"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/193 E., 2022/246 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/466 E., 2021/342 K.
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar ... ve müşterekleri vekili hudutları dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, taşınmazda müvekkillerinin yılladır tarımsal faaliyet ve hayvancılık faaliyeti yürüttüklerini, bu anlamda taşınmaz üzerine yaptıkları barınakları faal olarak kullandıklarını, ileri sürerek taşınmazın müvekkileri adına tesciline ve taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların müvekkillerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine yasaların aradığı kazanım koşullarının gerçekleşmediğini, taşınmaz üzerinde orman emvalinin bulunduğunu, baraka yapmak, hayvan otlatmak gibi faaliyetlerin ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak değerlendirilemeyeceğini; öte yandan taşınmaz sit alanı içerisinde ve Ramsar Sözleşmesi kapsamında kaldığından zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, vekil eden Belediye aleyhine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Kızılırmak Deltası içerisinde ve Ramsar Sözleşmesi kapsamında kaldığını, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazda imar-ihya koşulunun davacı taraf lehine gerçekleşmediği; taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi de bulunmadığından davacıların muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin de hukuki yarar yokluğundan ötürü dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme yapıldığını, müvekkilleri lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu taşınmazın 12.04.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporu ekinde bulunan krokiden anlaşılacağı üzere, 77 nolu kadastro parseli dışında, tescil harici alanda kaldığının tespit edilmiş olmasına, (A) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümünün en eski tarihli hava fotoğraflarında orman niteliğinde olup evveliyatı orman niteliğindeki yerlerin zilyetlikten kazanılmasının hukuken mümkün olmamasına, ayrıca hem (A) hem de (B) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümlerinin öncesinin kumluk, bataklık ve balçık niteliğindeki yerlerden olup toprak taşımak ve doldurmak suretiyle imar-ihya edilmeye çalışıldığına, bu durumda, emek ve para sarf ederek toprak taşıma yoluyla tarım yapılmaya uygun hale getirme işleminin Kanun'da öngörülen imar-ihya faaliyetlerinden sayılamayacağına; diğer taraftan, dava konusu tapulama harici taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığından davacıların tespit davası açmasında da güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemeyeceğine göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tapusuz taşınmazın tescili ve muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a) 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi
b) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. ... ili, 19 Mayıs ilçesi, Yörükler Mahallesinde 1966 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz kumluk vasfında olduğundan bahisle tescil harici bırakılmıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.