Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3619 E. 2023/5012 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının miras payı bulunduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının kadastro hukuku bakımından hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, kadastro kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açılmış olması, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca davanın reddini gerektirmesi gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1065 E., 2022/32 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi / Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/116 E., 2021/128 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asil dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ...mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 184 ada 10 parsel ve 213 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kardeşi davalı adına tespit ve tescil edildiğini oysa bu taşınmazların mirasbırakan dedelerinden intikal ettiğini, dava konusu taşınmazlarda davalının tek başına hakkı olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kendisine babasından miras yoluyla intikal ettiğini, davacıya da intikal eden taşınmazlar bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 03.10.2009 olduğu, davanın ise 14.10.2020 tarihinde, Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmünde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davalının dava konusu taşınmazlarda 23/32 pay sahibi olduğu anlaşıldığından bu pay miktarı yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazlardaki kalan paylar yönünden pay sahiplerine usulüne uygun dava açılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde, dava konusu taşınmazların dedesinden intikal ettiğini, davanın eksik incelendiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakandan kaldığı bu nedenle taşınmazlarda miras payı olduğu iddiasıyla Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra kadastro öncesi nedene dayalı olarak dava açmış olduğu gerekçesiyle Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; yapılan yargılamanın hukuka aykırı olduğunu, dava dışı kardeşlerinin açtığı dava sonucunda kardeşlerinin miras payı oranında haklarına kavuştuğunu ancak kendi davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiğini bu nedenle mağdur olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucu ... İli, ... ilçesi, ...mahallesi çalışma alanında bulunan 184 ada 10 parsel ve 213 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 6.393,42 ve 675 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı çekişmeli taşınmazların müşterek mirasbırakandan intikal ettiği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Dava konusu taşınmazlara ilişkin tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 03.10.2009 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmünde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra, 14.10.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı tarafça temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.