"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında yargılamanın iadesi talebine karşı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/203 E., 2017/332 K. sayılı dava dosyasında davacı olarak yer alan vekil edeni ...’ın keşifteki feragat beyanının avukat tarafından yanlış aktarıldığını, dava konusu 226 ada 17 parsel sayılı taşınmaz için açtığı davada davalı ... yönünden davadan feragat etmek istemediği halde avukat tarafından feragat edildiği için bu davalı yönünden davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiğini ileri sürerek yargılamanın iadesini, Mahkemenin 2015/203 E. - 2017/332 sayılı kararının ortadan kaldırılmasını, davalı ... adına kayıtlı hisse kaydının iptali ile 17 nolu parselde dava edilen kısmın davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, ileri sürülen sebeplerin yargılamanın iadesini gerektirecek sebeplerden olmadığını, yasanın aradığı şartların dava için mevcut olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/203 E. - 2017/332 K. sayılı kararı ile görülen davada 7 sayfalık dava dilekçesinde ve 10 sayfalık cevaba cevap dilekçelerinde ifade ettikleri hata, hile ve usulsüzlükler; hüküm kurulduğu anda ortaya konulmayan belge (kadastro tutanakları), haksız ve geçersiz feragat, vekilin sözleşmeye ve meslek etiğine aykırı işlemleri nedeniyle yargılamanın iadesi taleplerinin kabul edilerek, Mahkemenin 2015/203 E. - 2017/332 sayılı kararının ortadan kaldırılmasını talep ettiğini, 18/10/2021 tarihli cevaba cevap dilekçelerinde yargılamanın iadesini gerektiren HMK.nın 375. maddesinin davalarına dönük iddia ve gerekçelerini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyduklarını, ancak Mahkemenin delilleri toplamaksızın, tanık beyanlarını dinlemeksizin ve gerekçesiz bir şekilde "...Bu haliyle, 6100 sayılı HMK'nın 379. maddesi uyarınca Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda, davacı vekilince ileri sürülen sebeplerin yargılamanın iadesini gerektiren haller arasında olmadığı kanaatiyle" duruşmada davanın reddine karar verdiğini, özellikle yargılamanın iadesi taleplerine dayanak olan Kadastro tespit tutanakları Mahkemece istenmediği için taraflarına 25/10/2021 tarihli talep dilekçe ile tutanakların ... Tapu Müdürlüğünden celbinin talep edildiğini, Mahkemenin 26/10/2021 tarihli müzekkere ile tutanakların ... Tapu Müdürlüğünden celbini istediğini, ... Tapu Müdürlüğünün gerekçeli kararın yazılmasından sonra 15/11/2021tarihinde tutanakları Mahkemeye sunduğunu, Mahkemenin söz konusu tutanakları incelemeksizin hüküm kurmasının usule ve kanuna aykırı olduğunu, Mahkemenin HMK'nın 375. maddesini eksik ve hatalı değerlendirmesi; delilleri toplamaksızın, araştırmaksızın, iddia ve taleplerini değerlendirmeksizin ve tartışmaksızın, gerekçeyi açıklamaksızın davayı reddetmesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu iddia ederek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile HMK’nın 375. maddesinde düzenlenen yargılamanın iadesi sebeplerinin sınırlı olarak sayılmasına, kıyas yolu ile genişletilmesinin olanaksız olmasına ve özellikle somut olayda HMK'nın 375. maddesinde belirtilen hallerden hiçbirisinin bulunmadığı belirlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, HMK.nın 375. maddesi uyarınca yargılanmanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
HMK.nın 375. maddesinde;
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve ... Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi (Ek ibare: 25/07/2018-7145 S.K./19. md)” sayılan sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.