Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3433 E. 2023/4835 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava açılış tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçmiş olması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin dolduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2365 E., 2022/213 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/441 E., 2021/584 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, dava konusu 711 parsel sayılı taşınmazın 1972 yılında yapılan kadastro çalışması sonucunda yanlışlıkla ... adına tescil edildiğini, taşınmazın mirasbırakanları ... 'a ait olduğunu, ...'un taşınmazı ... 'a devredemeden mirasbırakan ...'nin öldüğünü, davalı ...'un taşınmazı 2013 yılında kendi üzerine tapuya tescil ettirdiğini ileri sürerek 711 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini,taşınmazı dava dışı üçüncü kişiden satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın açılış sebebinin miras malının haksız olarak iktisap edilmiş olmasından kaynaklandığını, kadastro öncesi sebebe dayalı bir dava olmadığını, mirasçının miras malını tek başına haksız olarak iktisap etmesine dayalı olarak açıldığını, davalının mirasbırakan ...'ye ait taşınmazı 3. kişiden diğer mirasçılar adına mirasçılara paylarını devretmek amacıyla bedelsiz olarak aldığını, davalının satın aldığı tarihte mirasbırakan ...'nin vefat ettiğini, davalının mirasçıların paylarını devretmediğini, taşınmaz başında gerçekleştirilen keşifte taşınmazın mirasbırakan ...'ye ait olduğunun yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından beyan edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 711 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastro çalışması sonucunda ... adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra satın alma nedeniyle davacıların kardeşi olan davalı ... adına tapuya tescil edildiği, davacılarca, taşınmazın ortak mirasbırakan ...'ye ait olduğu iddiasıyla dava açıldığı, davanın açıklanan bu niteliğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tâbi olduğu, taşınmazın kadastro tespitinin 03.03.1972 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 11.08.2020 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, davanın reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.