"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1007 E., 2021/2559 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşlıçay Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/30 E., 2018/84 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; ... köyünde kain 105 ada 1 parsel, 106 ada 1 parsel,... parsel, 108 ada 37 parsel sayılı taşınmazların eklemeli zilyetlik durumu göz önüne alınarak 100 dönümü aşan kısımlarının tapusunun iptalini, ifrazının yapılarak yeni parsel numarası ile davacı adına tescilini, ifrazının mümkün olmaması halinde fazla miktarın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişme konusu 104 ada 44 parsel sayılı taşınmazın 12.699,06 m2,104 ada 45 parsel sayılı taşınmazın 7.400,79 m2 olup 2.164,15 m2 sinin yol ve dere olarak kullanıldığı, 104 ada 46 parsel sayılı taşınmazın 17.204,64 m2 olup 2.087,46 m2 sinin yol ve dere olarak kullanıldığı, 104 ada 47 parsel sayılı taşınmazın 17.777,71 m2, 104 ada 48 parsel sayılı taşınmazın 6.378,78 m2 olup 1.613,34 m2 sinin dere olarak kullanıldığı,105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1.941,98 m2,106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2.165,59 m2,104 ada 85 parsel sayılı taşınmazın 271,56 m2, 108 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 18.458,29 m2, 104 ada 106 parsel sayılı taşınmazın 2.730,32 m2, 104 ada 116 parsel sayılı taşınmazın 13.603,25 m2 olmakla taşınmazların toplam 100.631,97 m2 olduğu, dosyada mevcut bilirkişi raporunda belirtilen 104 ada 45,47 ve 48 parsel sayılı taşınmazlarda yol ve dere olarak kullanılan alanların toplam 5.864,95 m2 olduğu, bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleriyle belirtmiş olduğu dere ve yol kısımlarında tarımsal faaliyetin yürütülmediği, yol ve derenin zilyetlikle kazanılamayacağı, bu hususun Yargıtay 20 Hukuk Dairesinin 2009/15889 Esas, 2009/18753 Karar sayılı ilamında da belirtildiği, davalı adına tescil edilen taşınmazların 100 dönümü geçmediğinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; taşınmazların 100 dönümü geçecek şekilde tescil edildiğini, 100 dönümü aşan kısmın Hazine adına tescilinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya kazandırılan beyanlar, tapu kayıtları, müzekkere cevapları, bilirkişi raporu değerlendirilmesinde davalıların aynı çalışma alanı içinde senetsizden edindiği taşınmazların 100 dönümün altında kaldığı, Mahkeme kararında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, Hazine tarafından miktar fazlası bulunduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 inci ve 20 inci, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddeleri .
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
- MUHALEFET ŞERHİ -
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında davalının kadastro tespiti sonunda aynı çalışma alanında zilyetlikten edindiği taşınmaz miktarının 100 dönüm kuru / 40 dönüm sulu sınırlamasını aştığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Gerçekten de; dosya kapsamından davalı adına ... köyü çalışma alanında 105 ada 1 parsel, 106 ada 1 parsel, 104 ada 44, 45, 46, 47, 48, 85 ve 106 parsel ile 107 ada 37 parsel olmak üzere toplam 10 parça taşınmazda zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz miktarının toplam 100.631,97 metrekare olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; miktar fazlasının ifraz edilerek tapusunun iptali yönündeki davanın kabulü gerekirken taşınmazların bazı bölümlerinin tarıma elverişli olmadığı gerekçesiyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun emredici 14. maddesine yanlış anlam verilerek davanın reddedilmiş olmasının doğru olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum.
Üye ...