullanmadıklarını, miras bırakan...'ün 120 yıl önce vefat ettiğini, kızların hakkının verildiğini, vefatından sonra kimsenin hak iddiasında bulunmadığını, davanın kötü niyetli olarak açıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 27.12.2021 tarihli ve 2019/2725 Esas - 2021/1932 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tarafların kök mirasbırakanı...’den geldiği, ancak taşınmazın bilinen zamandan beri öncesinde ...’ın babası ...’nün kullanımında olduğu, ...’nün ölümü ile oğlu davalı ...’ın kullanımına geçtiği ve halen de davalıların kullanımında olduğu, davacıların kullanımının mevcut olmadığı, evlenip evi terk eden davacıların murisine hakkının verildiği, taşınmazın ...’a babası ...’den intikal ettiği, taşınmazın davacılar tarafından hiç kullanılmadığı, taşınmazın davalı ...’ın babasına taksimen intikal ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Tereke temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; tanık, mahalli bilirkişi beyanları ve toplanan tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın davalı ...’in babası ... .... tarafından kullanıldığını, tanıkların, ... .....’in dedesi...’ün yalnızca ismini duyduklarını, ...’nün ölümü ile dava konusu taşınmazın ...’nün kardeşi ... ve ...’nün kızı ...’e kaldığını, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında sadece ... adına tespit görmesinin nedenini bilmediklerini beyan ettiklerini, tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesinde; ''Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.

Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir.

İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. (Değişik son fıkra: 22/2/2005 – 5304/5 md.) Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır'' denilmektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; tereke temsilcisinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.