Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3534 E. 2022/6789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın bazı taşınmazlarını davalıya satış yoluyla devretmesinin, davacı mirasçılar tarafından mirastan mal kaçırma amaçlı muvazaalı işlem olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar bakımından temlikin mirasbırakanın geride kalan mal varlığına oranının makul sınırda kalmaması, mirasbırakanın taşınmaz satmasını gerektirecek bir ihtiyacının bulunmaması ve devir tarihlerinde mirasbırakanın malvarlığında bir artış olmaması gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkemenin davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının, 5412 ada 82 parseldeki miras payının belirlenmesine ilişkin düzeltme yapılarak onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : SİVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın, davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı ... ve birleştirilen davada davacı ...; mirasbırakan babaları .....’un 5398 ada 10 (eski 1496 ), 5398 ada 28 (eski 1510 ), 5412 ada 82 (eski 229), 5371 ada 63 (eski 1191 ), 5402 ada 254 (eski 725), 5402 ada 203 (eski 740), 5402 ada 206 (eski 742 ) ve 5398 ada 21 (eski 1512 ) parsel sayılı taşınmazlarını satış göstermek suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı; iddianın doğru olmadığını, mirasbırakan babasının 5398 ada 10, 5398 ada 28 ve 5398 ada 21 parsel sayılı taşınmazlarını kendisini ameliyat ettirmesi, hacca göndermesi ve ölünceye kadar bakması karşılığında devrettiğini, diğer çekişmeli taşınmazları ise bedelini ödeyerek satın aldığını, 1988 yılından beri çalıştığını, taşınmazları satın alacak maddi gücünün bulunduğunu, mirasbırakanın ölünceye kadar yanında kaldığını, ayrıca mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının da olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Kaldırma Kararı

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 03/09/2020 tarihli ve 2020/308 E. 2020/290 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın dava konusu taşınmazlar haricinde başkaca taşınmazları olup olmadığı, temlik tarihi itibariyle mirasbırakanın taşınmaz satımına ihtiyacı olup olmadığı, davalının da alım gücünün olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket edip etmediğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar İlk Derece Mahkemesince; mirasbırakanın temlik tarihinde taşınmaz satmaya ihtiyacının bulunmadığı, halen muris adına kayıtlı iki adet taşınmaz ile dava konusu taşınmazlar arasında afaki farkın olduğu, dinlenen tanık beyanlarından yörede kız çocuklarına mirastan pay verilmediğinin anlaşıldığı, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

4.Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

5. İstinaf Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazlardan bir kısmının muris tarafından davalıya ölene kadar bakması karşılığı devredildiğini, bu hususun tanık Nurettin Altun'un beyanlarından açıkça ortaya çıktığını, dava konusu taşmmazlardan 5398 ada 10 parsel, 5398 ada 28 parsel ve 5398 ada 21 parseldeki taşınmazlarını davalının ölene kadar bakması karşılığı, diğer taşınmazların ise bedelinin nakden ödenerek satın alındığını, murisin herhangi bir geliri ve sağlık güvencesi bulunmadığını, mevcut taşınmazlarının geçimini sağlamaya yetmediğini, dolayısıyla taşınmazları satma ihtiyacı olduğunu, davalının maddi durumunun ise iyi olduğunu ve taşınmazları alacak gücünün olduğunu, yine davalının mirasbırakana ölene kadar baktığının ve hacca gönderdiğinin dosya kapsamıyla sabit olduğunu, davacıların mirasbırakanın ölümünden çok uzun zaman geçtikten sonra dava açtığını, tüm mirasçıların dava açmaması ve mirasçı ...'ın beyanının davalının savunmalarını doğruladığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

6. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28/03/2022 tarihli ve 2022/190 E. 2022/431 K. sayılı kararıyla; somut olayda tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları dikkate alındığında, dava konusu taşınmazlar bakımından temlikin mirasbırakanın geride kalan mal varlığına oranının makul sınırda kalmadığı, mirasbırakanın taşınmaz satmasını gerektirir ihtiyacın bulunmadığı, devir ve yakın tarihlerde mirasbırakanın malvarlığında bir artışın bulunmadığı, mirasbırakanın asıl iradesinin davacılardan mal kaçırmaya yönelik olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın dava konusu 5398 ada 10, 28 ve 21 parsel sayılı taşınmazlarını davalının ve eşinin murise 30 yıl boyunca bakması, her ihtiyacının karşılanması karşılığında devredildiğini, davalı ve ailesinin mirasbırakana ve eşine ölene kadar baktıklarını, mirasbırakanın düzenli geliri olmadığını, sağlık sorunları nedeniyle çiftçilik yapamadığını, ömrünün tamamına yakınını davalının yanında, davalının bakım, gözetim ve yardımı ile geçirdiğini, tanıkların da bu yönde beyanda bulunduklarını, mirasbırakanın gerçekten mal kaçırma kastı olsaydı hala adına kayıtlı taşınmazları devredebileceğini, dava konusu diğer taşınmazların bedelini ise davalının zaman içinde mirasbırakana ödediğini, mirasbırakanın davalının yanında kaldığı dönem ve öncesinde ihtiyacı olduğunda davalıdan para aldığını, alınan bu paralar karşılığında da diğer dava konusu taşınmazları devrettiğini, davalının alım gücünün bulunduğunu, tanık beyanları ve mirasçı ...'ın beyanlarıyla davalının mirasbırakana bakması karşılığında bir kısım taşınmazlarını davalıya devrettiğinin sabit olduğunu, tanık....n'un beyanlarında mirasbırakanın davalının kendisine çok iyi baktığını, bu yüzden bazı taşınmazları ona vereceğini söylediğini açıkça ifade ettiğini, yine davalının mirasbırakanı hacca gönderdiğinin de dosya kapsamında sabit olduğunu, davacılar tarafından çok uzun zaman geçtikten sonra dava açılmasının kötüniyet göstergesi olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü düzenlenmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre; İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

3.3.2. Ne var ki, İlk Derece Mahkemesince, dava konusu 5412 ada 82 parsel (eski 229) sayılı taşınmazda mirasbırakan tarafından davalıya temliken geçen pay açıkça belirtilerek, bu pay yönünden asıl ve birleştirilen davada davacıların miras payı oranında iptal-tescile karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değil ise de, değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile ...nın 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/11/2021 tarihli ve 2020/352 E. 2021/445 K. sayılı hükmün A-3. bendinin hükümden çıkarılarak yerine A-3. bent olarak; “Sivas ili, Merkez ilçesi, ..... Mahallesi, 5412 ada 82 parsel (eski 229) sayılı taşınmazda mirasbırakan ..... tarafından davalı ...’a devredilen 1/2 payın Sivas ..... Noterliğinin 08/10/2018 tarihli ve 24134 yevmiye no.lu mirasçılık belgesindeki asıl davada davacı ...’in miras payı oranında iptali ile davacı ... adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına,

Hükmün B-3. bendinin hükümden çıkarılarak yerine B-3. bent olarak; “Sivas ili, Merkez ilçesi, ...... Mahallesi, .... ada 82 parsel (eski 229) sayılı taşınmazda mirasbırakan ..... tarafından davalı ...’a devredilen 1/2 payın Sivas 2. Noterliğinin 08/10/2018 tarihli ve 24134 yevmiye no.lu mirasçılık belgesindeki birleştirilen davada davacı ...’ın miras payı oranında iptali ile davacı ... adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesine ait hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 18/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.