"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı; ... Köyünde kain tescil harici bırakılan taşınmazın 30 yıldan fazla süredir zilyet ve tasarrufu altında bulunduğunu, taşınmazın 1759 numaralı parsel ile bitişik olduğunu, çekişme konusu taşınmazı satın aldığı tarihte tapulu olduğunu sandığını ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; zamanaşımı itirazlarında bulunarak taşınmazın mera vasfında olması nedeniyle davanın reddine, taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1-Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.05.2013 tarih, 2011/259 Esas, 2013/251 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.777,22 m2 tescil harici bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-T.C.Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 16.03.2018 tarih, 2017/5623 Esas, 2018/1884 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın tescil harici bir yer mi yoksa tapulu bir yer mi olduğu konusunda dosyaya alınan Tapu Müdürlüğü yazısı ile fen bilirkişisi raporu ve Kadastro Müdürlüğünün cevabi yazılarının çeliştiği, çelişki giderilmeden karar verildiği, eksik araştırma ve inceleme yapıldığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kadastro Müdürlüğü’nün cevabi yazısında, bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen alanı tapulama harici alan olarak belirtmişlerse de yapılan incelemede davacı tarafından gösterilen alanın 328 parsel içerisinde kaldığı, dava dışı şahıslar adına tescilli olduğu, ifraz sonucu 822,823,824 ve 825 parsellere bölündüğü, bu parsellerin de 18. madde imar uygulaması sonucu ifraz edildiğinin bildirildiği, davacının, yapılan ikinci keşifte önceki keşiften fazla yer gösterdiği ancak iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında sadece bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen alanın değerlendirildiği, bu alanın da tescil harici alan olmayıp 328 parsel içerisinde kaldığı belirlenmiş, tapulu taşınmazda zilyetlikle kazanım olmayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda (H) harfli alanın kaç m2 olarak nereye gittiğinin gösterilmediğini, davanın açıldığı tarihten sonra deprem olduğunu, 2 yıl sonrasında 3194 sayılı İmar Yasası'nın uygulandığını, dava tarihinde taşınmazın boşluk olarak tescil harici bırakıldığını, davanın 11 yılda bitmemiş olmasının hak ihlali olduğunu, dava açacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle
Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.02.2024 gününde oy birliği ile karar verildi.
...